Katar; "Doha Tartışmaları", Hamas
“Doha Tartışmaları” zıt fikirlerin özgürce aynı platformda dile getirilmesini sağlayan ve farklı düşünenler arasında hoşgörü ortamı oluşturan güzel bir program.
“Doha Tartışmaları” zıt fikirlerin özgürce aynı platformda dile getirilmesini sağlayan ve farklı düşünenler arasında hoşgörü ortamı oluşturan güzel bir program.
Sanat alanımızda özellikle resim dalında dönen oyunların, artık bu alanda etik davranışların yerini gruplaşmalara ve isim kayırmalara bıraktığını görüyoruz...
'11 Numara, yabancı erkeklerle ilişkiye girmek yok’ (Dalgamı geçiyorsun, tecritteyim, ne erkeği?)
Hücre arkadaşım 5 Numara Özge, yanındaki hücre arkadaşı 1 Numara Öktem ile birlikte tempolu bir biçimde bağırarak zıplıyorlar. ‘Baskılar, bizi durduramaz. Baskılar, bizi yıldıramaz.’
Zebanilerin başı mikrofondan, tatlı fakat otoriter bir tonda
Atatürkçü düşünce ve sosyalist düşünce sistemi birbiriyle bağdaştırılamayacak ölçüde farklı olgulardır....
VATANIMIZ, MİLLETİMİZ, NAMUSUMUZ, KİTABIMIZ ve CUMHURİYETİMİZ İÇİN DÖKERİZ KANIMIZI. Ama sizin namert bedeniniz, bizim kanlarımızda ancak boğulur...
Selam ve dua ile.......
Bundan altı yüz sene önce, bir adam vardı. 1432 doğumlu olan bu kişi, tüm çocukluğu boyunca kendini ilime ve bilime vermişti. Fen ilimlerinde daha iyi tahsil yapabilmek amacıyla Arapça, Farsça, Latince, Yunanca ve Sırpça öğrenmişti...
‘Özgür Eylem’ mitine yakından bakarsak, piyasa ile şekillenen kültürde satın almanın tek genel geçer aksiyon olduğunu görürüz. Seçenekler arasında, e) Hiçbiri yoktur.
Sakın bana kızmayın, önce babalarınıza sorun, "ben açlıktan ölseydim ne yapardın baba?" diye.
Osmanlı İmparatorluğu’ nun son dönemlerinde başlayan ‘Avrupa Özentimiz’ halen devam etmektedir. Paris’ i kutsal mekan olarak gören aydınlarımızdan başlayan bu medeniyet âşıklığı, yüzyıllar geçmesine rağmen bizleri halen etkisi altında tutmaktadır...
Bir gün Muhlis benim kapıyı çaldı.
-Ağabey şu bizim oğlanın sütünü senin buzdolaba goyabilirmiyiz?
-Olur Muhlis senin dolaba neden koymuyorsun?
-İcra götürdü de...
Günlerdir bütün gazetelerin birinci sayfadan verdiği bir haber; İsrail, esir edilen eri kurtarmak için elindeki tüm imkanları kullanıyor.En son okuduklarımdan birinde İsrail başbakanı "Er kurtarılana kadar Gazze'de kimseyi uyutmayın. Bomba seslerinden kimse gözünü kırpmasın" diyordu.
İnsanlar kendi yaşamlarını patavassızca ve düşüncesizce diledikleri gibi yönetebilirler.Bu sadece kendi yaşamlarını bağlar. Buna karşın,eğer ki kararlarınız bir milletin kaderine etki ediyorsa attığınız her adıma,aldığınız her nefese ehemmiyetle dikkat edeceksiniz.Unutmamalısınız ki atılan adımlar,alınan nefesler sizin değil bütün bir milletindir.Gün gelir,o nadide millet yaptıklarınızı en ufak zerresine kadar sorgular.Emin
Siz alıştınız diye ben de alışmak zorunda değilim.
…ve annelerimiz ağıtları deme koymuş beklerken… haberlerimiz çok sonraları ulaşırdı…çoğu kez bayatlamış ağıtların yedeğindeydik…
Gelmiş geçmiş en dolu kültüre sahip olan bir millet , en kahraman ırk olmamıza rağmen , başkalarından kalan artıkları paylaşmakla ööle meşgulüz ki ; hakkımız olanları istemeyi , almayı unutmuşuz . .
Halka fazla özgürlük tanımayan rejimler hem bir açıdan değiştirilemeyecek kadar kökleşip gerektiğinde efendilerinin dediklerini yapmayacak bir konuma gelirken bilişim teknolojisinin artık sınır ve rejim tanımadığı günümüzde halkların ‘Batılı Sahip’lere bağlanıp daha rahat yönetilebilmesi için bir miktar demokrasi gerekiyordu.
Eğer hukuk, hukukun üstünlüğünü egemen kılsaydı: Hiç ama hiç kimse 27 Mayıs darbesini gerçekleştirmeye cüret edemez, milletin hür iradesini yok sayamaz, milletin seçtiklerini deviremez, özel mâhkemeler kurup devletin 10 yıl başbakanlığını yapan Menderes’i ve arkadaşlarını emirle yargılatamaz ve emirle idâm kararı verdirip dârağacında sallandıramazdı... Bu ülkede, herkesten önce
Hakkın rahmetine kavuşan Erbakan Hoca,vefat ettiği 27 şubat gününden beri gazete ve televizyonlarda...
Bu hafta köşemi, Kültür ve Turizm Bakanı tarafından suratına telefon kapatılma saygısızlığı gösterilen, seçimle başa gelmiş ve turizmin lokomotifi binlerce rehberi temsil eden TUREB (Turist Rehberleri Birliği) başkanı Şerif Yenen’e bırakıyorum. Lütf