YZZamanımızda ne o küçük iki katlı bahçeli evler kaldı, ne de o zaman ki içten samimi komşuluk ve insanlar. Tıkıldık yirmi, yirmi beş katlı gökdelenlere ve apartmanlara altı yedi sene oturduğumuz apartmanda yüzünü görmediğimiz komşular bile var. Ne yer, ne içer, bir derdi mi var hiç kimsenin umurunda
Gözle görülemeyen bir quantum parçacığı ile kimsenin görmediği bir berber arasında ilinti kuran Coen Kardeşlerin, Ed Cranee biçtikleri rol mutlak değil, bir film-noir gereksinimindendir herhalde Çünkü kaderimizin fonksiyonunun karanlık ya da aydınlık yüzlerce olasılıktan birine çökmesinde tercihlerimizin ve fıtratlarımızın da etkisini yadsıya bilir miyiz?
Bugün, pozitif tabiat bilimlerinin sevimli çocuğu olan teknik tüm insan yaşamını kuşatarak, onun ihtiraslarının, zaaflarının tercümanı olmaktadır. Görünüşte getirdiği ferahlık ve huzur aslında zamanla ümitsizliğe ve yoksulluğa dönüşecektir.
Radyo, televizyon ve günümüzde elinde telefon olan herkesin kendini gazeteci diye tanımladığı neidüğü belirsiz milyon takipçili kişilerin sorumluluğu, ilgili ve önemli enformasyonu toplamak ve doğru, dürüst ve yansız bir tutumla halka gördüklerini aktarmak, iletmektir.
Döviz hızla değer kaybediyor. Dolar 2.5 lira euro 3 lira civarında seyrediyor.
İslam ve rejim çetrefilli ve uzun tartışma gerektiren bir konu.
Konuyu peygamberin ölümüyle başlamak sanırım daha isabetli olacak.
Kapitalizme-modernizme yenik düşmenin sebebi, güya eleştirirken onun yaptığını bir başka biçimde yaparak onu dolaylı yoldan güçlendirmeye çalışmaktır. Marksizmin yaptığı da bu değil mi? Hatta halen böyle yollarına devam etmiyorlar mı?
Tarih boyunca Yahudilerin Osmanlı ile Cumhuriyet dönemindeki faaliyetleri hakkında bir inceleme denemesi...
Gerçekten bize doğru sunulan bir aday dahi olsa ve de o gerçekten güçte kalabilecek mi bu bir İki; niye her seferinde bize sunulan en güçlü adayları seçiyoruz?
Orhan Pamukun Kar Romanı
Orhan Pamuk, Nobel Edebiyatı Ödülü almasından sonra okuduğum bir yazar oldu. Daha önce hiçbir romanını okumamıştım. İlk Önce Benim Adım Kırmızıyı okudum. Sonra Kara Kitap ardından Masumiyet Müzesi ve son olarak da Kar adlı romanını aldım elime
Orhan Pamuk ile
Defalarca eski yazılarımda da yazmama rağmen, hala bir şey neden, niye şimdi oldu, neden gözümüze sokuluyor diye düşünmüyor, aksine insanlık dışı bir haber gördüğünüzde hemen galeyana gelip asıp kesiyor, çarmıha germenin çare olacağını sanıyorsunuz.
Türk Milli Eğitim Bakanlığı "İnci Dişli Kız Altın Perçemli Oğlan" masalına döndü. Kız gülünce inciler dökülüyor, oğlanın perçemi taranınca altınlar. Verimli tarım arazisi gibi ne saçmalasan birkaç katını alıyorsun. Acaba topluma yararlı bir şeyler yapılsaydı da aynı verim alınır mıydı?
