"Yazmak, aslında hiçbir şeyden memnun olmamanın en süslü ve meşru yoludur." - Albert Camus (kurgusal)"

Tövbekâr

Ben; karanlıklarına bir mum alevi ararken; Sen, güneşli sabahlarda sırtıma kör hançer sokandın. Ben; bir gözyaşına canımdan vazgeçmişken, Sen, gönlüme sebepsiz mahşer kurdurandın.

yazı resim

Güldüğüm her an’ı günah bilen tövbekâr,
Ölümün koynunda soğuttum yüreğimin terini.
Uslanmaz kasırgalarında tükettim dizlerimin ferini.
Sen çekme, günahınla boyanmış aşkımın son ipini.

Züleyha bakışlı gecelerin uslanmaz melikesi,
Dön maziye, dudaklarıma kim sürdü acının zehirini ?
Sırtıma hatıra diye saplayan kimdi kanlı hançerini ?
Yaralarıma derman diye kim sürdü ölüm illetini ?

Ben; karanlıklarına bir mum alevi ararken;
Sen, güneşli sabahlarda sırtıma kör hançer sokandın.
Ben; bir gözyaşına canımdan vazgeçmişken,
Sen, gönlüme sebepsiz mahşer kurdurandın.

Yaralı yüreğimde kör bıçakları biledin, sustum.
Fırtınaları saldığın o ıslak gözlerimi çoktan kuruttum.
Tövbekâr olsan da zaman salıncağında
Artık uyan rüyalarından, ben seni çoktan unuttum.

Hicranını gömüp zulmünü kendi kusurum bildim.
Gönlüme acını revâ görüp, hakkımı helal ettim.
Günahta nasırlanmış yüreğine dayanamayıp
Tövbelerini dudaklarıma sürüp affını Hak’ tan diledim.

31.01 .2006

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön