Yâ Rab, sensin bende benimle her an;
İkrârda can buldum, canda var oldum!..
Bu zorlu nefsime, neyledi zaman?..
Bazen kışa döndüm, kâh bahar oldum!..
Tevhîdin nûruyla süsledin canı;
Ufkuna nakşettin eşsiz fermânı!..
Takdirden, tedbire çıkan her sonu;
Tefekkür ettikçe tövbekâr oldum!..
Kader levhâsında, ince bir sır var;
Âleme sığmadı, aşk denen esrâr!..
Ömrümü sardıkça her derin efkâr;
Yanmış ney misâli, âh u zâr oldum!..
Ezelden, ebede bu şevk, bu heves;
Firdevs’den, Mevâ’dan, Naim’den bir ses!..
İlahî menzilde, açan her nefes;
Dal budak saldıkça, lalezâr oldum!..
İmân tezgâhında, dokudun gülü;
Yardın, pâk eyledin mümin gönülü!
Sebepler içinde her tevekkülü;
Sezdikçe hem gizli, aşikâr oldum!..
Yâ Rab, yakın sensin, ben benden uzak;
İçimde, iç içe binlerce tuzak!..
Ey gönül, geç nefsi, benliği bırak;
Kim demiş âlemde bahtiyâr oldum?!..