Bazen evrende yalnız olduğumuzu düşünürüm, bazen de olmadığmızı. Her iki durumda da bu düşünce beni afallatır. -Arthur C. Clarke |
|
||||||||||
|
17 yaşındaydım..lise sondum..lise son olmanın tadını hiçbir şey vermez hayatta..hele bir de son aylarını yaşıyorsan okulda..ilkbahar da gelmiştir..böyle basket potalarının önünde kalabalık bir grup oluşturup ota b.ka gülersin,,alt sınıftaki çocuklara sebepsiz yere laf atarsın..şşş memeeettttt son dersiniz ne lan maetmatikmi biz girmiyoz olum derse hoca dışarı çıkarıyo bizi ehemeehehe diye gülmeler sonra Mehmet tende şanslı ibneler bakışını alırsan bir de iyice havalara girersin..en samimi olduğun hocanın yanına gidip anlamsız espriler ve şakalar yapar başında dönüp durursun..lise son olmanın tadı başkadır..bunu herkes bilir..hatta lise bitince anlattığın lise anılarının çoğu lise son da geçer..bir gün lise sondayım diye başlarsın hikayeye..ama benim anlatacağım şey lise ile ilgili falan değil..okulla hoca ile diğer öğrencilerle de ilgili değil..tamamen dışarıda biri..bir polis memuru..okulun önünde ki her olaya hemen karışan,,gençleeeerrr hoooppp noluyor heey noluyorrrr diyerek herhangi bir kavgayı bırakın kavgayı tartışmayı bile başlamadan bitiren bir polis memuru..17 yaşındaki ben ve benim gibi gençleri topluma kazandırma savaşına dahil olan bir neferdi..bir kahramandı o.. Maç yapan çocukları izlerken bir yandan da cinsel içerikli esprilerle bizi coşturan Samet e gülüyorduk..samet çok geçmeden yine ortamı ele geçirmişti..sınıfın şişman kızı aysun a yaptığı bir şakayı anlatıyor sınıfın erkekleri iyice kendinden geçiyordu gülmekten karmımıza ağrılar giriyordu..karnımıza giren ağrıları Samet ede söylüyorduk..ama o zamanda bizi bozuyor s.git dinleme lan ozamansa banane karnından diyerek bozulan kişi hariç herkesi yine bu ani laf sokmasıyla gülme krizine sokuyordu..biz böyle 6 -7 ergen küfürleşip şaklaşırken polisimiz yanımıza yaklaşıp sordu..gençleerr sigara kullanıyomusunuz ? içimizden birkaç kişi evet abi dedi..o zaman verin bi sigarada muhabbete ortak oluyum dedi..biz tabi ortama yeni gelen bir büyüğe yapılacak saygıyı yaptık sigarasını verdik sustuk dinlemeye hazırlandık..o sırada telsizden sürekli ne dediği anlaşılmayan diğer memurlar blipblip bip sesi eşliğinde konuşuyorlardı..belindeki bu sese alışkın olan o hiç ilgilenmiyor sigarasını gözlerini kısarak içmeye devam ediyordu..az sonra okulda pelin diye bir kız var biliyormusunuz gençler dedi?bizim sınıftaki pelin mi abi esmer uzun saçlı dedim..evet dedi..biraz sesszilik oldu diğer çocuklar bana ters gözlerle bakıp niye söyledin lan gibisinden hareketeler yapıyorlardı..o kız var ya çok acaip dedi ..sevgilisi falan varmı diyince aramızdaki en uzun boylu basketçi olan cenk var abi dedi..kim ulan ben hiç görmedim yanında birini dedi memur..cenk te oohhhoooooo abi sen buraya bizi korumayamı geliyosun kız arkadaşlarımızı dikizlemeye mi dedi..belindeki jopu göstererek şunu görüyormusun la başlayan ve seni yakarım akıllı konuş sırık seni yaşatmam lan nasıl konuşuyosun sen dedi..biz sakinleştimeye çalıştıkça o sinirlendi..polisin sinirli olması da ne acayip oluyorarkadaşın değil ki ağlasın köşesine çekilsin sinirlensin küfretsin..bildiğin polis..dur durak dinlemiyor..cenk kaçarak oklula sığındı ve müdürün yanına gitti..arkasından biz de çıktık..müdür bey e olanları anlattık..sağolun çocuklar diyip bizi gönderdi.. bizim eski evin olduğu yer de park mesela şimdi diyerek belediye başkanı havasında bir nutuk çeker gibi devam edecektim ki o da sözümü kesti ehehehe diye gülerek..anlamsızca suratına baktım..size ev falan düşmedi anlaşılan fatihim dedi ve bir kez daha güldü..gülmedim..bir şey de demedim..okulun olduğu yere de toki konutları yapıldı lan sen o polissin görevden alınınca ne sevinmiştik diyemedim...beline baktım ne telsiz ne jop vardı..insanoğlu da çevreleri gibi değişiyor işte..17 yaşındaydım lise sondum diyerek konuya girmemek için kendimi zor tuttum..zira bu giriş temiz bir dayak yememe sebep olabilirdi..en güzeli yazmak.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © fatihkarabenli, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |