Son Çırpınış..............
çarşamba pazarına benzedik
yerinde düzeni üçe böldük
başımıza örülen berenin büyüklüğü
gözümüze burnumuza öfkeyle düştü
salla başını al övgünü
sırtını sıvazlayanların eli yanmasın
ne sözler ektim başına
bir kez olsun kaşımaya elin varmadı
diller zehirini dar düşünceden alır
dedikoduyu bal diye kaşık kaşık yer
sözden anlamayan imana gelmez
kirli paçasını cami girişinde katlarda girer
kalem eline yakışmadı sözler dilinde kalsın
yerimi tez vakit başkası alsın
üfleyip te çaldığın yalaka borusunun
ağzı tıkandıkça hakaretle açtın
iki gözüm boşuna üç nokta arama
yaşadığım şehirde özüm değişmez
kurtuluşunun elleri kınayla yıkansın
bundan sonra nefesin dert kokmasın
uzaktan duydum sesindeki acıyı
asabi başımı sıkıntı aldı
kaç parmak değdi gözümün ferine
kupkuru sözlerle doydum da kalktım
artık çatacak kaş arama gecede
ayıbının üstünde tahtın kurulsun
şimdi günler sere serpe
uzansın yüreğinin güvercinine
sözüm dilimde penaltıya kaldı
üç beş toplu sözle içime aktı
sol yanımın aşkına sabır dedikçe
insanlığımı dinden imandan çıkarttı
aklının dikine uydun koştun ardından
giderken endamını göremedim
saklandığın yerde kal çıkma sakın
yerimi dolduran kalbinden sobelesin
kırılma darılma üzülme gayrı
tepsi tepsi baklavana şerbetler dökülsün
başını eğip te tükürdüğünü arama sakın
bir altmış dörtlük boyumun bağrında kaldı
dinlediğim türkülerde görmem artık seni
seninle çıktığım merdivenden tepe taklak düştüm
tuttuğun yolda aydınlıklar benliğine vursun
son çırpınış tükendi boşluklar geride kalsın
SEVDA GENCER.........................
19/09/2011