Ağlamakla Biter Mi
Ağlamakla biter mi bilmem bu dertler / Biri bitmeden biner üstüne başka dertler
Ağlamakla biter mi bilmem bu dertler / Biri bitmeden biner üstüne başka dertler
HEP SEN / Sahile gideceğim bu gece, / Karanlığın ve
Sen benim hayalimdeki / Tanımadığım sevgilimsin. / Üstelik vefasızsın da.
Henüz on altı yaşında olmasına rağmen, oldukça gelişmiş bir kızın havası vardı onda. Güzelliği tüm köyün delikanlıların rüyalarını süslüyordu
Bir kuş yetiştiricisinin salmasında dünyaya gelmişti
İldeki santral memuresi, ilçedeki santral memuresine anlatıyordu.Sizin santralınızda erkek bir memur var. Her karşılaşmamızda ben Anadolu'nun ender yetiştirdiği bahadır delikanlılardan Önder diyordu.
1998 in kasım ayında geldi dünyaya. Dedesi bir bıraksa onu, ucundan su fışkıran hortumla yatıp kalksa.
Hande ile Cemil çocukluk arkadaşlarıydılar. Gece yarısına doğru kocasının uyuduğuna emin olduktan sonra gidip sokak kapısını araladı
Pardüsesinin yakasını kaldırmış, yağan yağmura aldırmadan su birikintilerine basa basa ilerliyordu. Ne yağmurdan, nede soğuk havadan etkilenmiyormuş gibiydi
Sınıfın en aykırı öğrencisiydi. İşi gücü yaramazlıktan ibaretti. Elli metrelik uçuruma uçtu Havada taklalar atarken başardım başardım diye bağırıyordu
Her insanın boş zamanlarında değişik uğraşıları vardır Kimi kitap okur, kimi sinemaya, tiyatroya gider. Kimileri de hayvan besler
Yapayalnızdı sokakta yürüyen adam / Yük yoktu elinde ama /
Ağlıyor musun terk edilmişliğine / Çok yaşadım o acıyı hem de kaç kere
Az önce eşiyle yine kapışmışlardı. Bu kapışmaların sonucu eşinden feci şekilde dayak yiyordu. Sonunda eşini öldürmeye karar verdi. İyi bir tabanca satın aldı
Atom bombasının vahşetinden utanan Amerika, alternatif olarak, temiz bomba diye tanımladıkları Nötron bombasını gerçekleştirdiler. Bu bombalar sadece insanları öldürüyor. Binalara ise zarar vermiyor. Yeni bomba ne kadar temiz değil mi?
Sakinliği ve sessizliğiyle ünlü kentimizin yukarı caddelerinden alışmış olmadığımız bir gürültü koptu. Kulak verdik ne oluyor diye. Osman adını duyunca gürültünün nedenini anladık.
Bana adıyla sanıyla başı boş ve ipsiz Esma derler. Bu yüzden babamdan çokça dayak yedim. Canıma tak etti artık. Kaçıyorum ama nereye, ben de bilmiyorum. Karşıma sen çıktın. He dersen beraberce gideriz. Hoşnut olursan beraber yaşarız. Ben öyle ille de nika
Sevgili Osman, ne bu yazdıklarımı okuman, ne de dün senin için konuştuklarımızı duyman olası değil. Yine de soruyorum sana, çok acele etmedin mi o bir metre derinlikteki karanlık çukura girmek için.
Daha önce de aynı şeyi söylemiştin. Çat diye bir ses geldi. Tamam dedim, kadın emniyet zincirini açıp adamı içeri aldı. İçeri girip kapımı kapattım. Ah ulan ah, madem onu evine alacaktın, bu kadar uzun tartışmanın ne alemi vardı.
Sahilde yürüyorum yapa yalnız, / Yitik umutlarım peşimde, / Ayaklarım
1958 de gazetecilige basladim.O zamandan beri yazmaktayim.
1935 yilinda Menemen\'de dogdum. Ögrenim durumum orta ikiden terk. 1958 de bölge gazetesi Sabah Postasinda Menemen muhabiri olarak görev aldim. Daha sonra Demokrat Izmir ile Ulus gazetelerinin Mugla temsilciligini üstlendim. Birçok yerel gazetelerde ve Hürriyet Ege de yayinlanmis yazi ve sirlerim var. Hep amatör kalmayi yegledim. Sadece hobi olarak yaziyorum.
Silivri Istanbul
Öykülerimde şiire yakın bir dil kullanırım.
Yaşar Kemal, Ümit Yaşar Oğuzcan Fazıl hüsnü Dağlarca
Taklitçilik özentim yoktur. Kendime özgü bir stilim olduğunu sanıyorum.