"Tanrı'nın varlığını sorgulayanlara bakıyorum da, herhalde benim kadar çok kitap okumamışlar." - Umberto Eco"

Totem Nedir 19

Bu metin, kuvvet alanlarındaki etkileşimleri ve grup dinamiklerini inceliyor. Grup üyelerinin ortak ihtiyaçları (acıkma gibi) karşısında geliştirdikleri kolektif tepkilerden "grup aklı" oluşur. Kişisel eğilimler kolektif kuvvete dönüşerek, tıpkı doğadaki içgüdüsel ihtiyaçların karşılanması gibi, grup içinde bir düzen yaratır. Metin, bireyin içsel dünyası ile dış dünya arasındaki ilişkiyi ve kolektif alanın güdüsel yapısını felsefi bir yaklaşımla ele alıyor.

yazı resim

Kuvvet alanı içinde oluşan etkileşmeler vardı. Örneğin, etkileşimli ortakla sılan durumlar çerçevesinde grubun acıkması vardı. Grubun acıkmaya ve diğer ortakla sılan durumlara cevap olacak organize eylemleri, grubun aklını oluşur. Ve bu tür ortaklaşışlarla oluşan grup aklı; grubun güvenliğini, grubun yaşama sevincini ve grubun yaşama isteğini doğuracak olan grup eğilimlerini oluşurlar.

Kişisinin grup eğimi içindeki yaşama isteği kişisi grup eğilimlerini oluşur. Bu eğimler kolektif etki ile “kolektif kuvvete” dönüşürler. Kişinin zorunlu yaşama eğimlerinden doğan üssü durumlara güdü diyorduk. Kolektif alan "kolektif bir güdüler" alanıdır. Bu nedenle kolektif alan da tıpkı acıktığında meyve, susadığında su bulunan doğa gibi sanki tam da kişilerin isteğine göredir!

Dış dünyaya kapalı olan vücut unsurları kısmen dış dünyadan kopmuştu. Vücut içinde kalan dış dünya kısmı tıpkı dış dünya unsurları gibi çeşitli kuvvet etkileri altındadır. Vücut unsurları da dış dünyadaki karmaşık ve serbest girişimler gibi tamamlanıcı eğilimler taşır.

Yani vücudumuzda dış dünyadaki ana unsurlar gibi isteklerimizi eğim eden temel durumlu bir doğal akış vardır. Vücut veya organizma hem dış dünya içinde olukla hem dış dünya unsurlarıyla organize olukla dış dünyaya bağlıdır.

İşte organizma içinde kapalı kalan bu durum kapalı kısımla kişinin hem kendi olma eğimini taşır. Hem de kişinin dış dünyaya bağıntılı olması ile kişinin kendisi olamama çelişkisini taşır. Organizma dış dünyadan kopmakla diş dünyaya karşı bir kişiliktir. Bu birinci durumdur. Ve kişilik kolektif duruş içinde doğaya karşı, kolektif bir karşı direnciyle bağımsızlık örgütlenmesidir. Ki bu ikinci durumdur.

Aslında bu durum termodinamik yasalarına göre işler. Vücut tam bir izole kısım değil dış dünyaya göre kapalı sistemdir. Termodinamik içinde açık sistemler kapalı sistemler ve izole sistemler vardır. Açık sistemler içine dıştan madde alışverişi ve enerji alış verişi olur. Tüm evren içi girişim gibi.

Kapalı sistemlerde dışta en az madde girişi ile ancak enerji giriş çıkışı olabilir. Vücut gibi, totem alan gibi. İzole sistemlere dışta ne madde girişi ne de enerji girişi olmaz. Bu da ancak evrenin kendisinin izole bir sistem olmasıdır.

Termodinamiğin sıfırıncı yasası nedir? Bir A kütlesi ile bir B kütle dokunumu arasında enerji alış verişi yoksa ve B kütlesi ile C kütlesi arasında da enerji alış verişi yoksa a kütlesi ile C kütlesi arasında da enerji alış verişi yoktur. Buna termal (ısıl) denge veya ısıl ölüm denir. Birinci termodinamik yasamız neydi?

Enerji akışı ya da termal dengeye doğru akış daima sıcak olandan soğuk olana doğrudur. Çok olanda az olana doğrudur. Yüksek olanda alçak olana doğrudur. Kısacası her şey yokuş aşağı dengeye (ısıl ölüme doğrudur.

İşte atom gibi, totem alan gibi, organizma gibi, kısmen orman gibi dünya gibi kapalı sistemler yokuş aşağı durumu geciktiren tuzaklı düzenli organize oluşlardır. Yokuş aşağı durumu yavaşlatan kontrollü, düzenli ve dıştan en az madde giriş çıkışı ile enerji giriş çıkışına izin veren selekte sistemlerdi.

İkinci termodinamik yasa neydi? Düzenli ve kapalı sistemde termal dengeye gidiş nedenle, sıfırıncı yasaya göre termal dengeden akış yapamayan enerjide ötürü akış yapamayan enerji kullanılamaz olur. Buna sistemin entropisi veya entropi artışı diyoruz. Denge er geç bozulur. Bozulan ayar er geç dengeye gider.

Bu durum bir şeyin hem kendi olması (dengede kalması) hem kendi kalamaması (dengede kalamaması) ilkesidir. Atom ve atom altı parçacıklar dünyası zayıf kuvvet etkisi altında bu nedenle bozunur. Bozulur değil bozunur.

Kendi kalamama eğimi nedenle parça bütünden bozunur. Kendi kalma eğilimi nedenle eğilme bükülme düzelmeye doğru veya parça bütüne doğru eğim ederek çekilir. Yani bir şeyin kendi kendisiyle aynı kalamama durumu her zaman bozunmakla küçük parçalara ayrılmaz.

Yorumlar

Başa Dön