• İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar |
1
|
|
|
|
işte bu salak kadın, içinden çıkılmaz problem içinde buldu kendini!.
😀 |
|
2
|
|
3
|
|
|
|
ağlamakla gülmek birbirine karışınca, bulutlu bir gökyüzüne dönüyor insan!..ne tuhaf!.. |
|
4
|
|
|
|
İnsanlar var ettiği gibi yok etme üstadı şu evrende doğa biz ve başka
Canlılarla mutlu eşitlik içinde yaşamak varken sokaktaki ben hayvan kelimesini kullanmakta zorluk çekerken onları uyutmak
Çözümler ölümü çağrıştırıyor çözüm olmuyor
Caniligin sinsi adımları şimdi bu günahsız canlıları vurmamalı çözüm
diye... |
|
5
|
|
|
|
meyk de meyk, meyk de meyk!..ne oluyor yahu!.:) |
|
6
|
|
|
|
Bu arada başka bir köşede de pirinç pilavı ile fasulye yan yanaydılar ... Pirinç Pilavı ’’Yahu eskiden iyi imiş be senin durumun fasulyecik sana şarkı türkü bile yazmışlardı değil mi ’’Aman bu fasulye yedi buçuk liraya hem kaynasın hem oynasın.’’ diye... Fasulye ’’Aaaaaah ah! Sorma pirinç kardeş sorma, öyle bir kıymetliydim ki hanelerde eskiden, yine de kıymetli sayılırım ama fiyatımı çok pahalılaştırdı bu zibidi esnaflar.’’ Pirinç ’’ Bunlarda Allah korkusu yok billahi tarladan çıkınca on katına çıkartıyorlar fiyatları, ıslah etsin Rabbim bunları.’’ |
|
7
|
|
|
|
Hamas teröristtir derseniz ya İsrail nedir?
Kin ve nefret üzerine kurulmuş bir “terörist devlet”tir…
Hristiyan Batılı emperyalistler, kestikleri Yahudiler karşısında düştükleri aşağılık kompleksiyle devlet olarak kurdukları ve şımarttıkları İsrail, yıllardır “savunma refleksi” adı altında cinayet işliyor… |
|
8
|
|
|
|
Ne ara aldınız bu kadar lüks arabayı? Ben yıllardır aynı arabaya binerken helal param ile ''On yaşında bir arabaya'' sizde ki bu lüks arabalar garaja nasıl girdi... ''Ehliyetimiz var herhalde biz soktuk garaja'' demeyeceksiniz... Bunların yirmi yirmi beş tane son model arabaları varmış. Allah daha çok versin, diyemiyorum tabi ki Allah akıl fikir versin demek varken. Onu diyorum ama, yine de akılsızca davranmaya devam ediyorlar... |
|
9
|
|
|
|
İnsanları akıllılar ve aptallar diye ayırmak çok da akıllıca bir iş olmasa gerek. Bizim bilmediğimiz, hiç bir zamanda bilemeyeceğimiz bir sayı, dünyaya şimdiye kadar ne kadar insan gelmiş, bunların kaç tanesi kadın, kaç tanesi erkek? Kaçı aptaldı, kaçı akıllıydı? Bizim aptal zannettiklerimizin bazıları akıllı, akıllı zannettiklerimizin de bazıları aptal ve salak çıktı... |
|
10
|
|
|
|
Gece sadece bir şiir gecesi değildi. Aşıkların, ozanların da katıldığı, türkülerini okuduğu sazlı, sözlü bir gece idi. Bitmedi. Uygur Türklerinden olan akademisyen Abduşşukur Qumtur uygur Türklerine yapılan şiddet ve baskıları dile getirdi. Şiirini okudu. Sonra Saygıdeğer eşi Münevver Hanım, Uygur Türklerinin Halk Danslarından küçük bir örnek sundu.
