Bazen insan olmak çok zor geliyor. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamak, iyi ya da kötü olmaya karar vermek... İnsan denilen canlı hep ikilem içinde... İki şeyin tam ortasında. İnsanın içinde bir aydınlık taraf ve bir de karanlık taraf var. İşte, insan bu yüzden ikilem içinde. Aydınlık mı, karanlık mı olacağına karar veremediği için. İnsan bir muamma. Asla çözülemeyecek olan.
İnsan her zaman kusursuz olanın ve olmanın peşinde. Aslında hepimiz biliyoruz hiçbir zaman kusursuz olamayacağımızı, ama yine de çabalıyoruz. Bir gün o kusursuzluğa erişebileceğimizi düşünüyoruz. Bazen ona çok yaklaştığımızı düşünsek de aslında hiç yaklaşmadığımızı anlıyoruz.
acaba nedir, kusursuzluk? Herkes için kabul olan bir tanımı var mı? Ya da kusursuzluk diye bir şey hiç yok mu? Onu biz mi yarattık?
İnsan ömrü boyunca asla ulaşamayacağı bir şeyin peşinden koştu, koşuyor ve koşacak da. Çünkü bilmiyor. Ne yapacağını bilmiyor.
Aydınlık tarafa mı karanlık tarafa mı yönelecek? İnsan beşikten-mezara bu ikilem arasında kalacak ve bütün ömürler böyle geçecek. Bilinmeyenin peşinde koşarak...
Bilinemeyen Kusursuzluk
insanın içinde iki taraf var: biri aydınlık diğeri karanlık. bunlardan biri bizi kusursuzluğa ulaştıracak ama hangisi?