..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En bilge insanlar bile arasıra bir iki zırvadan hoşlanırlar. -Roald Dahl
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Felsefe
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Kimi Kime Şikâyet Edeceğiz?!
Cahit KILIÇ
Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler

Ne tarafa bakarsanız zulüm! Ne tarafa bakarsanız haksızlık! Ne tarafa bakarsanız adaletsizlik! Ne tarafa bakarsanız eşitsizlik! Ne taraf bakarsanız ahlâksızlık! Ne tarafa bakarsanız bencillik! Kime bakarsanız kibirlilik! (En büyük benim, her şeyi en iyi ben bilirim hastalığı!) (Kirli egodan ve ferasetten ve de basiretten uzak; çıplak enaniyetten kaynaklı yıkıcı cehalet!) Kime bakarsanız çapsızlık! (Sade suya tirit, bir nev’i seviyesizli

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe
161 
 İttifaklar Birer Referans Noktasıydılar 74  (Bayram Kaya)

El mana anlayışı ideolojik düşünceleriyle kolektif akıldan kopmuştu. Mülk sahibi bazlı söylem ve fiili kolektif alanın merkezine oturtmuştu. Mülk sahibi gibi yanılsamaları nedenle inanıcı düşünce nereden kalkıp; nereye gelmişti? Kolektif alandaki üreten kolektif düşüncelerden kalkıp, sonu gelmez hayallere yelen fikir çıvlaması çıkmazın kısır döngüsü içine gelmişlerdi.
162 
 Yeni...  (David Durak ARSLAN)

Yeniye hazır değilsek eğer, üzerimize gelen yenilikleri, suratımıza birer tokat gibi yiyebiliriz.
163 
 Dört Durumla Ancak Teoloji 14  (Bayram Kaya)

Kolektif yaşamın tokadı kolektif üssel durumla beliriyordu. El 'in tokadı El 'in mülk sahibi olmasına göre atılan tokattı. Kolektif yaşamın tokadına göre beliren üst yapı yaşamı; Elin tokadı söylemesine göre anlaşılan kolektif yaşama dönüşür.
164 
 Düşüncenin Gelişimi ve Toplumsal Körleşme  (Cemal Zöngür)

Biyolojik edim ve güdü tüm canlılarda mevcut olsa da, maymunların dışında diğer canlıların beyin hacmi ve nöron sayıları, insan beyin kapasitesinin çeyreği bile değildir. Bu yüzden hayvan türlerinin edim ve güdülenmesinde, öznel ya da nesnelliğin varlığı (Ontoloji) söz konusu değildir.
165 
 Dört Durumla Ancak Teoloji 17  (Bayram Kaya)

Demek ki kollarını açıp kanat gibi çırpmaktan öte uçma hevesinin uçağa dönüşememesi gibi groteskti animizdi anlamalar da, eksiği tamamlayacak birikmiş şartlarını oluşmadan kurban sunusuna dönüşemezdi. İlk sel evredeki bir kurban sunusu kaygıları bastıran bir dinginlik olacaksa da hayati bir gerçekliği ortaya koyamamakla ilk elden su yüzüne çıkacak bir fiil değildi.
166 
 Devlet Mülk Demekti Ama Bu Mülk Nasıl Mülktü? 2  (Bayram Kaya)

Kolektif alan; herkesle üretecek olan bir üretim nesnesini kullanmaya, herkesle bir tüketime sahip olan yararlanışa paydaşlı olmanızdan öte; kolektif bir depo enerjiye, kolektif yapabilirliğe ve kolektif zenginliğe "bu lütfu keremi olmakla bu senin" demiyordu.
167 
 Kolektif Alan 49  (Bayram Kaya)

Kimi ilahi grup temsilcileri sırayla yönetime gelseler de sırayı iç sinmeyip kolektif gücün kullanımını yitirmek istemiyorlardı. İlahi dönemin sonuna doğru bu türden vehimleri içinde olan ilahlar, güç zehirlenmesine uğradıkları bu vehimle "kolektif sahiplik" yerine "kişisi sahiplikle"; "kolektif gücü" tümden kendi ellerine geçirmeyi, yönetimlerini sürekli kılmayı düşündüler.
168 
 Anlamak Gerek 58  (Bayram Kaya)

