"Yine mi o gün? Sanki evren, 'bugün de yeni bir şeyler oku ama sakın anlama' diye fısıldıyor kulağıma." - Umberto Eco"
"Yine mi o gün? Sanki evren, 'bugün de yeni bir şeyler oku ama sakın anlama' diye fısıldıyor kulağıma." - Umberto Eco"
Aşk tutkuların kavrulduğu çöl gibi yakar yüreği, denizlerin bilinmez yerlerine gizlenmiş girdaplar gibi çeker insanı içine. Aşkta sormak yoktur, cevap aramak yoktur. Bu yüzden aşk gönüllü bir körlüktür.
Orhan Pamuk, “...eğer kalbinize nakşeylediğiniz bir güzelin resmi varsa, dünya hala sizin evinizdir.” diyor.
Akşam, sessizlik... Gece yarısı olsa, az kalsa dolunaya... Dolunayda sahilde ateş yaksam yine, atsam tüm sıkıntılarımı küllerine.
İsteklerin kendinin önüne geçememiş. Sen kendi senini kaybetmemek için dilediğin kadar yalnız olmayı, dilediğin kadar üzgün olmayı seçmişsin
Hiç kimse özgürce korkuyorum diyemez içinde büyüttüğü korkularıyla yaşarlar... dil söyleminde ise bu çok farklıdır ve insancadır sevmekten korkarız, sevmek fedakarlık ister...
Kolay olan ölümdür,zor olansa sevmek ve onun yükünükaldırabilmek. işte dünyanın tek gücü!
Sobalı evlerde kışın insanın duş alası da gelmez. Banyoya girmek bir eziyet çıkmak ayrı bir eziyettir. İçerdeki buhardan nefes alamaz hala gelirsiniz. Kocaman, ele avuca sığmayan yeşil sabun
Yaşam içinde yanımda kalan, tek varlık, zamandan peydahlanmış piç bir yalnızlık!
pişman olmadan yaşayabilmek ve yaşanmışlıklara kazanç penceresinden bakabilmeyi bilebilmektir,hayat..Ve girdiyse hayatınıza gerçek ve olağanüstü bir aşk,karşımızdakine bunu anlatabilme ihtimallariyle geçer günlerimiz.Ve bir gün,pişman olmamak için ileride,haykırırsın sevgini cesurca.Her türlü sonuca razısındır artık,ve sonuç ne olursa olsun,eklenmiştir hayatına bir kocaman 'İyiki' daha..
