"Yazmak, aslında ölmek için bir bahanedir; okumak ise bu bahaneyi ertelemenin en zarif yoludur." - Umberto Eco"

yazı resim

Bir şehir gibi tanımak istedim seni.
Sen de yaşamak istedim.

Seninle birlikte özgür olmak istedim ben.
Zincirlerden kurtulmak mesela.

Şakaklarına beyaz süt olmak istedim.
Dudaklarına akmak, duvaklarına süs olmak.

Ben senin sakinliğini sevdim.
Kitap okumak istedim sana bir keman eşliğinde,
huzuru bende bul istedim.

Sevgilim.

Hiç bitmesin senle geçen günlerim.
Mutlu ol ama gözlerini ayırma gözlerimden.
Aşıkça gül bana,
aşıkça bak.

Bensizken ağlama ya da.
Kardeşim olmasan da rahmetli olan baba, ikimizin olsun.
Aynı acıyı yaşayalım senle,
ne bir eksik ne de bir fazla.

Ellerin avuçlarına doğduğum kadının ellerine benziyor.
Kan gibi biraz.
Merhamet gibi.

Avuçlarına doğduğum kadın
ağlattı beni,
sen ağlatma.

Sevgilim.

Sözlerin romanlarda altı çizili tüm kelimelerdir.
Sözlerin ulusa sesleniştir.

Sözlerin ünlü şairlerin ezberlemeye çalıştığı o muhteşem şiir.
Susma.

Eğer susarsan bu işe ben karışırım çünkü.
Eğer bu işe ben karışırsam küfür ederim.

Sözüne, kelamına.
Fikrine, zikrine... !

Küfrümü kattırma.

Belina ÖZBEK

KİTAP İZLERİ

Sırça Köşk

Sabahattin Ali

Sırça Köşk: Yıkılmaya Mahkûm Bir Düzenin Alegorisi Sabahattin Ali, son eseriyle sadece bir öykü kitabı değil, aynı zamanda cesur bir veda ve sarsılmaz bir ithamname
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön