Elektrikteki Vurgun...
Irak’a ADB’nin emri ile neredeyse bedevaya elektrik veren hükümet acaba kendi vatandaşını neden müşkül de bırakır ?
Irak’a ADB’nin emri ile neredeyse bedevaya elektrik veren hükümet acaba kendi vatandaşını neden müşkül de bırakır ?
“Demokrasi, eşitlik, kardeşlik, özgürlük, sevgi” gibi sihirli kavramlar siyaset alanında iki ucu keskin bıçak gibidir. Fevkalade istismara açık kavramlardır. Yerinde, zamanında ve ustaca kullanmasını bilmezseniz sizi yaralar, yok eder... Bunu en iyi kullanan ülkeler İngiltere, ABD ve İsrail'dir.
Son 10 yılda sayıları gittikçe artan ve emekli bürokrat, asker ve siyasetçilerce kurulmuş olan, "stratejik araştırmalar merkezi" ismi altında büyük bir pazarlama şirketi gibi faaliyet gösteren, büyük bir pazarlama şirketi gibi örgütlenmiş, Türkiye'ye yapılan dış baskılar ve stratejik oyunların yurt içindeki güler yüzlü postmodern pazarlamacılarına dikkat etmek, ve
Tevrat rivayetlerinde ise Nuh tufanından sonra Nuh peygamber dünyayı üç oğlu arasında pay etmiş.Yafes'e Orta Asya ve Çin ülkeleri düşmüş,Yafes ölürken tahtını sekiz oğullarından biri olan "TÜRK" e bırakmıştır.
Trabzon’un uzağına düşmüş bir ilçedir Köprübaşı… Gündoğan, Fidanlı, Akpınar, Yağmurlu, Koyuncular, Güneşli, Çifteköprü, Beşköy gibi yerleşim yerlerinden oluşan bu ilçede hayat gün boyu zorluklarla mücadele içerisinde geçer. Gözden ırak olsa da, gönülden ırak değildir yeşilin ve dağların koynunda uyuyan bu masal perisi… O bizim yüreğimizin merkezindedir her zaman…
“Sivas 93” günümüz Türkiye’sinin geçmişte çekilen bir fotokopisi gibi duruyor. Bu nedenle, kamu vicdanında söyleyecek sözü olan herkesin, bu oyunu bir değil birkaç defa izlemesi gerekir. “Sivas 93” oyunu, sadece 2 Temmuz tarihinde Madımak Katliamının her yıl dönümünde, adet yerini bulsun diye anılacak sonra da rafa kaldırılacak bir
Bu yazı, Türk-Kürt Meselesi'nin kaynaklarından ve çözüm yollarından bahseden bir özet çalışmadır.
Afganistan harekâtı ve Türkiye'nin konumu... www.weblebi.com Gündem Sayfası.
Köprübaşı’ndan yola çıkan Ahmet Sancak, Almanya’da girişimcilikte başarı basamaklarını bir bir tırmanıp, bugün gurur duyulabilecek bir noktaya gelmiştir. Genç yaşta başarılı bir iş hayatı geçiren Ahmet Sancak, 2002 yılında medya sektörüne el atmıştır. Doğu Karadeniz bölgesini kapsayan “Karadeniz Haber” adlı bir gazete kurmuştur. 2005 yılında ise Trabzon merkezli
Türkiye yönetsel sorununa ve bu konuda yazılan tezlere, çözümleme. Üç bölüm halinde tasarlanarak yayınlanmıştır.
1 Mayıs grev değildir…
1 Mayıs tüm dünya emekçilerinin uluslalarası birlik ve dayanışmalarını gösterdikleri bir gündür.
1 Mayıs, birleştiğinde dünya emekçilerinin yenilmez gücünü burjuvaziye dayattığı ve tüm çalışanlara örnek olduğu bir gündür.
Gedik, Osmanlı Devleti'nde Ahilik teşkilatının lağvedilmesinden sonra tesis edilen bir yapıdır. Yazımız Gediklerle ilgili yayımlanmış kitabımızın önsözüdür.
Vakit artık sabaha yakındı. Sabah olmak üzereydi. Hasan Fehmi Efendiyi, Hatice Binnaz Hanımı, oğlu Esat Efendiyi ve yanaşması Boşnak Mehmet’i kapının önüne dizdiler. Kurşuna dizeceklerdi, durum onu gösteriyordu. Fakat o zaman ilk hedef gibi görünen Esat Efendiyi kurtarmak için babası önce ‘beni’ dedi. Önce onu mu yoksa ötekisi
Türk milliyetçilerinin gündemini daima meşgûl eden “Batı’nın Türkiye’yi bölme çabaları” konusundaki tartışmalar, ulusal basın-yayının da etkisi ile çoğu zaman Avrupa Birliği ve kürtçülük üzerinde yoğunlaşıyor. Bu tartışmalar ve mücadeleler devam ederken gizlice yürütülen bir başka bölücülük faaliyeti de var ki bu, birçok insanın gözünden kaçan “Pontosçuluk”tur.
Bölge halkını kazanmak için sosyal, ekonomik ve psikolojik önlemlerin planlanıp, gerçekleştirilmesini gerektirir. Askeri önlemleri geliştiren ve tüm ekonomik, sosyal ve psikolojik önlemlerin uyumlu bir şekilde planlanıp uygulanmasını sağlayan bir büyük strateji içinde bütünleşmesi de gerekir.
Orta Asya’dan gelen, Osmanlı zaferleriyle aydınlanan ve Çanakkale destanıyla en zor günlerde bile ayakta durabileceğini gösteren bir milletin torunlarıyız, gerekirse tarih sahnelerine göğsümüzü gere gere bir daha çıkmaktan asla çekinmeyiz!
Çoğu duyarlı insanımızın şu andaki durumumuza bakıp da kahrolduğunu görüyorum.Bu insanlar toplum genelinden hakettikleri uygarca davranışları görmediklerine üzülüyorlar.Ve sonuçta 'işte biz böyleyiz' hatasına düşüyorlar.Ama gerçek aşağıdaki gibi!