Özbekistan’dan gelen şaire hanımlar da kendi dillerinde konuşmalarını yapıp şiirlerini okudular. Büyük alkışlar alarak yerlerine oturdular.
|
|
11
|
|
|
|
Kimileri der ki bol bol dinlen geçer... Kimileri der ki ilacı bu... Böyle devam et ve iyileş. |
|
12
|
|
|
|
Bazı densizler bizim Karadeniz Mutfağının dolayısıyla da Türk Mutfağının en gözde yemeklerinden olan Karalahana Çorbasını kötülemeye kalkmışlar. Halt etmişsiniz siz. Güzelim Karadeniz de Kara Lahana Çorbasını sevmeyen bilmeyen yoktur. Dünyanın en güzel insanları Lazlar, Karadenizliler sevecek bayılacak, sizin de o yemeği kötülemenize izin verecekler, öyle mi... Aklınıza bile getirmeyin... |
|
13
|
|
|
|
Özellikle nimet işin içinde olduğu zaman ben kafayı yiyorum, canım sıkılıyor, kızıyorum, hatta sövüyorum sebep olanlara... Herhangi bir yiyecek maddesi ki en nihayetinde Allah’ın nimetidir, böyle sululuklarda kullanılmaması lazım asla ve kata... Unutulmamalı ki o nimeti alabilmek için günlerce alın teri döken insanlar var. Yolda sakin bir şekilde yürüyen adamın suratına elinde tuttuğu yaş pastayı şlappp diye yapıştırıp birde pişmiş kelle gibi sırıtıyor. O pastayı babası alsın eve getirsin diye dua eden bir dolu gariban fakir çocuk var. |
|
14
|
|
|
|
ne demişti büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk!.. |
|
15
|
|
|
|
İnanın insan bakamıyor televizyonlara... Yürek zaten paramparça. Şimdiye kadar en şiddetlisi sanırım Şili de olmuş dokuzu geçen bir ölçekte, yerle bir olmuş her şey... İnsan giden canlarına mı yansın, borç harç aldığı ve kısa zaman önce güle oynaya yerleştiği evine mi yansın? Richter, depremi ölçüyor ölçmesine de, yüreklerdeki depremi nasıl ölçeceğiz? O yangınlar nasıl sönecek, ruhtaki hasarları nasıl tamir edeceğiz?
|
|
16
|
|
17
|
|
|
|
ben gittim oldum be oğlum!..gerisini sen düşün e mi!.:)) |
|
18
|
|
|
|
Bir sene iki sene öncesine kadar ödediğimiz elektrik paralarının günümüzde neredeyse iki katını öder olduk. Oysa ki bu elektrik paralarını biraz toriği çalıştırarak ucuza getirebiliriz... Yok canım, yok öyle bazı zibidilerin, vatan hainlerinin yaptığı gibi tel mel attırarak değil, o hırsızlık bize ters, hem de kul hakkı... Zaten o tür sayaçlarda kalktı bildiğim kadarıyla...
İlk önce hava karardı mı mumları yakın ve aile efradınızı alın çevrenize ’’Hadi bakalım şimdi size Çayda Çıra Oyununu öğreteceğim.’’ deyin. Peh peh peh! Eski folklorcuyuz ya... Ama bir türlü de öğretmeyin, öğretir gibi yapın, sakın öğretmeyin... Bir müddet böyle gider, elektrik yakmazsınız...
|
|
19
|
|
|
|
ne çok düşünüyorlar İstanbul’u!..hayret bi şey!.. |
|
20
|
|
|
|
Bu para nasıl yenir yahu, bilen biri anlatsın bana Allah Muhammed aşkına... Ya da durun durun ..ok gibi parası olup da koyacak yer bulmayanlara bir sorayım. Nasıl yiyorsunuz o parayı oğlum, kızım, diye bir sorayım. Ne cevap verirler ki acaba bana? Para yemenin kitabını yazanlarda var mıdır? Gidip onları bulsam bana ne anlatırlar acaba? |
|