Deli Mektuplar - 22
kalkışmamak ta gerekir bir isyan çığlığı kapıp koyvermeye geyliğe davetiye çıkarmanın da bir alemi yok yani yeniden alem içinde binbiralem var nasıl sa devri alem de ne dir
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
kalkışmamak ta gerekir bir isyan çığlığı kapıp koyvermeye geyliğe davetiye çıkarmanın da bir alemi yok yani yeniden alem içinde binbiralem var nasıl sa devri alem de ne dir
Şiir yazmak, kelimelerle oyun oynamak değildir. Hele hele, dilin mimarisini, melodisini bozarak varılacak bir menzil hiç değildir. Tıpkı Stephen King'in dediği gibi "toprak altında duran bir fosili, bir gerçekliği, bir yaşanmışlığı bulup ortaya çıkarmaktır." Herkesin görüp, yaşadığını, hissettiğini herkesi hayran bırakacak bir lisanla yeniden deşifre edebilme sanatıdır şiir.
Herkes tutturmuş, “Türkiye nasıl kurtulur?” diye soruyor. Yahu bu konuda doğru soru nedir, önce ona bakalım.
KKTC yasalarına göre milletvekilliği adaylığı için bulunduğu görevden istifa etmesi gerekmiyor. Aday olacak kişi, yarı ödenekli, yarı ödeneksiz 30 gün izne çıkıyor. Seçimi kazanırsa vekil olarak meclise gidiyor, kazanamazsa da görevine geri dönüyor. Türkiye yasalarına göre ise aday olacak kişinin mutlaka istifa etmesi gerekiyor. Bu da çok büyük
Ancak şimdi burada bir yanıltmaç (paradoks) söz konusu. Modern sözcüğü çağdaş, ilerici, devrimci, reformcu, yenlikçi, muasır sözcüklerine eşanlamlı veya yakındır. O halde postmodernizm bunları da aşan bir düzleme mi işaret ediyor? Yoksa bunları yadsıyor mu?
Merhaba. Amasra Kömür Ocağında olanlar ve İşi Ehline Vermek , başlıkla yazımda güncel olaylara hakkında eleştirel bir yaklaşım sergilemeye çalıştım, yorumlarınızı beklerim .
Bu yıl yaşanan büyük acılar sebebiyle önümüzdeki günlerde kutlayacağımız Kurban Bayramını da iptal edelim. Hükümet ithal ettiği inekleri Van’daki vatandaşlarımıza versin. Hiç kurban kesmeyelim, kutlama yapmayalım.
Evet, düpedüz entelektüel bir bilgi birikimine sahipti işte. Geniş vizyonu dağarcığındakileri, herkesi kendisine hayran edecek bir anlatımla aktarmasına yetip artıyordu. Konuşması son ana kadar büyük bir dikkatle dinlenir, beğeni işareti olarak anlaşılabilecek kıpırdanmalar başlardı salonda. Gittiği her yerde kalabalıklar kendisini izler, yolunu bulabilenler yanına kadar sokularak teveccühlerini sunmaya
Kitap yazarlarını beslemekten de çoktan vazgeçtik .
Keza sahafları da.
O paraları kendimiz yiyeceğiz artık.
Arifane sofralarımızda.
Birlikte.
Yerel seçimler, var olan bir ekonomik krizin eşliğinde gündemimize oturmuştur. Aday adayları ortaya çıkmaya başlıyor. Gündeme damgasını vuran sadece emrivaki gelen bu ekonomik kriz midir? Hayır.
Bu sözleri ilk duyduğumda hem şaşırdım hem de sinirlendim sanırım. Bir akşam çok sevdiğim bir dostumla yemek yerken duydum bu sözleri.
Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinin, ülkelerinde yaşayan diğer millet ve dindeki insanlarına yaklaşımı zaman zaman tartışma konusu olagelmiştir...