Tarihi Bir Gerçeği Daha Öğrendik; Meğer "" Türk Mûsıkîsi "" Yasağı Bir Efsâne, Hatta Efsâne Bile Değil Sadece Bir Dedikodu İmiş (! )
Geleneksel Mûsıkîmize yapılan asılsız ve mesnetsiz iddialara bir cevap...
"Yarın sabah dünya devrim yapacakmış, ama benim çayım bitmiş. Ne yapalım, devrim biraz beklesin." — Dorothy Parker"
"Yarın sabah dünya devrim yapacakmış, ama benim çayım bitmiş. Ne yapalım, devrim biraz beklesin." — Dorothy Parker"
Geleneksel Mûsıkîmize yapılan asılsız ve mesnetsiz iddialara bir cevap...
'Siyaset' gerçekten de günümüz demokrasisinin gereği, şartı ve sağlayıcısı mıdır? Beynimize kazınan siyaset ve demokrasi kavramları birbirini ne kadar karşılar?
Düşün dur...
Tunus ve Mısır' da başlayan halk hareketleri ve devrim sürecinin değerlendirilmesi...
dağlık ve yolsuz bir bölgede yaşayan yunanlı olmayan ve yerli bir halk olan driller, savasçı bir halkdır.
Mustafa Malkoç Hoca, burada göreve verildi. Görevi gereği öğrencilere ödev notu vermek için ödev hazırlattı. Öğretmen olanlar bilir, karne notu, öğrencinin iki sınavdan aldığı not ve bir de ödev notunun ağırlığının ortalaması ile ortaya çıkar. Dolayısıyla ödev notu çok önemlidir. İki sınavdan 4 alan bir öğrenci iyi bir
Türkiye'yi sadece Etiler'den,Nişantaşılardan ibaret görmemek lazım.
Fatih'i var,Beyoğlu'su var Türkiye'nin.
Tepenirken Beyoğlu'su inleyen Karacaahmet'i var.
Sonunu bile bile okuduğunuz kitaplardan.Ve belki de defalarca seyrettiğiniz ama sonunu görünce bir dahaki sefere sonunu kapamayı düşündüğünüz bir film.Asla seyretmeyince sonun gerçekleşmeyeceğini düşündüğünüz bir film belki de.Yıllardır süregelen bir ayrımın kitabı.Zenginler ve fakirlerin,hayaller ve hayalkırıklıkların,umutların insana dönüşmüş hali ,zavallılığın en dibi.Hayata gelmenin ızdırap olduğu,bunu çekerken bile kurulan
Bu seçime de, geçmişteki her seçim gibi, gerçek bir demokrasi mantığından uzak; sadece kimi demokrasi kırıntılarıyla, halklarımızın gözlerini boyama oyunlarıyla giriliyor. Bu internet çağında halkları cahil ve saf yerine koymak, cehaletin ta kendisidir.
Huriye Saraç’ın büyük bir ustalıkla kaleme aldığı anıroman yaşadığı acıların katıksız tam bir harmanıdır. Bunlar öylesine bir acı ki, her satırından doğan öfke seli okurun yüreğine akar; onunla özdeşleşir; yazarın çok naif betimlemelerinin peşinden öfkenin kara doruğuna çıkar.
Osmanlı tarihi boyunca sürekli olarak asimilasyona maruz kalan Alevilerin, Kemalizmle birlikte dinsel inançlarını yaşama şansı bulduklarını, kimliklerini serbestçe ifade ettiklerini iddia etmek zordur. Cumhuriyet, insanını, etnik, dinsel ve kültürel zenginliğiyle kabul edip buna göre bir vatandaş tanımı yapmak yerine, belirli bir inanç sistemini ve etnik aidiyeti diğerlerine dayatma
Hiçbir işgalcinin yaşamı sevdiği veya yaşatmaya özlem duyduğu görülmüş müdür ? Şimdiki hegemon yazarlar işte tam böyledirler. Kısırdırlar ve kurutmaya mahkumdurlar. Güvensizdirler, dolayısıyla bütün yeteneklerin zindancısı olmak zorundalar. Haksızlıkla geldiler, hakkı yazamıyorlar, dünyaları insansız ve haksızdır ve bir tek kendilerini bu topluma kakanları biliyorlar. Bağlılıkları yalnızca kakanlarına, kendi
Bu ülke, cemaat, tarikat, vakıf ve dernekler ile bu grupların zihniyetinden kurtarılmadıkça, bundan daha iyi bir duruma asla gelemeyecek.