Melike

İnsanlar sevdiklerini hep herkesten farklı görürler; halbuki sevilenler aslında hep aynıdır, aynı biçimde ve aynı ruha sahiptir. Neden mi? Onlara bakan gözler hep aynı heyecan ve aşkla yoğrulmuştur da ondan... Mevlânâ da demiş ya: Sadece aşk, sadece aşk b

yazı resim

MELİKE

Bir damla kan sıçradı karanlığa
Dikildi, mütevazi bir tebessüm
Vakit; son nefes öncesi...
Ben, sertifikalı yalnızım
Sükûnetten mezunum...

Senin için sessiz besteler yaptım
‘Elveda’ya mukabil demlerde
Akrabasıyım boş mektupların
İyi tanırım geceleri, dostumdur karanlık...
Yıldızları iliklediğim düşlerim,
Aşkımın sadakasıydı, mumdan kalan elemlerde...
Mirasyedi hayallere yansır gülüşlerim...

Tüm güzellerin terkîbisin sen
Tüm aşkların özetisin
İstisna bir duygusun Melike...
Gözlerine Aslı’yı sıvamışlar
Dudaklarına yamanmış Şirin
Ellerin
Söyle hangi güzelin ?..
Yalamışsın Züleyha’nın sesini,
Yüzünü çıkartamadım
Çalmışsın yine bir güzelin maskesini...

Bir ışık seliydin
Sönüp bitmeliydin
Peydâ oldu aşkım
Bilemedim...

Sıcağımsı bir ıslaklık çıktı ağızdan
Kükredi umutsuzca kelimeler
Zaman; sükûnetin dökülme ânı...
Ben, mektepli yalnızım
Geceleri okudum...

Kimsesiz sevgimle sığınma hakkı istiyorum senden
Kalbinin tenha bir köşesine...
İstemiyorsan beni
Süpür gecekondu hislerimi
Küflü darağaçlarının gölgesine...
Juliet; Leylâ’nın İngilizcesi
Romeo; Mecnûn’un Britanya şubesi
Ve sen; gönlümün melîkesi...

Tüm çiçeklerin terkîbisin sen
Tüm aşkların özetisin
Bitmez bir uykusun Melike...
Kaşlarına karanfil ekmişler
Adımlarına düğümlü lâle
Bakışlarını, söyle hangi çiçek soktu
Bu kutsî hâle ?..
Yanaklarına gül bulaşmış
Yüzgörümlüğü bahar yelleri
Eşkâlindeki tek leke
Onlar da gönüllü karışmış...

Sen, en güzeliydin
Görünmemeliydin
Beydâ oldu hayatım
Bilemedim...

Bir ceset daha doğurdu gece
Fırlattı bir iskelet daha
Saat; gözyaşını kan geçe...
Ben, nikâhlı yalnızım
Karanlığa dokundum...

Sızıyor kabile kabile yeminlerim
Hâlbuki rehinemdiler kül kafeslerde...
Yerleşiyor ruhuma tozlu rafların esrârengîz serinliği...
Yıllanmış kanlar mahzeninde haraç veriyorum
Biriktirdiğim kahkahalarını mafya korkulara...
Altın kaplama kelepçeler ellerimi götürüyorlar
Tutamıyorum umutları
Gözaltında gözlerim, tutukluyum yağmura
Göremiyorum bulutları...

Tüm dünyanın terkîbisin sen
Tüm aşkların özetisin
Mâtemli bir sorgusun Melike...
Yüzüne gökyüzü saklanmış,
Saçlarına ırmak işlenmiş,
Dilinde, klâsik türküler var...
Avucuna doğmuş Güneş,
İnce ince gülümsemelerinde
Kaybolmuş âşıklar...
Söyle, duyguların hangi kıtanın,
Hislerin hangi ülke ?
Barut dolu düşlerim
Âteşle yaklaşma, yanarsın Melike...

Bir sevdâ yeliydin
Esip gitmeliydin
Şeydâ oldu gönlüm
Bilemedim...

Melike, bir daha gitme
Beni terk etme Melike...

Başa Dön