Davista ile Sohbet. (Ka )
-Davista! / -Buyur Hanım. / -Bana bir ince ka getir,İstanbul
"Güneş doğmadan uyanmak… Ah, şairler bile bu işkenceye bir kafiye bulamadı." – Charles Bukowski (kurgusal)"
"Güneş doğmadan uyanmak… Ah, şairler bile bu işkenceye bir kafiye bulamadı." – Charles Bukowski (kurgusal)"
-Davista! / -Buyur Hanım. / -Bana bir ince ka getir,İstanbul
Kısık sesler yükseldi / Köprü de/Beştepede / Minare de/Çankayada
Babasız olmak; yataksız nehir olmakmış meğer....
Dedim ki; / Sen,Sarı Başaksın;arzulanırsın / Söylesem kim inanır ki?
Dedim ki; / Tek satırlık şarkıdır suskunluğun / Bir tutam
Oracıkta;hemencecik oracıkta, / Kelebek;Bu onun kanat çırpması / Kanat çırpmaları,
Bu Gece / Arsızından / Cemre düştü yüreğime
Ben neler neler uğruna / Sustum, sustum / Kan kustuğum
Düşme; / Düşersen bir taşa takılıp / Çanak yaprak korusun
Dışarda hafiften bir Kar / Usul usul yağar / Yaz
Bir Ses, / Bir Ünlem; / -Aklından bile geçirme
KEFEKİ / Ey Sevgilinin iki dişli üryan darbesi / Dilimdeki
-Hanım; / -Söyle Davista.. / -Neden suskunsun? /
Nasılda / Göğüslerin / Kış uykusundan uyanmış /
Olmadı Deyom / Oldu Deyon.. / Olması lazım,olması lazım
Nasıl oluyor? / Nasıl dayanabiliyorsun? / Nasıl nefes alıyorsun?
Mutsuzum dedi Kadın / Ey Şair; / Mutsuz!
İnsanın kendini anlatması zor sanaat...
Dünyalıyım...
Dünya...
Epik-Lirik-Didaktik-pastoral-satrik-dramatik-Tabiki Sürrealist
-Tagore--Aragon..
Hiçkimse...