-I-
Hapşırıyorum geçmiyor
Güneş yüzüme vuruyor
Gün dönüp gönlüme yükleniyor.....
Öldürür mü bu dert beni ?
-II-
Kapıdan çıkıp aşağıya ineceksin
Sağa dönünce dur.
Karşı kaldırımda başı boş çınar ağacının altında
Otobüs bekle, bin git.
‘NEREYE KADAR GİDERSE’ de in.
Saçlarının seyrek uçlarına bencillikler sığdır.
Yakanı ayır, kolunu kaldır, etin görünsün.
Sessiz sayfalarda dök eteklerindeki taşları.
Ne kabarıyorsun tavus kuşu gibi ?
BEKLE!
Kah otobüsü, kah falanı filanı....
Ya treni kaçır çoktan,
Ya vapurda uyukla.
UNUTMA!
Zaten o gemide sen yoktun
Geriye bir ben kaldım,
Bir de turşu suyu.
İçeyim de gebereyim!
( iç de geber)
Süzme bal ile peynir ye,
Sevmediğin gibi tatlı ile tuzluyu birlikte.
Suratını ekşitme.
Ekşi eskirse yüzünde kalır ,
Yer edinir yüzünü.
AĞLAMA!
Sessiz geber.
Gabardin kumaştan kefen dikmezler ki sana.
Nevri dönmüş, nefretsiz? Yazılar yaz.
Nakis ihtiyarlar avut
TUZ BUZ OL!
Yeni doğmuş buzağılar yalasın seni,
Tuz ol,
Soğuk hava deposundan çıkarıp kırsınlar seni
Buz ol.
-III-
Ya da ......
Karda yürü izin kalsın.
-IV-
Hapşırık geçmedi.
Al avut beni...........,,,,,,,,,,
ESRA 1998