Masal

Önce, gönlüme düştü Anka’nın tüyleri; sonra, Kaf dağının rüzgârları esti saçlarımda...

yazı resim

Önce, gönlüme düştü Anka’nın tüyleri,
Sonra, Kaf dağının rüzgârları
Esti saçlarımda...

Göz yaşlarım yansıdı gülücüklerine...
Bembeyaz bir gecenin fukara tebessümleri
Emirler yağdırıyordu yıldızlara
Hükümdar merhametiyle...
Yer altı aşklarının vuslat varyantı
Muhtıra veriyordu
El değmedik ellerini açarak
Dil demedik dualar eden,
Akıl kulübemde yalvaran çelebiye...
Ben seni sevmezden önce...

Bir kaçak gibi kalbime göçüyordu bakışların!
Müzelere benzetiyordum onları,
Her zaman ıssız, her zaman sessiz
Ve her zaman paha biçilmez...

Gül demetleri atıyordum saçlarına
Kıpkızıl oluyordu onlar...
Damarlarıma benziyorlardı biraz...

Gözlerin, eski bir lügât okuyordu
Yüreğimden çıkartarak,
Ellerin hayalimdeki haritada geziyor
Parmakların düşlerimi fethediyordu...

Gözlerimden iki damla sızıyordu
İki damla arasında sen vardın.
Gözlerimden akıyordun, sırılsıklam...

Aslında ben, senden değil,
Sendeki benden şikâyetçiyim...
Artık, çekemiyorum güzelliğini
Geçinemiyorum günde bir tebessümle
Bakışların yetmiyor artık!
Ne istersen vereyim:

İşte! İki gözüm var,
İkisi de sana bakar.
İşte! İki elim var,
Ellerini tutacaklar.
Sadece, ama sadece bir aşkım var
O da ölüm ölene kadar...

Önce, pembe bir masal aktı ağzımdan,
Sonra, sevda perisi göründü gözlerime...
Cankurtaran kelimeler düştü dilime,
Acabalar, belkiler ve keşkeler...

‘Acaba seviyor mu ?’ lar
‘Belki seviyordur!’ lar
Ve ‘Keşke sevmeseydim’ ler...
Kararnameler çıkardı, gardiyan gönlüm,
Katliamlar yaptı, mütefekkir gözler.
Özgeçmişimi bir nefeste yok ettiler
Ben seni sevmezden önce...

Tahsilimi çöplüğe atılmış aşklarda yaptım
Mehtabın altında
Seni anlattım yıldızlara geceler boyu...
Atabeyi oldum kimsesiz sokakların
Tüm gün seni anlattım kaldırımlara...
Samanyolu muhabbetleri,
Cennet hikâyeleri
Özlenen bir duygunun son kademesiydi
Saçlarının kaybettiği aşkıma ait...

Göz yaşlarımın yazdığı mezuniyet tezini
Okudu karanlık
Ve sen girdin rüyalarıma...

Bir tek kitabım var: Gülnâme;
Aşk terimleri sözlüğü...
Bir çok dil benimsedi onu,
Öz annesinin saf sütü gibi...
Varsın olsun benim dillerim kâfi,
Biraz da diğerleri sevinsin.
Benim yazı dilim, Türkçe
Konuşma dilim, sensin...

Aslında ben, senden değil,
Sendeki benden şikâyetçiyim...
Artık, anamıyorum seni
Düşünemiyorum güzelliğini
Diyemiyorum, adını bile
Kekeliyorum aşkımı
Ve sık sık , susuyorum artık!

Ne istersen vereyim
İşte! İki dilim var,
İkisi de seni fısıldar.
İşte! İki gülüm var
Sana doğru açarlar
Sadece, ama sadece bir aşkım var
O da ölüm, ölene kadar...

Önce, evvel zaman içinde, dedi bir ses gaiplerden
Sonra, gökten üç elma düştü...
Tozlanmış bir çiçek dikildi
Tufan kokulu kaşlarıma...
Ecelin bir senediydi sanki...

Tütsülü dakikalarda kupkuru gözyaşları
Döküldü ellerime,
Eski yeminlerin taze dualara
Karıştığı yerde
Bayatlayan düşlerin yavan umutları
Masallara katık ettiği,
Ruhumun miras güzelliğe alıştığı yerde,
Ben seni sevmezden önce...

Hayallerimde hep gülistanda gezer,
Gül toplardık
Gülabdânı bir sen alırdın, bir ben
Birbirimize gül ikram ederdik
Gül suyundan, birden...
Ya gramofondan bir gülbank dinler,
Ya güldesteden birkaç mısra okurduk,
Aynı dilden.
Gülbeşeker yerken, güllaç yerken
Ya da gülzâra girerken
Hep gülerdik, güleç birer insandık...
Gülkurusu sana çok güzel yakışıyordu
Gözlerime gülden gülleler düşüyordu,
Sana bakarken...
Her gülüşümde bir gülnihâl dikiliyordu gönlüme
Bir gülendâm geliyordu yanıma
Gülmece hikâyeler anlatıyorduk birbirimize...
Ve sonra sen gidiyordun her düşümde
‘Güle güle’ diyordum ‘Güle güle’...

Aslında ben, senden değil,
Sendeki benden şikâyetçiyim...
Artık, gülemiyorum
Dudaklarım tutuklanmış,
Alaturka sesler aşkıma çarpıyor
Darağacında bir ceset ‘ben seninim’ diyor...

Kör bir günahtı sanki,
Hiçbir şeyi görmeden işlenen,
Sağır bir sevaptı sanki
Hiç kimseyi dinlemeyen
Sanki, her şey bir kabustu

Önce, gülücükler ve bakışlar
Sonra kelimeler ve sesler
En sonunda aşk sustu...

Artık, istesem de ölemiyorum.
Sana ne verebilirim ki ?!
—Sadece aşkımı...
Zaten, başkası kaldı mı ?
] ] ] ] ]

Başa Dön