"Yazmak, aslında var olmayan bir kahraman için bir 'Merhaba' demektir." - Vladimir Nabokov"

Eleştiri

Nihat Genç

Hayatım boyunca hep şuna inanmışımdır: Bir yıkıntının üzerine saray yaparsanız, asla gönüllerin padişahı olamazsınız. Yani birilerini ezerek, yok ederek bir başarıya ulaşırsanız, hayat yolunda ayak dibinizdeki kan izinden kurtulamazsınız. Ben ve benim gibi yazarlar, masumdur. Bir ideolojiye mal olmadığımız için, ekranlara çıkıp edebiyat adına, Nihat Genç gibi siyaset

"Yalnızlık" Hastalığına Reçete!

Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki çalışma, çalışanlardan daha değerli sayılıyor Özellikle özel kurumların bu anlayışı hem devlet kadrolarında hem de normal iş hayatı dışındaki yaşayış biçimlerimize de sirayet ediyor. Yani evlerimizin düzeni, devletin sunduğu sağlık hizmetleri, şahsi boş zamanlarımız, duygusal ilgi alanlarımız vs hepsi çalışma şartlarının uyduğu kurallarla

Anton Çehov ve Martıları

19.yüzyıl Rus eleştirel gerçekçi tiyatrosunun önde gelen temsilcisi olarak anılan Çehov,1860 ta Taganrokta doğdu dedesi sonradan özgürlüğünü kazanmış bir serf olan Çehov
küçük yaşlarda babasının bakkal dükkanında çalıştı 1871 de dükkanın batmasıyla moskovaya taşınan ailesinin ardından oda moskovaya giderek iniversitede tıp öğrenimi gördü...

Eee Çözüm?

Usandığım için yazıyorum. Bir yerlere gönderme yapma veya birilerinden bir şey bekleme gibi bir durum söz konusu değil. Finalimi şimdiden belirtiyorum sonra olay çıkmasın.

Öğrenci Olmak

Öğrenci olmak kuzu kuzu okula gitmektir. Sonra sıraya girip hizaya girmektir. Saçında şu var, gözünde boya var, elbisende leke var, var oğlu var sözlerini duymaktır. Öğrenci olmak hasta kabul edilmektir. Bir muayeneden geçer gibi kontrol edilmektir. Öğrenci olmak sıraya adını yazmaktır, duvara dayanmaktır. Bütün nemli düşünceleri mendiliyle kurutmaktır.

Önce İnsanlar Bozuldu Ekmekler Sonraki İş

"Önce Ekmekler Bozuldu, sonra her şey" diye başlar kitap. Oktay Akbal'a saygımız sonsuz mutlaka ama önce insanlar bozulmuş gibi geliyor bana. Çok eski bir hikâyedir, ta Hazreti Âdemin çocukları Habil ile Kabil'e kadar gider sebebi de basit bir kıskançlıktır aslında. İşte insanların bozulması burada başlar sonra gerisi çorap

Ahhh!.. Biz Tüm Emekçiler Ama İlle de Kadınlar!.. (8 Mart Yazıları – II)

8 Mart’ı “Emekçi Kadınlar Günü” olarak tanımlamak, kadınların çok büyük bölümünün, sömürü karşısındaki konumunu saptar. Kadının, sömürüldüğünün farkına varışının, bilincinin uyanışının, başkaldırısının tarihini simgeler. Ayrıca “Kadın”a vurgu yaparak, onun katmerli ezilişine dikkat çeker.
Böylece, “Emekçi” sözcüğünden kaçışın anlamı da ortaya çıkıyor.

Başa Dön