Sen Benim Vatanımın Doğulu Öğretmeni
Gittin yine gülerek,arkana da bakmadan, / Mardin,Hopa,Siverek, kafana da takmadan... /
Gittin yine gülerek,arkana da bakmadan, / Mardin,Hopa,Siverek, kafana da takmadan... /
Şehrin en kalabalık caddesinde, / Uzunca bir yürüyüş yapalım beraber sevgilim.
Tabi ki biz yokuz içinde emek olmayan paraları almaya. Öyle ise biz nelere varız. Bir de onun tespitlerini yapalım. Bizler bu ülkeyi çalışarak, emek harcayarak ileriye muasır medeniyete eriştirmeye varız, hem de sonuna kadar. Biz bu vatanı alçaklara, kalleşlere böldürmemeye, dostlarımızı sevindirmeye, düşmanlarımızı elemlere gark etmeye sonuna kadar
Her gün ağlıyorum ya / her gün / sabah ayrı
Yiyecek ekmeğimiz / dua edecek ellerimiz ve bir kalbimiz varken /
Pendikte bir kadın yanında bulunan adama çarşı ortasında şınav çektirdi. Görenleri şaşkına çeviren o anlar bir vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıdı. BASINDAN
Tabi hemen aklımıza şüpheler düştü, neydi olayın aslı? Hemen araştırıp gerçekleri halkın gözüne sokmalıydık... Bir adam karısının emri ile yol ortasında neden şınav çeker?
Zaman zaman Radikal İslamcı diye tabir edilen insanlardan münferit saldırılar olsa da Kilise ve Sinagoglara, gerçek imanlı Müslümanlar böyle şeyler asla yapmazlar, bilakis saygı gösterirler onların mabetlerine... O Radikal İslamcı geçinen örgütlerinde kim tarafından kurulduğuda az çok bilinmektedir...
Kuran da yaklaşık 25 peygamberin adı geçer. Hazreti
Zaman zaman ayvada yenir elmada, ancak bu elmalar ile bu ayvalar farklı sizin de fark ettiğiniz gibi. Bir zaman mafyavari dizilerden bıkmıştık, şimdide bunlar. Yaşı biraz fazla olanlar Dallas Dizisini hatırlarlar. Orada da türlü entrikalar, birbirine madik atmalar vardı. Şimdi sıkı durun, inanın bu Yasak Ayva Dizisi, Ben
Pek sayın ve de muhterem hatta saygıdeğer demeyeceğim Dış Mihrak beyefendi ile bir röportaj yapacağız... Dış Mihrak olarak dünya üzerinde bir takım faaliyetlerde bulunmakla birlikte, bu faaliyetlerini de mükemmel bir şekilde adeta bukalemun gibi şekil değiştirerek, kamufle ederek gizlemesini bilmektedirler... Evet gelelim röportaja...
Ey Türk Esnaf ve Zanaatkârı... Birinci vazifen Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza, müdafaa ederken, geçmişte kazandıklarını da muhafaza ve müdafaa etmek durumunda olduğunu sakın unutma. Hayatta kalmanın, sonrasında da ayakta kalmanın yegane temeli budur. Bu temel senin için hazineden daha değerlidir.
Soru bu, işareti bile var hem de çok güzel, harika bir işaret. Kafanızda eğer bir takım sorular varsa çeşitli konularda, işte o zaman soru işaretleri de gelip beyninizde yer ediyorsa, endişe etmeyin fazla, o soru işaretleri yazılı olmadığı için, bir kaç saniyede uçar gider... Soru sorulduğu zaman haliyle
Kişilerin başına bazen de değişik değişik şeyler düşer, düşmeli de en azından. Örneğin ben çok merak ediyorum, bir memlekette kişi başına düşen şerefsiz, haysiyetsiz, onursuz insan sayısı kaçtır? Bunlarında bilinmesi lazım. İstatistikler kişi başına düşen akıllı telefon sayısını üç aşağı beş yukarı bilirde, kişi başına düşen ve o
Bu devirde Hayat Üniversitesine gitmeyen var mı? Yoktur tahmin ediyorum. Sokak Meslekleri Fakültesi de önemli bir fakülte Hayat Üniversitesi içinde. Bir dolu bölüm var. Üç Kağıtçılık Bölümü ki burada çok önemli hocaların olduğu söyleniyor. Sokak Çalgıcıları Mesleki ve Teknik Yüksek Okulu... Dilencilik İncelikleri Meslek Yüksek Okulu...
Hadi gelin vatanı kurtaralım, eski günlerdeki gibi. Vatanı kurtaralım derken, adı Vatan olan birinden bahsetmiyorum. Bir de Vatan Partisi vardı değil mi? Yok, onu da kurtaramayız, o da zaten kurtulmuş, kurtulacağı kadar. Vallahi gençlikte Bursada üniversite tahsili yaparken bir yerlere not almıştım ben, bazı gecelerde arkadaşlar ile muhabbet
Sigara bu hiç bırakılır mı... Gerçi bendeniz fakir, bırakalı yirmi seneyi geçse de, hem de çok faydasını da görsem de, size tavsiyem sakın bırakmayın, sakın. Siz bıraktınız mı sigarayı, maazallah sonra ne olur dünyanın hali...
Bu millet de hava atmaya amma meraklı... Face ve Twıttır da bir çoklarımızın, tanıdık tanımadık dolu arkadaşı var. Kimileri ile teşrik-i mesaimiz olsa da zaman zaman, kimileri ile de karşılaşmış lığımız olmadığı gibi sosyal medya da bile merhabalaşmamışız... Bir yakın arkadaşımızın, arkadaşıymış, ekle demişler, iyi çocuktur ya da
Sırtınız yere gelmez / şiir elinizden bir kere tuttu mu... /
''Ben bu gün bir kuşun kanadına değeceğim.'' dedi / bir yağmur damlası...
Daha değişik sıradan sayılan başka bir günde, evimin olduğu yerden minibüse binmiştim. Konuşma aksanı da bozuk bir adam, cep telefonu ile bağıra çağıra konuşuyordu. Ben de dahil arabada ki herkes rahatsız olmuştu. Cinlerim tepeme çıktı, sinirlendim, yüzüm gerildi, dişlerimi birbirine kenetlemeye başladım. Bir elim ile öbür elimi ovuşturur
''Anneee bu gün ne gıyseeem kız'' anne çocuğa bakarak ''Eski bir pantolonun var şurada geçen gün dizlerini yama yaptımdı kız istersen onu giy'' peşinden erkek çocuk girer içeriye ve o da sorar ''Anaaaa ne geycem kız bu gün hele de bahalım'' anne yine gözleri parlayarak çocuğuna döner ''Ağabeyinin
1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında...
Elliyedi seneye sığdırılan bir yaşam. Geçip gidiyor işte şiir, deneme, öykünün sıcaklığında... Yirmi beş yıllık bir birliktelik iki de aslan gibi evlat daha ne olsun?
Mizah ağırlıklı öykü ve denemeler toplumsal ağırlıklı şiirler
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm
Aziz Nesin, Muzaffer İzgü,