Öfkeli Mektuplar - 19
Türklüğün beş şartına bi halel gelir mi bilmem.
Ama bildiğim bişey var.
Türk Dini Peygamberleri bu saatten sonra kimseyi inandıramaz artık.
"Yazmak, aslında var olmayan bir düşmanla dövüşmektir; en azından yayımlayana kadar." - Dorothy Parker"
"Yazmak, aslında var olmayan bir düşmanla dövüşmektir; en azından yayımlayana kadar." - Dorothy Parker"
Türklüğün beş şartına bi halel gelir mi bilmem.
Ama bildiğim bişey var.
Türk Dini Peygamberleri bu saatten sonra kimseyi inandıramaz artık.
Gündelik hayatımızın her alanında alıştığımız konforu kaybetme korkularıyla perçinlediğimiz tehdit algılarının, birer terör saldırısı olduğunu; bu saldırıların, yaygın biçimde tanımlandığı şekliyle silahlı terör eylemleri gerçekliğinin arkasına saklanılarak kamufle edildiğini bir an önce görmek zorundayız. Aksi halde silahlı terör olgusu hiçbir zaman ortadan kalkmayacak, terörün gerçeklik duygusunu koruma adına,
Duygusallık kör bir kuyu. Suyunu karıştırdıkça bataklaşan bir özelliğe sahiptir. Duygular koşullarla renk ve şekil değiştirdikçe insana meçhul, gizemli yönlerinin artmasına neden olmaktadır. Dolaysıyla duygusallık insanı aldatmaya, yanlış adreslere sürüklemeye devam etmektedir. Duyguların insana ihaneti, insanların kendileriyle yüzleşememekten kaynaklanmaktadır. Duygular insanın kendisinden kaçışıyla güç ve irade kazanır.
Aşk kirlendi. Kirletenlerde oturmuş hallerine ağlıyor. Saç baş yoluyor. Sessizliklerine bürünmüş, aşkın tekrar kucaklarına düşmesini bekliyor. Aşkın nasıl kirlendiği her bireyin yaşadığı hikâyelerde saklı. Ama ilginçtir, bütün aşk hikâyelerinde aşkın renkleri farklı, kokuları aynı. Aşk hikâyesi olanlar, aşkı yaşadılar mı yoksa aşkla mı karşılaştılar bilinmez
Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinin, ülkelerinde yaşayan diğer millet ve dindeki insanlarına yaklaşımı zaman zaman tartışma konusu olagelmiştir...
Merhaba. Bu Kadar Üniversite İçin Plan Yapıldı Mı ? başlıklı yazımı yorumlarınıza sunuyorum .
cem erman yeşilçam’ın bilinmeyen dünyasına projektör tutuyor. sinema tutkunlarına anılarıyla nostaljik tatlar yaşatırken, bizleri de yetmişli yıllara bir yolculuğa da çıkarıyor.
1915 olaylarını soykırım olarak tanıyan tanıyana. Bir bildikleri vardır diyesi geliyor insanın ama hiçbir şey bilmedikleri aşikâr. Bir ön yargı bir kendi kirli geçmişlerini kamufle etme çabası içindeler. Hatta panik ve telaş durumları da gözlerden kaçmıyor. ..
Gerek yazınsal alanda gerekse görsel alanda en büyük eksiklik, psikolojik ve sosyolojik analizlerin yetersizliği ve toplumdan kopuk anlayışlardır. Kendilerini belli bir alanla sınırlayan yazarların ve senaristlerin sosyoloji ve psikoloji eğitimlerinin eksik olması, topluma yönelik mesajları içeren ürünlerin sosyal sorunları kuşatamaması gibi eksik yönleri, bu sorunlara ciddi çözüm önerileri
Eğer kaybedersem diye bir şey yoktur çünkü her şekilde kaybedersiniz kazanamadığınız sürece.
geri dur ve bana iyi deme.
iyi insan kavramı, bazılarının üzerine, diğerlerinin kendilerini rahatlatmak için attığı bir yaftadır.
Buda insanların programlanmaya açık olduklarını gösterir. Sevgi ,ihanet, nefret, saygı… gibi duygular kopyalanıp yapıştırılabilir, bir insanı melek yapmak kadar şeytan yapmakta yine bir başka insanın elindedir