Doğadaki üreme içinde bakımı yapılan bir yavru; uf demeden ebeveyni sırtımda taşımalıyım, demenin minneti içinde değildir. Bakımdan kesi-len yavru da kimsenin değildir. Bunun gibi totem alan içinde de tıpkı doğadaki gibi doğal yol ile doğumlar oluyordu. Kolektif birim zamandan ötürü yavru doğuranın ve doğurtanın bakım aitliği olmuyor o yapı aitli-ğinin bakım gözetim ve beslenme aitliği oluyordu.
169 
 Varlık Üzerine Düşünce Kırıntıları  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Varlık, en genel yani kaplamı en geniş olan kavramdır. Kavramları kaplam (kapsadıkları şeyler) bakımından sınıflandırsak bu şemanın en üstünde “varlık” yer alır. Çünkü varlık, evrende bulunan her şeyi kapsar, içine alır.
170 
 Totemi Dil 4  (Bayram Kaya)

Dil olarak sadece bu hiyeroglif ve ideografi gelişme bile müthişti. Mucize izole totem alanlı etkideydi. Kolektif akıldaydı. Kolektif akıl biyolojik komplikasyonları harekete geçiren özelleşmiş uyartımlardı. Günümüzde de özelleşmiş kolektif bilgi taşıyan uyarımlar teknik bir yazı, elektrik ve manyetik şifrelere dökmekle özel bir bilişim dili ortaya koymaktadır. Türümüzü biyolojik analojini maymundan ayıran fark da türümüzün toplumsal yapısıydı. Organik ve inorganik şeyler evrensel dokudan yalıtımlarla yerellik (yalıtım, özel) bağıntısı içindeydiler. Evrensel dokunun özü de dalga hareketiyle titreşen frekanslardandı. Titreşim de her şeyle, her şeyde vardı. Taşla da aslanla da böcekle de bakteriyle de insanla da vardı. Evrensel doku canlı cansız olguların titreşim hareketleri üzerinde ne konuşmalarına engeldi. Ne de şu var oluş şekli konuşur, ama bu tür var oluş şekli konuşmaz gibi bir tercihleydi. Hayat kendi yalıtımlı nişleri içindeki ihtiyaçlarına göre biyolojik eğilimlerini sınırlıyor veya sınırlı bir özel durumla eğilimlerine yol veriyordu. Hayat bu yol verme işinde kimi özelliklerini öne çıkarır. Kimi özellikleri en az düzeyde kısıtlar. Kimi özellikleri de enerji tasarrufu nedenle baskılıyordu. Tüm şeyler tüm bu komplikasyonları titreşen frekansın özellikleri ile ortaya koyuyordu. Hayatın ve var oluşun temeli titreşimdi. Titreşimler burada sayamayacağım denli çok kuantumla fizik belirmelerinin içinde kendisini yenileyen, kendisini çağrışan, kendisini kopyalayan vs. bir dalgalanmaydı. Evrensel doku yerelleşmedikçe olmalarla (olamlarla, hiçbir şeyle belirlenmemişlerle) potansiyel bir işlerlikti. Hayat ve türler her bir durumlarıyla ve zerresiyle bu olmaları taşıyan yerellik içinde kısmi bir evrensel dokuylaydılar. Her titreşim bir renk, bir frekans, bir yük ve bir sesti. Yeter ki bu titreşimler nicelimi içinde hayat niş sel ortam ile birlikte kendi zorunluluklarına ve niceli durumlarına denk gelesinlerdi. Titreşimdeki nicel durumlu zorunluluklar kuantum üssel durumlar seçkisiydi. Mikro kuantum dünya hariç, makro dünya da hiçbir şey kendi öncesi süreçlerde uç vermeden birdenbire puf diye bir belirme değildi. Kolektif alan, kolektif düşünce, kolektif akıl, kolektif özne, kolektif yapabilirlik vs. toplum sal alanla kendi öncesinin totem alanıyla, kendi sonrasının bilişim çağına doğru belirmesinin bir uç vermesiydi.
171 
 Kurucu İnşa Temelindeki Kolektifi Oluşumlar 22  (Bayram Kaya)

