"Yazdığım her şey, daha iyi bir şey yazmaya çalışmanın başarısızlığıdır." – Samuel Beckett"

Sev

Sevgi bizim dinimiz. /

yazı resim

Sihirli bir emirdir « Sev » demek.

İyiki pek kolay olamıyor şıp diye herkesi herşeyi heran sevebilmek.

Sevgiyi paylaşırken titiz ve cimri olduğumuz doğrudur.

Belki de sevginin kalitesi düşmesin diye.

Çünkü o tonlarca sulu kumdan elenerek çıkarılan gramlık altın madeni gibidir.

Binbir çiçekten arı sırrı ile peteğe işlenen bal gibidir.

Aynamız.

O bizim mayamız.

Şah damarımız.

O bizim en azımız, ama dayanılmazımızdır.

Severek yaptığımız hangi işte başarısız olduk ?

Sevgiyle beslenmiş hangi ilişkide hayal kırıklığına uğradık ?

Çok sevdiğimiz hangi dostumuz bizi arkamızdan vurdu ?

Ben görmedim.

Gördüm diyen o ilişkiye dönüp yeniden baksın.

Gizlenen sevgisizliği görene kadar iyice döne döne yeniden baksın.

Kör olmayan görecektir.

Görecektir bir hesabın, bir çıkarın dışa vurduğunu.

Egonun, korkunun, hırsın o’nu nasıl kovduğunu görecektir.

Evet.

Sevgi bizim dinimiz.

Biz,

Hesaplı seveceğiz ama hesabetmiyeceğiz.

Hiç kimseden sevgimizi esirgemiyeceğiz ama kimseye de tepeletmiyeceğiz.

Yılan bile deliğinde tadabilecek tatlı dilimizden sevgiyi istediğinde.

Kınalı keklik de olsa koklıyamıyacaktır bir tek dirhemini sahteliğiyle.

Artık devir değişti.

Beden, ruh ile,

Hegel, Nuh ile.

Akıl, yürek ile buluştu.

O şimdi kocaman bir dev.

Ve diyorki ;

Seni seviyorum deme.

Önce

Sev.

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön