Güle Ağıt

yazı resimYZ

Bir Gülüverdim sana
Bir gün hatırla diye

-1-

Bu ağıt, seni benden aldığın gün yazıldı
Gül/mezar umudumu çaldığın gün kazıldı
Es-salah okunurken ihtilal yüreğime
Gözlerini gömdüler benim göz/bebeğime

Kelimelerde matem, hicran kokar şiirler
Sen giderken ardından öksüz kalan şairler
Duanın rüzgârlara karıştığı sesinden
Toprağa kan damladı güllerin sinesinden
Işıkların kalbinde gül/endamın kanadı
Güneş dahi batarken adını sayıkladı
Düşlerindeki encam yanık kalıp bağrında
Nazlı güller üşüdü virane dağlarında
Gülşenler gülüyordu düğün arifesinden
Sana kefen biçtiler gelin elbisesinden
Kapında ağlıyorken yaralı dilenciler
Seninle kabre girdi en son serüvenciler
.

Ve hatıralar şimdi hüzünbaz yakarışlar
Gülün doğduğu yerde toprak ölmeğe başlar
Nedametle büyüyen hazan kokulu dağlar
Nevbaharın vurulur zaman ağlar/ an ağlar
Vaveylalar nedir ki, deprem olur sevdalar
Her dem vuslatı arar her yöne haber salar
Sesini duyan var mı? Nefesini soluyan
Rengin Aya benziyor uyan nazenim uyan! .
Şeydan kapına geldi bir bakışına hasret
Yaşın vedadan küçük/ küçücük tebessüm et
Bırakma ellerimi avuçlarım üşüyor
Ellere iklim-i yâr, bana da kar düşüyor
Feveran duygularım hançeremde feryadım
Leyl-ü Neharda melal gülistanında yâdım
Güllerinden vazgeçtim küllerine muhtacım
Devran dönsün kâbustan dua olsun ilacım
Maveradan bir tılsım uyandırsın da bizi
Şulenin efsunuyla yaksın meşalemizi

Gidiyorum gülizar mestane bedenimle
Mahzun intizarımla senden kalan ben/imle
Didarını resmettim hayalime bergüzar
Sensiz tarumar âlem sensiz yetim şehr-i yâr
Hangi yola girdiysem sonunda keder ve gam
Hangi şarkıyı duysam melodisinde hüzzam
Gidiyorum Ay yüzlüm mehtabını görmeden
Sırlarıma aşikâr güneşe görünmeden
İçimde malihülya meçhule gidiyorum
Gülzardan kaçıyorken hep Güle gidiyorum
Gidiyorum ufkumda ne İrem var ne ruşen
Sana meftun bir aşktan bin heyelandı düşen
Çırpındım çıkmak için derun dehlizlerinden
Kaç Mecnuna yol açtım Leylanın izlerinden
Çöle nigârın düştü benim vecdime hüzün
Muzdarip artık gece/ meczup artık gündüzün

Kaçmak çare mi gülçe? İçimde gülberk varken
Gurbet diye gittiğim her yerde sen yaşarken
Canı alınca canan ruhum kalmaz mı bican
Berzaha dek sürer mi bu efgan bu helecan
Bin katre gözyaşıyla yeşerir mi beyaban
Lahitini gözler mi her gece mah-ı taban
Öter mi terennümle seher vakti bülbüller
Bad-ı sabahla doğup açar mı yine güller
Misk-u amber kokusu dolar mı aşiyan/a
Güldestenin ecesi sen misin gül-i rana
Eriyorum nârınla her gece yelda bana
Hicretim yok yarına esirim anla/sana
Münzevi dilenciyim uzlete sırdaş oldum
Her gün ölümü çizen fırçaya nakkaş oldum
Aşkım pervane oldu çerağınla yak beni
Ya al beni yanına ya azat bırak beni

Son sözlerim rayiham kanayan şiirim/de
Bir ceylanı vurdular, ceylan benim içimde
Yutkunurum sesime yağmış gibi yağmurlar
Gül/kokunu özledim bana yetmez buhurlar
Gonca olsan korkarım kıskanır seni dağlar
Güneşe bakma sakın! . Gölgeni de vururlar
Bana gelince gülüm her ayrılık bir ölüm
Anılar yağmur olsun susuz kalmasın gölüm
Berzahı bekleyerek duada kalsın eller
Senin yasını tutsun sensiz kalan gönüller

-2-

Sevgin gibi kocaman ellerinle göm beni
Hüzzama sarıl da git hicranın yollarından
Bir hayal âleminde gönder artık bu/seni
Gözlerin dumanlansın veda bulutlarından
Kocaman ellerinle sevgin gibi göm beni

Tebessümünde donar/ağlayan gözlerin de
Sen gül/Düğün sabahı martılar götürürken
Zamanı akkor gibi kavuran sözlerin de
Umudun musalladan mezarına yürürken
Ağlayan gözlerinde tebessümün de donar

