buza kesti, soğudu bedenler
ölü kurtlar gibi boyun boyuna
üst üste
yağmalandı ne varsa içimize gömülü
kopup geldi
kök saldığımız uçurumlar üstümüze
önce gözler silindi
akşamüstüne döndü yüzler
kendi çığlığını bile duyamadı kimse
oynaştık deli bir sonbaharla
yenildi en üst daldaki yaprak
toptağın çekimine !
bileklerimi kesiyor şimdi
kör testeresiyle gece
saçların kanlar içinde.
tıka basa doluyor içim
çok defa sildiğim geçmişimle
şimdi
anahtar deliğinden bakıyorum
en gizli yanlarımı resmeden şehre.