Bayram Kaya

El Kavramı 12

Daha önce, ön ittifakın son dönemi içinde kendisinden bahsedilmiş; kendisi tartışılmış olan El; kolektif olana karşıdır. Kolektif olmayanı söyleyen bir tanımdır. El bu anılma ile belleklerde yer alan kelimedir. Giderek El kavramı içindeki kolektif olmayan durum açıklanacaktı. Böylece El daha belli konturlarına kavuşacaktır.

El Kavramı 11

El, güya kendisinin olan mülkü, kişilere rızk olarak dağıtmanın; "rızk verme bağıntısından" ötürü El, rızk verdiklerinin üzerinde tasarrufu olmanın hakkıydı. Bu nedenle mülkü (sahipliği) olup, rızk veren El, “rızk verdikleri üzerinde, tasarrufu (iradesi) olan El” olmakla da; "El haktı". İlk inşa oluşmasının içindeki El Hak'ın “tanınması” ve “belirme

El Kavramı 10

El kime ve neden; kendisini tanıtmanın gereğini duyuyordu? El kolektif olanlara kendisini tanıtma gereği duyuyordu. El, kolektife ait olan; üretim güçleri ve üretim hareketi sahipliği üzerinde yaptığı katakulli ile emek gücüne kâr, ticaret adı altında sahip oluyordu. Bu sahip olma arzusuyla kendisini ortama “tanınma”, ediyordu. El kolektif sahiplik

El Kavramı 9

El nesnel gerçeklik olan algılar üzerinde kendisini eşletmektedir. O nesnel gerçekliğin algısını kendisini çağrışım yaptırmaktadır. Böylece El; soyut, öznel mana algılı ama somut olanla koşullu bir öğrenmedir.

El Kavramı 8

Kolektife ait kolektif gücün, kolektif geçmişin, kolektif mirasın da sahibi olmasındandı. Bir kere kolektif sahipliği ele geçiren kişi ya da kişiler; kolektif dolaşımlar üzerinde, çalışan kişinin kendi üretmesiyle sahipliği olması gereken kendi emek güçlerinin de dolaylı sahibiydiler. Dolaylı oluş çevrimi; kolektif olanın üzerindeki toplumsal güç ve toplumsal bağ

El Kavramı 7

“Topluluklar” hırsız yağmacı olabilirler. Ama toplum hırsız, yağmacı, kapkaççı; olamaz. Çünkü bunlar topluluk, toplum değil. Bunlar da birer meslek değil. Toplum üreten meslektir. Siz hırsızlığa büyücülüğe komisyonculuğa, rantçılığa, kiracılığa meslek derseniz bunun sonucu, sömürülen ülkeler kategorisinde olmaktır.

El Kavramı 6

Traktörle üretim yapan totem meslekli kişi becerisi vardır da; traktörü, ekici hareketleri, emek gücü olmayı ve değişilmeyi kolektif oluşun dışında sil baştan üreten bir tek insan yoktur. Bu hususlarda bir tek insan sahipliği yoktur. Varsa bu başka bir (EL) hiledir. Sürecin kişi sahiple olmadığını olsa bile kolektif bağıntı

El Kavramı 5

Üreten hareketli yasanın temeli şudur. bir grubun emek gücü karşı grubun farklı kullanımlı emek gücüdür. Bu süreçhem zorunlu hem ittifakı zorunludur. Her bir kişi ya da grup emek gücü her bir kişi ya da grup ihtiyacının karşılanmasıyla tüketime denk olup; yarın yine üretim hareketi içinde olunacağından birikmiş olması

El Kavramı 4

Sizin emeğiniz amorti olmamakla; amorti olmamanın bir kaybına dönüşüyordu. Karşılığı üretilmiş olmakla tüketim olması gereken; kullanım süresi uzun olan emek gücü birikimleri olan mal mülkte bu amortisman ve finansmanlarla amorti edilip sürekli emek gücü ürettiren bir kullanıma dönüşmekle başlangıç bağıntılı sisteme yabancılaşma oluyordu. Amorti olanda amorti eden de

