Bayram Kaya

El Kavgaları 02

Put kavramı El’in El ile savaşı olmakla şimdi olana göre, önce olanı. Şimdiki senteze (tevhide) göre, sentez ürünü (tevhit ürünü) olmayanı belirtir. Eskinin yaşam sal, geleneksel ve düşün sel bağlamlı sistem oluşunu sembolize eden anlam ve anlatımdır

Ekici ve Çoban Grupların Diretişi 18

Elbet çobanlar da yağmurda, yaşta; sıcakta-soğukta oluyorlardı. Çoban sık sık oturup dinlenebiliyordu. Çoban kaval çalacak vakit buluyordu. Yine çoban sakin sakin düşünmeye zaman ayırabiliyordu. Oysa kâfir çalışmada arta kalan zamanda kendi koşum hayvanını da kendi doyurmak zorunda.

Ekici ve Çoban Grupların Diretişi 17

Her şey değişiyordu. Yepyeni erdemler ortaya çıkıyordu. Daha önce ortaya konamayan; konması olası olmayan; haset etmeme; fitne çıkarmama; başkasının malında gözü olmama; zina etmeme; iyilikte bulunma; günahtan kaçınma; kâfir olmama gibi onlarca yeni erdem ortaya çıkıyordu.

Ekici ve Çoban Grupların Diretişi 16

El’in de var olan duruma göre farklı bir şey söylüyormuş algısını uyandıran tartıştırması; aslında kitlelerin sert tepkisini kırıp yeni olan duruma kitleleri yavaş yavaş alıştırmaktı. Kurbağayı yavaş yavaş suda ısıtmak gibiydi.

Ekici ve Çoban Grupların Diretişi 15

Üstelik El bu sahiplik olan malik oluş söylemini çevresine, yeryüzü olan âleme ve suna buna da söylemiyordu. Sadece kendi süreçli, kendi ön ittifakının içine söylüyordu. Mülkü olan El; mülkü olmayan El’lere (ilahlara) karşı çıkıp; ilahların sözünün dinlenmez olduğunu söylüyordu.

Ekici ve Çoban Grupların Diretişi 14

Yönetilenleri sürü gören çobanlar bu çobanlık öngörüleriyle El temsilcileriydiler. Bu dar ve ham olan bağlamları içinde haklıydılar da! Asa, güden gücün dışa uzanmasıyla; sürü üzerinde aracı bir yaptıran sahipliğin beyniydi. Yine salt bu nedenle, çoban El temsilcileri kendi alametifarikaları olarak hep asa ile birlikte, akıllarda canlandırılırdı.

Ekici ve Çoban Grupların Diretişi 13

O toplu iğne başının içi ne çalkantı ve frekanslar salınımıyla dolu. İşte kendisi ile aynı şey olan enerji parçacık içinde de böyle bir şeydir. Yani parçacık bile homojen değil. Bir El irade konusu bizi nerelere götürdü. O köprüyü siz irade kullanmakla geçmiyordunuz, o koordinatla o köprüden zorunlu olmakla

Ekici ve Çoban Grupların Diretişi 12

El kendisini sürece korutturur. Üreten ilişkilerin entegresi bir kez toplumsal inşayı ortaya koyunca, ortaya konan bu üreten ilişkisi üzerinde, kişilerde kanat çıkarma düşüncesi kişi konforu oluyorsa; kanat çıkarma şimdilik uçak olmakla zamanı gelince inşanın içine girer.

Ekici ve Çoban Grupların Diretişi 11

Siz herkesi zengin yapacağım dersiniz, de; emekler üzerinde üretim yapmanın emekler üzerinde paylaşmasının herkese göre olduğu gibi zenginlik herkese göre olur bir inşa şekli değildir. O vakit “sen ağa, ben ağa; inekleri kim sağa” kısır döngüsü içinde çıkamamanın bu süreci kutsaması ortaya çıkar.

Ekici ve Çoban Grupların Diretisi 10

Bencilliğiniz, üreten ilişkilerinize doğrudan neden değildirler. Hatta bencil oluş üreten ilişkiler için de bir neden bile değildir. Bencilliğinizin üreten ilişkilere aracı neden olması, bir kod çeviri dilli üzerinde eylem olmakla işe başlar. Eylem sosyo toplumsa güçle üreten ilişki olur. Üreten ilişkide toplumsa güç vardır

Ekici ve Çoban Grupların Diretisi 9

Üreten ilişkiler içindeki neyden oluşu; çok fazla çığlıma yapmadan çok gerilere götürülür bir geri bağlanım olan yansıma değildir. Öndeki aracı belli bir aralıkla takip etmek; dıştan bir irade oluşla oraya sokulmuş sınırla yasal oluş değildi. Şeylerin kendi girişme bağıntısından ötürü kendisine firen etkisi kesikli sürekli sınırlama olmasıydı.

Ekici ve Çoban Grupların Diretisi 7

Otsuz yeri sürüye yasaklamak ta çobanın (El’in) bir başka iradesi olur çıkardı! Bu her iki tasarruf üzerinde El ya da çoban iradesi alan eğimine uygun olurdu. Akışa uygun olanları söylemekle El ve çoban kendi iradelerine uygun olanı söylemiş olurlardı.

Ekici ve Çoban Grupların Diretisi 8

Öyleyse irade ve özgür irade neydi? Tabii ki bir yanıyla kuruntuydu. Bir yanıyla inşaydı. Zorunluluğun eş deyişle devamlı olmayan kesikli sürekliliğin ve zıtların birbirine dönüşmesi karşısında özgürlük bir kuruntuydu. Ama ancak ve ancak zorunlu olurla üreten ilişkiler üzerine de bir irade ve özgür oluşun; özgürlüğün ve özgür iradenin

Ekici ve Çoban Grupların Diretisi 6

Bu çobanın ve El’in adaleti oluyordu. Adalet bir gerçekleşmeydi. Gerçekleşmenin nasıl olacağı da kaderdi. Ne den kaderdi? Girilen yolun kendine özgü yola giren kişinin istek ve bilinci olan iradesinden bağımsız bir var oluşu vardı. El bunu değiştiremiyordu. Onun için El’e göre kaderler vardı.

Başa Dön