**Acil Durum ve Afet Yönetimi bölümü, adından da anlaşılacağı gibi afet ve acil durumlarda etkili müdahale, iyileştirme, önleme ve hazırlık çalışmaları yapabilecek uzmanlar yetiştirmeyi hedefleyen bir programdır. Ancak bu bölümün sunduğu akademik altyapı ve toplumsal fayda potansiyeline rağmen, Türkiye’de mezuniyet sonrası iş imkanlarının neredeyse hiç olmadığı gerçeği göz ardı edilemez. Bölümde öğrenciler; deprem, yangın, sel gibi doğal afetlerin yanı sıra endüstriyel kazalar gibi insan kaynaklı afetlere karşı nasıl hazırlanılacağı ve nasıl müdahale edileceği konusunda eğitim alırlar. Kriz yönetimi, risk azaltma ve afet sonrası iyileştirme süreçleri de müfredatın temel unsurları arasındadır. Teorik olarak bu bölüm, afet yönetimi alanında uzmanlaşmış profesyoneller yetiştirmeyi hedeflese de, Türkiye’de mezunlar için kamuda atama imkânı bulunmamaktadır. Kamuda bu alandaki faaliyetlerin yürütülmesinde genellikle AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) gibi kurumlar görev alır. Ancak AFAD, profesyonel kadrolarının yanı sıra gönüllü üyeler aracılığıyla da geniş bir sahada çalışmalar yürütür. AFAD gönüllüsü olmak için yalnızca temel eğitimleri (çevrim içi ve yüz yüze) tamamlamak yeterlidir. Bu durum, iş bulmak için sadece iki yıllık önlisans acil durum ve afet yönetimi değil dört yıllık lisans acil yardım ve afet yönetimi eğitimine sahip olmanın dahi gönüllülük esaslı kısa süreli eğitimler sebebiyle işsiz kalmasına sebebiyet vermektedir. Benzer şekilde AKUT, İHH Arama Kurtarma ve Türk Kızılay gibi kuruluşlar da gönüllü temelli çalışmalarıyla afet ve acil durum müdahalelerinde etkin rol alırlar. Bu alanlarda iş bulmak için üniversite diplomasına değil, gönüllü olarak alınan kısa süreli arama-kurtarma eğitimlerine katılım yeterli sayılmaktadır. Mezunlar ise, gönüllülerle aynı sahada görev alacakları için büyük bir işsizlik riskiyle karşı karşıya kalırlar. Özel sektörde de afet ve acil durum yönetimi alanında istihdam çok kısıtlıdır. Bazı büyük ölçekli şirketlerin acil durum planlamalarına destek veren danışmanlık hizmetleri bulunsa da, bunlar hem çok sınırlı sayıdadır ve genellikle tecrübeli uzmanları tercih etmektedir hem de lisans acil yardım ve afet yönetimi mezunlarını tercih etmektedir. Ayrıca, sağlık sektörüne yönelik bölümlerden mezun olanların bile afet yönetimi alanında görev alma konusunda daha fazla fırsata sahip olduğu bilinen bir gerçektir. Sağlık bölümleri mezunları, afet alanında hem sağlık hizmetlerine katkı sağlar hem de bu alanda daha hızlı istihdam edilebilir. Mezunların karşılaştığı tablo açıktır: %99 oranında işsizlik riski. Çünkü çalışma alanları zaten gönüllülerle doludur ve gönüllülerin görev alabileceği bu alanlarda profesyonel kadrolara fazla yer yoktur. Ayrıca, gönüllü çalışmanın yaygınlığı ve kurumların gönüllülere öncelik vermesi, bu bölüm mezunlarının istihdamda dezavantajlı konuma düşmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, mezuniyetten sonra işsizlik problemi yaşamak istemeyen öğrencilerin Acil Durum ve Afet Yönetimi gibi bölümleri tercih etmeden önce çok iyi düşünmeleri gerekir. Bölümün toplumsal önemi büyük olsa da, iş bulma gerçekliği maalesef buna uygun değildir. Acil Durum ve Afet Yönetimi bölümü teorik olarak önemli, pratikte ise mezunlar açısından ciddi riskler barındıran bir bölümdür. Gönüllü temelli yapıların egemen olduğu Türkiye’de, bu bölümden mezun olmanın getirdiği mesleki avantajlar neredeyse yoktur. Öğrenciler, işsizlik garantili bir alana yönelmek yerine, mezuniyet sonrası daha fazla istihdam potansiyeli sunan alanlara yönelmeyi tercih etmelidir. Aksi halde, iki yıllık emek ve diploma, yalnızca bir hobi gibi gönüllü çalışmalarla sınırlı kalabilir.
**
