adnan durmaz
Yürek Tufanla Sınanır
gövel bakışlarında / eğme kirpikli yarin / aşk bedir bedir
Tek Yol…
kuru ekmeğe muhtaç kıraç / dudakları yarık kepir-aç biilaç /
Devrim Güzeli
sırmalanmış sıram sıram turaçlar / gözleri türkü göğüm / dinlemeye
Kıyamet Kitabesi
bütün peygamberler oraları terk etti / bitti bütün vaatler /
Seni Anımsa
yaban bir rüzgardır zaman / savrulur gecenin kumları sessizliğin eteklerine /
Biz ki Aşkı Sevmekten Öle Öle Öğrendik
sabaha kadar içilen sigaralar / yüreğe basılıp söndürülen izmarit /
Yol Çatında
-Karanlık mağaralarda / -Defineler de vardır tehlikeler de / -Elime
Simya
Başka gözlerinle bak akıp giden aleme / Başka gözlerinle bak taşa ve altuna
Fırat ve Dicle
Fırat ve Dicle / MEĞER EN UZUN YOLCULUKLAR İNSANIN İÇİNDEYMİŞ /
Düşler de Ölür
Kalbimizin o gizli yerinde, bize ait, sadece bizim bildiğimiz düş ülkeleri, düş bahçeleri...Umudun toprağına ekilen düşler daha bir bağlar bizi. Zaman acımasız elleriyle güzü savurduğunda, nice yapraklar dökülür kalbimize. Umut bitince nice düş ölür...
Düş öldükçe, düşleyeni de yavaş yavaş öldürür
Kalbimizin o gizli
Dostyar
bıçaksırtı bir hayatı seçmek kendine / tutulmuş sokaklardan geçmek /
Ateşin Kökleri - Işığın Tohumları
gece / deniz / bir de hüzün /
Biz ki Aşkı Sevmekten Öle Öle Öğrendik
sabaha kadar içilen sigaralar / yüreğe basılıp söndürülen izmarit /
Yalnızlar Çağı
Ölüm haberlerini duymak istemeyen, hastalığında birbirinin ziyaretine gitmeyen, kötü gününüzde yanınızda olmayan kalabalık arkadaşlar, yalnızlar çağının tipik robotlarıdır. Hayvansal tepkiler veren garip bir sürü.
Körler Panayırı
“kör olasın demiyorum” / zaten körsün sen / kan kusarak
Bana Yalnızlığını Söyle/
Yalnızlık bir yağmura benzer,
Yükselir akşamlara denizlerden
Uzak, ıssız ovalardan eser,
Ağar gider göklere, her zaman göklerdedir
Ve kentin üstüne göklerden düşer.
İnsanlıktan Çıkış
bir alaz göğe inandım / başakların gecede akan hışırtısına bir de
Aşk Atına Binen Sözün Zamanda Yolculuğu -
Kum taneleri gibi savrularak yaşardı orada insan.Yüzyıllar önceydi.Cahiliye adı verilen zamanlardı.Mekke’yi çevreleyen yüzlerce kabile,belirli zamanlarda Kâbe’ye gelip,orada duran kendi putlarına tapınır,bayram ederdi.Şiir yarışmaları yapılır.Beğenilen şiirler Kâbe duvarlarına asılırdı.Delikanlılar sokakta genç kızlara laf atacakları zaman,bir şairin adını söyler,böylece o şairin en ünlü dizesini söylemiş olurlardı.Genç kızlar,adı anılan şairin o
Aşk Devrimcidir
İnsanların kendi hayalinde yaratıp taptığı ilk tanrının,dişi olmasından çok daha ilginci,onun aynı zamanda AŞK ve SAVAŞ tanrısı da olması değil mi.Kim bilir belki de aşk,bir büyük teslimiyet,teslim oluş ve teslim alışı,olmazsa olmaz kılmış,insanın “kendi” ne dair en büyük savaştır.Ancak Burada vurgulamamız gereken,yazının bulunuşundan binlerce yıl önce insanın ilk
KARANLIĞA IŞIK DOKU
Tanıtım
HANGİ YAŞAM, TEK SAYFADA ANLATILIR; VE İNSANLIK TARİHİ İÇİNDE BİR TOZ ZERRESİNDEN DAHA BÜYÜKTÜR.İNSANIN KAÇ, PENCERESİ VAR YÜREĞİNDE, İÇİNİ IŞIKLARLA DOLDURMAK, DIŞARIYA IŞIKLAR SALMAK İÇİN; ..........
