• İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar |
381
|
|
|
|
Dershaneler kapatılırsa ne olur? Kapanan dershaneler özel okula mı dönüşür? Dönüşmez de, bir an öyle olduğunu varsayalım: Bu kadar özel okula öğrenci nereden bulacaksınız? Üstelik şu anda mevcut olan özel okullar bile kontenjanlarının çok altında çalışırken… Dershaneler kapatılırsa işte asıl o zaman başbakanın söylediği merdiven altı hizmet başlayacaktır. Gizliden gizliye evlerde, özel bürolarda, etüd merkezlerinde devletin denetiminden uzak kurslar verilecektir. (Mesela devlette çalışan öğretmenlerin özel ders vermeleri de yıllardır yasak, ama amiyane tabirle şakır şakır özel ders veriliyor!) Dershanelerin kapatılması ayrıca: -Öğretmen, idareci, memur ve hizmetli olarak bu kurumlarda çalışan yüzbinlerce insanın işsiz kalmasına, -Devletin önemli ölçüde vergi gelir kaybına,
-Kurs almak-vermek isteyen veli ve öğretmenlerin yasa dışı yollara başvurmalarına, -Çocukların sokak ve kahvehanelere yönelmelerine, yol açacaktır.
|
|
382
|
|
|
|
Girit'te Osmanlının topladığı askerler yüzünden genç nüfus kalmamış. Buna rağmen geride kalan yaşlılar Rum'larla dişe diş mücadelelerini sürdürüyorlar. Rumlar topraklarını ve kimliklerini kahramanca |
|
383
|
|
|
|
Olan bitenden anlıyoruz ki, iktidarın, “Kimsenin burnunun kanamamasını istiyoruz” biçimindeki şeffatli(!) yaklaşımın gerisinde en baştan beri başka amaçlar vardı. Zaten gelecek yıllarda yapılacak kutlamalara Taksim’in açılmayacağını, kendisiyle görüşen sendikacılar da söylemiş başbakan. “Şu kadar oya sahip benim partim Kazlıçeşmede mitinglerini yapıyor, siz kim oluyorsunuz da Kazlıçeşme’ye itiraz ediyorsunuz?” dememiş miydi? |
|
384
|
|
|
|
Her şey Sayın Taşker’in görevden alınmasıyla başladı. Bunun üzerine 8 üye, Yönetim Kurulu’ndan istifa etti. Sendika Başkanı Tahir Gökçebel de bir manevra yaparak sendikaya bağlı okullarda referanduma gitti.
Referandum yapıldı. Tabii bir sonuç da alındı. Yönetim kurulu “Güven aldık, seçime gerek yok” dedi. Fakat istifa eden üyeler “Yapılan bu seçimin adaletli olmadığını” belirtiyor. |
|
385
|
|
|
|
Bir kelebek esintisinin uzak doğuda fırtına çıkarması beklenir bir durum. Ekonomik darboğazın boğmaya başladığı bugünlerde fillerin çarpıştığı bir ortamda kedilerin hırlaşması doğal.
Güney Kore’nin arkasındaki filler ile Kuzey Kore’nin arkasındaki filler füze kalkanı projesi yüzünden karşı karşıya geldi.
|
|
386
|
|
|
|
Önce şu habere bakalım:
Bir vali yardımcısı … Muğla’da görev yapıyor. Düzenlenen bir seminerde espri adı altında öğretmenlere hakaret ediyor. Zaten günümüzde kim konuşmaya başlıyorsa öğretmenler diye başlıyor, sonra zehirli kelimelerini döküyorlar.
|
|
387
|
|
|
|
Çocuklar, önce "üff!" "püff!" dediler. Ama bir kaç gün sonra ısrarlı ve kararlı olduğumuzu görünce pes ettiler ve işin tadını almaya başladılar. Birinci ayın sonunda baktık ki çocuklar kendi harçlıklarından kitap almaya başladılar. Oğlum, Dan Brown'un "Cehennem" adlı kitabını, kızım da Stephenie Meyer'in "Alacakaranlık"adlı kitabını aldı. Anne ve babaları olarak biz, bu duruma çok sevindik. |
|
388
|
|
|
|
TRT 4 te yayınlanmakta olan türkü programını dinlerken türküdeki onlarca vaylar dikkatimi çekti. Anadolu insanının vayları bitip tükenir mi? Yıl kurak gider. Tarlasına ektiği buğday büyüyüp serpilmeden |
|
389
|
|
|
|
Eskiden:
-Sağdaki soldaki gençler birbirleriyle kavga ederlerdi.Ama ne sağdaki ne de soldaki emperyalizmin uşağı olmayı kabul etmezdi.
Şimdi:
-Sağ,sol kalmadığı gibi küreselleşme yutturmacasıyla emperyal güçlerin ya kalemi ya da ağzı olduk.
|
|
390
|
|
|
|
Yıllardır bu topraklar üzerinde bir sürü insanın kanı döküldü. Boşuna dememişler mezopotamyada kavga tarihle yaşıt diye. Yıl 2009 kavga Türkiye'de. Bu da bizim şansımız. |
|
391
|
|
|
|
Nato toplantısı, Türkiye'nin çok yararına olmuş - muş... |
|
392
|
|
|
|
Edirne Valisi Fahri Yücel'i kaybettik......... |
|
393
|
|
|
|
Sabah gazetesinin Sabah diyor ki köşesinde Erdal Şafak’ın yazısından aynen alıyorum. “Son zamanlarda sık sık ağlamayı alışkanlık haline getiren KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın dün Genel Kurmay |
|
394
|
|
|
|
Simav Şiir Şölenin de buluştuk |
|
395
|
|
|
|
Ve asla Dayanamayacaklarım...
http://cakkilic.blogspot.com/ |
|
396
|
|
|
|
Neler gördük geçirdik son on-onbeş yıldır moda şapkası altında… Şöyle bir düşününce aklıma hemen eski Türk filmlerinde genç kız rolünü oynayan |
|
397
|
|
|
|
Açmazların bulunduğu ruhi dinginliğimde icbar edilenler karşısında her geçen gün yabancılaşıyor muyum sorusu geliyor aklıma. |
|
398
|
|
|
|
Özellikle günümüzde akıllı telefonların çıkması ve uygulanmaya başlanması zaman ve yer mevhumunu da ortadan kaldırdı. Bu akıllı telefonlarla, her an her yerde internetlere girebiliyor, çeşitli fotoğraflar çekebiliyor ve hatta görüntülü olarak başka kişilerle görüşebiliyoruz.
Bakıldığında hoş ve güzel bir durum olarak görünüyor. Peki, bunun hiç mi olumsuz yanı yok? |
|
399
|
|
|
|
Ben çalışıyorum
Sen çalışıyorsun
O çalışıyor
....... |
|
400
|
|
|
|
Yüregimden
Güvercinler uçurdum
Fatma Çetin Kabadayı |
|