El Kavramı 3

Yehwe’nin yanında anılmayacak olan put diye geçiştirilip tarihi bilinci körelten mana, kişinin El ilah adlarıydı. Teorik olarak İbrahim’in ilahı; Nemrut’un ilahı; Amon Ra; Aton; İsis; Oziris vs. dir. Yehwe 12 boy (oligarşisini) birleştiriyordu. Yehwe oligarşinin El ilahıydı. Oysa El kişisel mülklü çekirdek yapının inşacısıydı. Yehwe şeriatı kendisine İbrahim’i

El Kavramı 2

Zaten mülkün sahibi olan; mülkü dilediğine dilediği gibi veren güç Malik El Mülkü Kadimdir (önceden beri mülkün sahibi olan El’dir). Yeryüzü “Mülkü Allah’tır” (Allah mülküdür). Durum bu olunca yeryüzü Mülkü Allah olacak diyen deklarasyonla Mülkü Allah kimsenin olmayan mülkünü kimden, kime karşı savaşarak geri alır ki? Bir Yehwe

El Kavramı 1

Her bir bey erki kendi içinde yeni bir sosyo toplumsa kültürler olmakla, El anlayışının kendine özgü farklı düzenlenin seremonilerine sahiptiler. Yani bunlar oligarşi yapı içinde oligarşiye göre; eş deyişle panteonlar birliğine göre putlar olacaktı. El olan, kültürlerin ve ritüellerin varyasyonlarıydı. El anlayışlı bay erki hep izole kalamazdı. Eşyanın

Köleci Yasa 20

Kunduracıda kendi tüketeceği kunduradan fazlasını üretmekle, emeğinden fazla olan zamanda emek gücünü buğday üretenler için çalışıyordu. İşte El'in oynadığı illüzyonlu oyun, kolektif bilinçle bilinen bu tarihi nesnel ve somut gerçekliklerin üzerineydi. Yani emeğe değil, emek gücü üzerineydi.

Köleci Yasa 19

Buradaki doğal bir seyrediş olmayan emek güçleri ortaklaşmasının gizlenmesiydi. Temel ve temel harcı olan emek gücü yerine, emek güçleri ortaklaşmasının yerini asla tutmayacak olan; üretim hareketi içinde olmayan “mal sahipliği hakkı” gibi uydurma ve kandırma illüzyonun ortaya konmasıydı

Köleci Yasa 18

Kolektif bağ sinerjili bağıntı içinde çekilen emek gücüyle siz eskiteceğinizden fazla kundura üretir oluyorsunuz ama fazla kundura karnınızı doyurmuyordu. Yine kolektif oluşun içinde çekilen emek gücünüzle doyacağınızdan fazla buğday üretiyordunuz ama bu fazla buğday sırtınıza kumaş; ayağınıza çarık olmuyordu.

Köleci Yasa 17

El kendisinden önce meşruiyet olan kamu ortaklığını kişi sahipliğine dönüşebilmenin anlam ve anlatımı olan irade oluşla ortaya kondu. İlahi ve ittifakı olan bir yaşam biçiminden; zıttı olan yaşam biçimine geçişin meşruiyet aracı olukla ortaya kondu. Ola gelen içinde, yeri olmayanın yeri oluşmakla oluşan yere; nesnel olmayan sübjektif menfaatle,

Köleci Yasa 16

Din denilen bu El’ler biati olan sentezin her biri aslında oligarşi yapılı bu din içinde farklı mantığın ve düşünce tarzının da bakış açısıydı. Bu her biri başka başak El'e biatle salınım veren anlayışından fışkıran her biri farklı olan bakış açısı; geleceğin din yorum farkı ve mezhepleriydi.

Köleci Yasa 15

Bu nedenle köleci sistem bu referans üzerine biat olan kendi geleneklerini, kutsama oluşla sürdürüp gidecekti. Bu alan tam bir "üzüm üzüme baka baka kararır" özdeyişine dönecekti. Eski iman ahitleri kişiler geleneği içinde imanı müktesebat oluşla anılıp; eylemli kılınıp; süre gelmeğe devam ederler.

Başa Dön