Bizi Taksim Edenlere Yuh
Derin ve iyileşmeyen bir yara cinayetle gelen ecel. Taksim cinayeti de işte bu. Sözün bittiği yer. Ne söylesek kavrulan yürekleri asla serinletmeyecek. Gidenler geri gelmeyecek.
"Yazmak, dünyaya kendi deliliklerinizi bulaştırmaktır; ne kadar bulaşıcıysa, o kadar iyidir." — Franz Kafka"
"Yazmak, dünyaya kendi deliliklerinizi bulaştırmaktır; ne kadar bulaşıcıysa, o kadar iyidir." — Franz Kafka"
Derin ve iyileşmeyen bir yara cinayetle gelen ecel. Taksim cinayeti de işte bu. Sözün bittiği yer. Ne söylesek kavrulan yürekleri asla serinletmeyecek. Gidenler geri gelmeyecek.
Yüz yıl hatta bin yıl önce yaşamış olan bir bilimadamıyla, bir filozofla ya da bir sanatçı ile konuşabilir misiniz? Hemencecik Hayır, konuşamam! demeyin lütfen. Eğer o insanların yazdıkları bir kitabı okuduysanız, yarattıkları bir sanat eserini dinledi ya da gördü iseniz konuşursunuz. Bizden çok önce yaşamış ve çok sonra
Dernek, kurulmasından kısa bir süre sonra yardımlaşma ve dayanışma faaliyetlerine hemen başlamış. Ramazan Bayramında köydeki tespit edilen ihtiyaçlı kişilere toplam 51 çift ayakkabı tedarik edilerek bunların dağıtımı yapılmış. Az da olsa amaçlarımızdan birini yerine getirmenin mutluluğunu yaşadık. diyor. Her geçen gün daha da kenetlenerek çığ gibi büyük bir
Hazer, sanat alanında bir hayali olduğunu, ölmeden önce bu hayalinin gerçek olarak görmek istediğini belirtiyor: En çok istediğim şey, hayatım boyunca düşlediğim tek hayalim Ülkemizde bir kültür sanat köyünün kurulmasıdır.
Bu karamsarlığa ve olacaklara karşı önce Ümit lazım Sonra beraberinde planlama, vizyon ve kurallar
Sempozyumun açılış konuşmasını Yrd Do. Dr Zeki Akçam yaptı. Akçam konuşmasında: " Düzenledikleri sempozyumun amacının Kıbrısta, Osmanlı Döneminden önce Türk varlığının olup olmadığını tartışmak, gerek sivil, gerekse askeri bakımından adada Türk varlığından söz edilip edilmeyeceğini konuşmak olduğunu söyledi.
17 Milyon Dolarlık ayakkabı da varmış. Ayakkabıcılık mesleğinden ekmek yiyen birisi olarak, bu yazıyı okuyunca, ne diyeceğimi şaşırdım. 17 milyon dolara çok kaliteli makineler ile oluşturulan 17 tane birer milyon dolarlık fabrika kurulur, bu fabrikalarda da binlerce kişi istihdam edilip, ekonomiye büyük katkılar sağlanır..
Ayran dedim de aklıma geldi: Vakti zamanında Gıyaseddin adında aksi mi aksi, huysuz mu huysuz, lafı anında tokattan beter insanın yüzüne vuran, nezaketten nasibini almamış, çok bilmiş bir bucak müdürü varmış.
Dört kez evlenip boşanan müdürümüz, ilk eşini çorabı kaçık diye, ikinci eşini çorba pişiremiyor diye,
Bu tür sözleri analiz etmek, öyle çok derin araştırmanın bilgisine sahip olmayı gerektirmez. Bu söylem bir masumiyet karinesi değil, tam bir diktatörlük patlaması ve tam bir diktatörlük öfkesidir
Toplumda sosyal bozukluklara sebep veren hareketler...
İnsanlar var ettiği gibi yok etme üstadı şu evrende doğa biz ve başka
Canlılarla mutlu eşitlik içinde yaşamak varken sokaktaki ben hayvan kelimesini kullanmakta zorluk çekerken onları uyutmak
Çözümler ölümü çağrıştırıyor çözüm olmuyor
Caniligin sinsi adımları şimdi bu günahsız canlıları vurmamalı çözüm
Kemalizm’in kurucu unsur olmakla meşruiyetliği tartışılmazdır. Kemalizm "Sevir anlaşması" gibi yurdun parça parça olmasını onaylayan sürece karşı oluştur. O atamız diye övündüğünüz son Osmanlı Sevr’i imzalamıştı. Açıktan bu; meşru olana ve vatana ihanetti. Son Osmanlının ihanetçi tutumla işgali onaylaması ve işgalcilerle iş birliği içinde olmasıyla meşruiyet ligini yitirmesi
Bir gün, artık işlevlerini yerine getirmekten aciz ve modası geçmiş buzdolabınızı değiştirmeye karar verip bir gıcır gıcır NO FROST almaya karar verirseniz ve hemen akabinde aldığınız yeni dolabınız sizi hayal kırıklığına uğratırsa n"aparsınız?
Öğlene doğru telefon çalmaya başladı. Açmak istemedim, çünkü ya birileri kitap satmak için ya internet ve televizyon yayınlarını pazarlamak için ya da market tanıtımı için arıyor olabilirdi. Ayrıca Telefon, ücretsiz check up v.s kazandınız gibi vaatlerle dolandırıcılık yapmaya çalışan birinin aramış olabileceğini de düşündüm. Telefon çaldı çaldı, cevap
Komşum, tarla kuşu gibidir. Sandıklar açılır açılmaz oyunu kullanıp gelmiş. Oldukça yaşlı bir hanımla karşılaştığını, oracıkta kısa bir söyleşi yaptıklarını anlattı. Belli ki hanım da yazlıkçılardan ya da buralı ama olağan programı dışında gelmiş. Belki de geri dönecek.
Tıpkı Ferhat’ın Şirin aşkına dağları deldiği gibi, dağlar-tepeler aşılıp, yer yer tüneller kazılıp yepyeni bir yol yapılacakmış Çelikkan’dan Adıyaman’a…
\*\*Kötü oyucuyu basit seyirci, kötü politikacıyı da cahil seçmen alkışlar.\*\* Seni dinleyecek çok kişi buldun diye sevinme, çünkü dinleyenlerin acaba kaçı seni anladı bilemezsin!\*\*Kalbi mühürlü olanın ağzından; ağzı mühürlü olanın da kalbinden çıkanlara çok dikkat etmeli.
Bu arada başka bir köşede de pirinç pilavı ile fasulye yan yanaydılar ... Pirinç Pilavı Yahu eskiden iyi imiş be senin durumun fasulyecik sana şarkı türkü bile yazmışlardı değil mi Aman bu fasulye yedi buçuk liraya hem kaynasın hem oynasın. diye... Fasulye Aaaaaah ah! Sorma pirinç kardeş sorma,