gizemdir içselliğin senin
dağ menekşeleri açar
kekik kokar koynun
gülüşün düşlerimi kanatır
sarılsam bir yol
izi kollarımı yakar
nazlı sümbül boynun
bak yandı yüzümde gül mavi
korkarım diyemem
hasretim bin yıllık
bir bilsen ah
ne çok düşledim oysa seni
diyemem...
korkarım bilemezsin
böyle dökemezdim tortularını bu sevginin
tenimde yanmasaydı alev alev ellerin
böyle düşemezdim ay bakışına gözlerinin
canözüme değmeseydi közü o sevda yüreğin
devindikçe hücrelerimde ateşi aşkın
gitsem dedim tümden
kül bir yana düşse, sen bir yana
kayarken ellerimden
menekşe kokulu teninin
o cehennem sıcağı alevleri
gitsem dedim senden çok uzaklara
ve bir daha dönmesem
unutsam dedim
ömrümün son gününde
unutsam seni...
] ]