İnat, Hırs, Rest

yazı resim

-Sabah uyandığımda yanımda uyuyordun
yavaşça kalktım yataktan
bir sigara yaktım aç karnına
ilk nefesi başımı döndürdü
gözüme kaçtı ciğerlerimi yakan dumanı
Ben nerdeydim
Kimdin sen
Tanımadığım tanıdıklardan biriydin belki...

-Uyandığımda gitmiştin
Tüm gücümle çekercesine yapıştım yastığa,
teninin kokusuna hasretimi gidermek için
bir sarılış yeterdi belki de bunca çabaya
Sen ise o sırada
ayın dünyayla olan ilişkisiydin
gel gitler yaşıyordun içinde ;
ben ay sen ise dünya olmuştun
dalgalar her vurduğunda kıyıya acı,
çekildiğinde ise düşünceleri bırakıyordu
oysa hiç istemiyordu ay bunların olmasını
etrafında döndüğü dünyayı aşındırmayı.

-Kendin mutsuz oluyordun aslında her dalgada
Yürüyeceğimiz sahilleri mahvediyordun bilerek
Üstüne belimiz ağrıyana kadar küçücük bir çubukla
İsmimizi yazacağımız kumsalları
Sen herşeyi yok etmek ve mahvetmek için vardın zaten...
Yok ettikçe daha çok varolduğunu biliyordun.
Akşamı hatırlamaya çalışıyorum
Ama o kadar çabuk yok etmişsin ki seni
Zorlanıyorum
Bana tokat attığını hatırlıyorum önce,
Gözlerimde yaşlarla görmeye çalıştığım buğulu, çıplak bedenini
Beni sevdiğini söylüyordun sevişirken
Ben ağlıyordum
Seni istemiyor muydum?
Seni istemedikçe istiyordum belki.
Ve en son sigaramın gözümü yaktığını hatırlıyorum.
Bir kahve almalıyım
Bende ki kendini yokedişlerini daha iyi hatırlamak için iyi gelebilir
Akşam kahve içmişmiydik rakı niyetine
Ondanmıydı bu ağzımdaki rakı kokusundaki terkediliş tadı.
Sakın yakıma hiçbir şey için

-Veya ağlama...
Ardında bıraktıklarını düşün
Rakıyı terk edişini, kahveyi döküşünü
Pişmanmıyım zannediyorsun o tokat için
Gözlerin haketmişti o tuzlu tadı, o yaşları
Buğulu sevişmelerde sevmiştim gerçekten seni
Şimdi unut...
Ben yaklaştıkça sen kaçıyordun,artık kaçmıyorsun
Çünkü ben yaklaşmıyorum...gidiyorum
Sen beni mi sevdin, hiç ama hiç
Yoksa hiç olmayan bir bana mı aşıktın, hiç,
Hiç sordun mu kendine
Bir yolumuz var mıydı, var ise neredeydik diye
Şimdi gözlerini kapat
Ve
unut, çünkü rest...

-İşine gelince hep çekmeden gittin sen
Bütün yükü bana bırakıp gittiğini sandın
Sonra ağlamalarıma laf attın
Ağlayamazdın çünkü.
Senin beni terkedemeden gidişlerin gibi terketmedim ben rakıyı
Ruj izlerimi bıraktım camından dünyaya baktığım kadehe
Sen bana attığın tokatla
İz bıraktın sandın dünyaya.
Bu dünya seni bensiz yok sayıyor sen de öyle.
Buğulu sevişmelerdeki kendini sevişlerini anlatma bana
Kelimeler bittiği anda ...rest....
İnadına yaşıyorum seni
İnadına sevişiyorum seninle ve senin sandığın bedeninle.
İster delir ister kız ister kaç...
Şimdi gözlerini kapat
Ve unut
Çünkü inat...

-Beni suçlamaya devam et mahpus arkadaşım
Ben seninle güçleniyorum
Ne kadar etrafına baksanda
Küçücük bir zindanda hapisiz ikimiz.
Elimdesin...
Asla zannetmedim dünyaya iz bıraktığımı
Ama senin dünyana olabilir bir iz kıvamında
Senin derinliğine giden bir iz,
O tokat sevişmelerimizi hatırlatan bir iz.
Bana teşekkür etmelisin belki de
Kendimle sevişmelerimde sende vardın çünkü
İnadına yaşa ki beni nefretinle sev beni
Öğrensin inadın da nefretin de beni sevmeyi...
Simdi kapat gözlerini
Ve sık dişlerini
Çünkü sen benim ; hırsımsın

-Hırs insana zarar verir,
Sana zarar vermediğimi adın gibi bilmiyorsun?
Bizi zindana sokup suçu kadere mi atacaksın şimdi de...
Ben zindanda değilim
Sığdıramazsan sana olan nefretimi zindanlara
Zaten bu dünyaya sığmadığı için sevgim
İz bırakmadın mı bende tokadınla
Nefretimde barınmaz bu yüzden zindanlarda.
Ne sevgim sığar nede nefretim inadıma,
Bir sen sığdın nefretimle sevgimin karıştığı bu akılalmaz girdaba....
Şimdi aç gözlerini
Ve
Hatırla
Sen bensin,benimsin

Başa Dön