10 Kasım
İlk kez 1974 Kasım'da öğrendim 10 Kasım'ı. İlk kez şiiri tanıdım ve şiir okudum o gün. Hayatımda yaşadığım birkaç büyük heyecandan ilkiydi o gün.
"Bazı kitaplar vardır ki, okunduktan sonra insana 'Bunu yazarken ne içtin?' dedirtir." - Terry Pratchett"
"Bazı kitaplar vardır ki, okunduktan sonra insana 'Bunu yazarken ne içtin?' dedirtir." - Terry Pratchett"
İlk kez 1974 Kasım'da öğrendim 10 Kasım'ı. İlk kez şiiri tanıdım ve şiir okudum o gün. Hayatımda yaşadığım birkaç büyük heyecandan ilkiydi o gün.
Bir ulusun birliğini simgeleyen, belli bir topluluğun ya da bir kuruluşun simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimi özel olarak tasarlanmış, çoğunlukla dikdörtgen biçiminde olan ve genellikle bir göndere çekilen, bir yere asılan kumaş.
Yıllar yılı oynayan, bir zamanda herkesi televizyona kilitleyen o meşhur bilmem ne vadisi adlı dizi, ne verdi bu topluma? Sadece oyunculara para kazandırıp şöhret yapmaktan başka bir işe yaramadı... Allah aşkına şu toplumda kaç kişinin mafya ile direkt ilişkisi var? Hangi namuslu insan böyle bir mafyavari oluşumun içine
Halen üyesi olduğum sitelere bakıyorum. On binlerce üyeleri var. Onlarca yöneticileri var. O yöneticilerin içinde güzel şiir yazanları var mutlaka, güzel nesir eserlere imza atanları var. Ancak bir türlü arkadaşları günün yazıları ve şiirlerinde ya göremiyoruz ya da iki kelime ile ''Çok güzel olmuş Ali şairim, Veli şairim,
Artık fikir adamlarını mumla arıyoruz. Ortalık, bağırıp çağıran, slogan atan bir sürü lümpene kaldı!
Fikir değil, slogan üreten olduk.
Bugün, pozitif tabiat bilimlerinin sevimli çocuğu olan teknik tüm insan yaşamını kuşatarak, onun ihtiraslarının, zaaflarının tercümanı olmaktadır. Görünüşte getirdiği ferahlık ve huzur aslında zamanla ümitsizliğe ve yoksulluğa dönüşecektir.
Orhan Pamukun Kar Romanı
Orhan Pamuk, Nobel Edebiyatı Ödülü almasından sonra okuduğum bir yazar oldu. Daha önce hiçbir romanını okumamıştım. İlk Önce Benim Adım Kırmızıyı okudum. Sonra Kara Kitap ardından Masumiyet Müzesi ve son olarak da Kar adlı romanını aldım elime
Orhan Pamuk ile
İki insanı birbirine bağlayan bir sırrı düşünün Şimdi birbirine bu sırla sımsıkı bağlanmış iki insandan birinin varlığı, diğerinin yok olması anlamına geldiğini de düşünün Peki bu dayanılır bir şey mi?
Cevahir Caşgir, 2009 yılında Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümünden mezun oldu. Mezun olduktan sonra Kıbrıs Türk Devlet Tiyatrolarına girerek sözleşmeli oyuncu olarak görev yapmaya başladı.
Caşgir, her ne kadar bir tiyatro sanatçısı ise de onun edebiyat yönü de çok kuvvetlidir. Şiiri çok seven Caşgir, daha
Evet
Yaşadığımız bu felâketin bize gösterdiklerinden biri de bu örgütlenmiş cehaletin varlığı
Ekonomik değişim beklediniz, olmadı Koalisyon tadında herkesin ortak noktada buluşması şansı oldu, olmadı Parti levhası desen 1938den beri kimseye hayrı yok Demek ki nereye geliyoruz? Bu işler sizin bildiğiniz gibi olmuyor. Olmayacak da
Bazı insanlar için bir yaşam tarzıdır şiir, yaşama sebebidir. Belki de hayatın ta kendisidir, öznesidir. Şiir, yaşam sevgisinin berrak pınarıdır. Hayatı idame ettirebilmek için nefes gibidir. Şair söyleyecek sözü olandır. Şairlik en zor zamanlarda bile dik, diri ve iri durmaktır. Sözcüklerin gücünü güç edinmektir. Bir duygu işçiliğidir şiir.