Turgay DELİBALTA

Ürkek Bıldırcın

Kürekçiler hasatsız denizi
köpürttüler kürekleriyle,
tez yürüyüşlü gemi gün batarken
ulaştı Sirenlerin adasına,
yüreğim kopacak gibiydi,

Güneş Dağların Arkasına Çömelince

Okul yarı yıl tatiline girmişti. O günkü uygulamalarla MEB sekiz ay içinde öğretmen mezun edebiliyordu (hızlı eğitim). Bizim yarı yılımıza denk gelen tarih Erginler için yıl sonu oluyordu. Ergin’i Kars’taki garajlardan toz bulutu içinde yolcu ettik

On Daire Bir Opel

Kavaklar, budanmışı budak yerleri törpülenmiş sık döşenmişler tavana. Kavakların üstüne özenle örülmüş, hasırlar kapatılmış. Her taraftan temizlik yansıyor insanın içine. Usta bir elin izini görüyorsunuz her köşede. Duvarda boydan boya asılı yün halı. Ana renkleri ile bezenmiş desen edilmiş, özüne dokunmadan işlenmiş. Verniklenmiş ahşap olan her şey.

Memur Kızı Menekşe

Rüzgar, hızını artırdıkça dağların bozaran yüzünü, bir ustura gibi eteklerine doğru sıyırıp indiriyor. Yer yer dağların ve tarlaların yüzünden sürükleyip getirdiği, ot saman çöpleri, küçük kasabayı toz bulutu içinde boğuyor. /
Sokaklar gözlerini oğuşturanlarla dolu. Arada bir harman yerlerinden kalkan toz bulutu çöküyor kasabanın içine. Bir

Kırk Yıllık Kanatlarımı Kırıyorum

Ne yana baksam, bir başka yere gidiyorum. /
İçimdekiler, içime sığmıyor. Ben de bu yere sığamıyorum. /
Büyüttüklerim, korkularım beni yalınlaştırıp giyindiklerimden soyunduruyor. /
Kendimle yenişemiyorum içimde ki ben ile ben arasında bir savaş açmak istiyorum. Bu savası ancak böyle soyunarak kazanabileceğine

Başa Dön