Ateşler mi kanattı dallarını Mimoza?
Güllerin savrulurken gönül kuytularına
Güneşi esir ettim bulutlarına Roza
Yangınlar mı kül olup serildi yollarına
Mimoza, ateşler mi kanadı dallarına

Hangi aşk sarar seni örtüsüyle sevdanın
Hangi kalp benim kadar üşür yalnızlığına
Karanlığı öldürsem sana varmasın diye
Geceler üryan olur dokunur çığlığına
Örtüsüyle hangi aşk sarar sevdamı benim

Sana Gül dedim diye hazanı unuttun mu?
Renklerin, kokuların toprakla solduğunu
Hicranla alevlenen gönlünü avuttun mu?
Kelebek danslarının kısacık olduğunu
Hazanı unuttun mu?.. Sana gül! .. dedim diye

Yanarken yaraların ateşi kül ettin mi?
Gül ettin mi çölleri umuda su dökerek
Mutluluk dağlarından güneşi kaybettin mi?
Sevdasına kaç defa siper alır bir yürek
Küle ateş ettin mi? .. Kanarken yaraların

Sen iremi seversin bende seni nazenin
Delişmen sevdaların hatırına muzdarip
Münzevi gülzadeyim içimde güliz senin
Yaralı baht-ı sinem gülistanında garip
Ben hep seni severim sen iremi nazenin

Senin elinden olsun sensiz diyarda sonum
İstemem bir gül dahi bırakma mezarıma
Adım unutulursa karanfiller de solsun
Güneşler de doğmasın artık gülizarıma
Sonum sensiz diyarda senin elinden olsun

Şiirler de kanasın/ titresin kalem kâğıt
Şairler de vurulsun gönüllerin yasında
Sevdaya ateş düşsün ayrılıklara ağıt
Bülbülleri de yaksın güllerin dünyasında
Şiirler de titre/Sin kanasın kalem kâğıt

Bakma muhacir gibi gelip kayboluşuma
Menzilin aşiyanım gurbetimse sıladır
Ölüm vuslattır elbet tekrar varoluşuma
Derunumdaki ebed bu âlemden evladır
Gelip kayboluşuma muhacir gibi bakma!.

Ya öldür sevdaları, ya bu hasreti güldür
Maziye gömüleyim sedasız ve sela'sız
Toprak olsa da vuslat benim düşümde Gül'dür
Hangi İrem kolaydır sabırsız ve cefasız
Ya öldür hasretleri, ya bu sevdayı güldür

Bilmediğim korku mu yoksa sevgin mi sarar
Sırra kadem bırakıp uçurumlarda beni
Denizin Ebrarıyla büyüyen umut kadar
Bir serüvenci taşır avuçlarında seni
Bilmediğin sevgi mi yoksa korkun mu sarar

Nerde kağıt nerde gül nerde kurumayan çam
Aşkımı Ziraatte yeşerten bahar nerde?
Bir çikolata kadar aziz tatlı hatıram
Şimdi zakkumlar bitmiş umut ektiğim yerde
Nerde kağıt nerde Gül!.. nerde kurumayan çam

Bitmeyecek bu şiir hep seni anlatacak
Demir olsa duygular yangınların/da erir
Ağıtlar yükselecek kelimeler batacak
Şair son nefesini dudaklarında verir
Bu şiir bitmeyecek hem seni ağlatacak

Şair resim çizecek ufkuna duyguların
Fırçası kanayacak güllerin umuduna
Mürekkebinde derin sızısı anıların
Gökkuşağı tadında çizgilerin yurduna
Resim Şair çizecek duyguların ufkuna

Kocaman ellerinle sevgin gibi göm beni
Gözlerin dumanlansın veda bulutlarından
Bir hayal âleminde gönder artık bu/seni
Hüzzama sarıl da git hicranın yollarından
Sevgin gibi kocaman ellerinle göm beni

-3-

Gülzarlara kar düştü, yâr düştü yüreğime
Üşüyor karanfiller güllerin kaderine
Lâl olup kelimeler saplanırken bağrıma
Ellerin kanayacak gönül yaralarıma

Gidiyorsun, ardında virane duygularla
Üzgün umutlarımla, hâzin hatıralarla
Lalezardan kaçarken çöllere gidiyorsun
Eşkiyasız dağlara, ellere gidiyorsun

Pınarları kuruttum güneşini ararken
Resmine aşkı çizdim yaralarım kanarken
Esrarına dokunsam parmaklarım yanacak
Nazlı güller açacak, her an seni anacak
Sesime yağmur yağıp susacak vaveylalar
En son Mecnun ölecek, ağlayacak Leylalar
Sen yağmur olacaksın yaşayacak deryalar

Başa Dön