Hiç bir toprak, hiç bir hayvan; hiç bir hayat insanı yoksul kılacak bir sonuçla var değildirler. Hayat sahibi olunan bir mülke içinde de doğmuyordu. Öyle olsaydı kimse mülkü içine hiç kimseyi doğdurmazdı.
172 
 Ker - Bela...  (David Durak ARSLAN)

Zıtların varlığı, birliği ve mücadelesi gerçekliğini anlatmanın ve anlamanın somut ve çarpıcı bir örneğidir “ker-bela”.
173 
 Sisifos ve Camus  (Eren Rızvanoğlu)

sisifos, yaşamın saçmalığı karşısında bir çıkış olabilir mi?
174 
 Kolektif Alan 46 A  (Bayram Kaya)

Kolektif alan kolektif emek gücü üzerine mülklü mülksüz diye parçalı edilmişti. Kolektif emek, kolektif kapasiteyle; kolektif yapabilirlikti. Mülksüz lük duygusu kişileri kolektif alandan ıraksatan düşünceydi. Iraksama mülk sahibini yakınsatan düşünceydi.
175 
 Kapasite Yeti Yetenek Yaratıcılık 12  (Bayram Kaya)

Molekül yapının bağlanımı çekirdek bağlanımı olan atomik yapılar gibi füzyon ya da kaynaşan bağlanımı değildi. Moleküler bağlanım çok daha kolay durumların yapbozuyla kuantum düzlemli elektron transferiydi. Ya da elektron paylaşımıylaydı. Veya Van der Waals kuvvetler bağlanımıyla olmakla, bambaşka bir kapasite ve yeti sel (yapabilirlikle) özellikt
176 
 Kolektif Alan 50  (Bayram Kaya)

Eksiğini tamamlamak için çevreye yönelimli kişiler, kolektif alanda bu eksiklerini birbiri üzerinde karşılıklı transfer emek ve emek gücü üzerinde karşılıyorlardı. Transfer emek çevredeki kişiler üzerinde düzenli bir bağıl dolaşımla kendi üzerine kendi etkimeli bir sağlamaydı.
177 
 Matematik Keşf midir Yoksa İcat mı?  (Evren Özen)

“KİTAP”, derler bana. Doğum yerim : DOĞA Anam : DOĞA Babam :İNSAN bir anlamda. Bir başka anlamdaysa, O’nu ben yarattım. Bir maymunsuydu daha, ben olmasaydım. O’da beni YARATTI, YAZDI ama YAKTI da … “
178 
 El Baal Bel 1  (Bayram Kaya)

Zengin ve fakir oluşa giden yol İttifak içinde önce fısıltıyla konuşuldu. Fısıltılılar zenginliklerini grup ya da kişiler sahipliği üzerindeki oldubittilerini, ortaya karışık sunum tartışmalarını ortaya koymuştu.
179 
 Rüya  (David Durak ARSLAN)

Rüyalarınızın peşinden yürüyün, o sizi gerçeğe götürecektir.
180 
 İttifaklar Bir Referans Noktasıydılar 21  (Bayram Kaya)

Vicdan içinde hem kolektif öznenin buluncu, hem kişisi öznenin buluncu (bilinci) vardı. Kolektif vicdanda kolektif bir değer yargısı vardı. İttifakı bir alan içindeki her bir grubun emek gücüne karşılık (sektör gücüne karşılık); diğer her bir grubun, farklı sektör el alanda farklı bir emek gücü vardır.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 
31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Ölçü 4
Bayram Kaya
Bilimsel > Felsefe
Ölçü 3
Bayram Kaya
Bilimsel > Felsefe
Ölçü 2
Bayram Kaya
Bilimsel > Felsefe
Ölçü 1
Bayram Kaya
Bilimsel > Felsefe
Hemcinsler A
Bayram Kaya
Bilimsel > Felsefe

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.