"Yazmak, aslında ölmek için bir bahanedir; okumak ise bu bahaneyi ertelemenin en zarif yoludur." - Umberto Eco"

yazı resim

Hiç bir zaman aşamayacığım
sonsuz bir duvar var şimdi önümde.
Hayallerim gibi gri biraz,
biraz kirli.

Milim milim dokunulmuş her bir zerrisine.
Çoktan fethedilimiş...

Üstüne begonvil serpiştirimiş biraz,
güzel görünsün demiş birileri.
Yoksa duvar yıkılır, biz altında kalırız.
Laf ederler, tuğlaları kırıkmış derler.
Mayası bozuk gibi biraz..

Zamanında namusla örmüşler ama,
kaçmış bir yerde imleği.

Kirli duvar demişler bundan sonra.
Herkes fethetmiş ama, fetheden Fatih değilmiş.

İşte böyledir hayat.
Ölüm gibi biraz.
Biraz korkarak, biraz hasretle beklediğim.

Hayattan tek bir farkı vardır,
toprak sıkmaz seni.
Beyazlara sarar,
karanlık bir yolda parlak bir ışıkdır gözlerin.
Eğer ışığa doğru giden sensen, ölen de sensindir.

Üzülme çiçeğim.
Burada karalara bağlanan başın,
orada kefen denilen duvakla süslenecek.

Çünlü ölüm adildir.
Toprağındaki kana bakmaz hiç kimse.

Kaderin artık bir ayyaşın elinde değil,
Allah'ın elindedir.

Sabret çiçeğim,
Annene söyle soldurmasın seni.
Suyun gözyaşları olsun.

Sabret çiçeğim.
Ölüm adildir.
Ve az var, çok yok ölüme..

Belina ÖZBEK

KİTAP İZLERİ

Sırça Köşk

Sabahattin Ali

Sırça Köşk: Yıkılmaya Mahkûm Bir Düzenin Alegorisi Sabahattin Ali, son eseriyle sadece bir öykü kitabı değil, aynı zamanda cesur bir veda ve sarsılmaz bir ithamname
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön