Ölüm Müdür Yaşamı Bunca Sevdiren

yazı resim

daha dün söz vermiştim
hiç gitmeyecektim kapından
özür dilerim aşkım
tutamadım sözümü
direnemedim gururuma
g i d i y o r u m

sakın ha döneklerin
çiklet çiğneyen kalçalarına
oturtma beni
oynak değildir dilim
bir sağa bir sola kıvrılmaz özüm
anlıyorsun beni değil mi

şimdi beni bekliyor
engebesi bol yollar
düşe kalka yürüyeceğim
basacağım bağrıma
o koca taşı
uzaklaşabildiğim kadar
uzaklara gideceğim

biliyor musun
ilk kez bu kadar üşüyorum
hani ateşlenir tenin de
için alev, alev yanarken
sıtmaya tutulmuş gibi
tir, tir titrersin
aynen öyle işte
mevsim yaz
aylardan temmuz
ama üşüyorum işte

bir gökçe çiçek
bir gök rengi mavi
bir takvim semavi
düşürdü ayaza filizlerimi
ve kokusu gitti cesaretimin

bilemezdim ki
bir şarkının bu denli
solduracağını
bu denli sökeceğini
toprağından kökümü
b i l e m e z d i m

ah şaşkın ben
hadi bakalım iş başına
hadi acıyı tatlıya çeviren
suflör yeteneğim
göster kendini
sahnendeyim ey hayat

ölüm müdür yaşamı bunca sevdiren
yoksa doyasıya yaşayamamak mı
ölüme koşarcasına götüren

anladım ki
ben seni sevdiğim kadar
ömrümü bile sevmemişim

sabah uyandığında
korkmadan aç pencereni şimdi
bak olduğum yöne
y o k u m değil mi

budandı hanımeli kokulu düş ağacın
senli öteleri düşlemeyi çok gördüler bana

yüreği kara bir gökçe çiçek
yalan yüzünü derdi sana
uykunun gözlerine sarıldığı gibi
sardı seni
dillendi o suskun dudakların

biliyor musun
en çok buna üzülüyorum

ve tüm sessizliklerin koynumda
g i d i y o r u m.

17/Temmuz/2006

Avşa günlüğündeki günsüzlüğüm

Yorumlar

Başa Dön