SEN ONA BAK. HEM HER YERLİ, HEM DE HİÇ BİR YERLİSİN; ...........
EĞER ŞAİRSEN, İNSANİN VATANİ İNSANDIR BELLEMİŞSEN... YAZIP ÇİZMEK, SERÜVENCİLİK DEĞİL Mİ;YANİ KEŞFETMEK. BAZAN, DOĞDUĞUN BOZKIRIN ÇİLELİ ÇATLAKLARINDA ARARSIN GÜZELLİKLERİ;BAZAN, OTUZUNDA GÖRÜR GÖRMEZ VURULDUĞUN DENİZİN ÇIĞLIĞINA ........
GÜN OLUR, BOZKIRIN EN KIRAÇ YERİNDE, BİR DERİN KUYU OLURSUN; GÜN OLUR, ARTIK HİÇ; BİR GEMİNİN UĞRAMADIGI, ISSIZ ADADAKİ YOSUNLU DENİZ FENERİ.......
BAZAN DA, SONSUZ GÖKYÜZÜNDE GİDECEK VER BULAMAYAN, GÖÇMEN BİR KUŞ., . YALNIZLIĞIN DA, SEVİNCİN DE, HASRETİN DE TANIMLANAMAZ. AMA GÜZELLİK, KENDİ İÇİNDE YOKSA, OLUŞTURAMAMIŞSAN, ARAMAKLA BULUNAMAZ; BİLİRSİN...
ADNAN DURMAZ
FISILTILARLA DA OLSA SÖYLE
(Arka kapak yazısı/1994, Ankara, saypa.yay.)
Not:Adnan Durmaz Ankara Afyon arasında haritalarda yer almayan bir köyde yaşamını sürdürüyor. Edebiyat öğretmeni.
46 yaşında, 5 şiir kitabı var
1-Fısıltılarla da olsa söyle(saypa yay.Ankara)
2-Yarın yeniden(gerçek sanat yay.İstanbul)
3-Ben gidersem ay sen-deler(art yay.ankara)
4- Ateş çiçeği ( Art Yaın-Ankara )
5- Bilirsin aşk da serseri(art yayın-Ankara )
Geçmiş
Akıl almaz sonsuzda, kimi zaman bir toz zerresiyken ömrümüz, hangi yaşam tek sayfada anlatılabilir ki...
Bozkır ıssızlarında dolaşırken, bazan Hatti köylüleriyle karışıveririm. Aynı kerpiç evlerde sanki 4000 yıldır onlar yaşıyor gibi. Kuşkusuz, hamuru Anadolu toprağıyla karılanların, yüz çizgileri de birbirine benzer; ağlama, gülme nedenleri gibi...
Doğum sancısı tutunca, bir at arabasına bindirilip, engebeli yerlerde dolaştırılan bir ana doğurmuş beni. Kayıtlarda 1955 yazsa da zamanının tam bilinmemesi hoşuma gidiyor.
İskan serüvenlerini kitaplardan izlemeye çalıştığım insanlardan, Yemen ve Seferberlik öyküleri dinleyerek büyüdüm...Afyon Emirdağ Tabaklar köyündenim...
Köyde ilkokulu bitirdikten sonra, Emirdağda tek odalı, gaz lambası yanan bir evde başladım ortaokula... Yalnız kalmaya da ,yazmaya da o zaman başladım...
Sonra hep ucuz evlerde geçen okuma yılları. Ortaokul, lise derken A.Ü. Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Bölümünü bitirdim (1978-84). Artvin de 1988 de öğretmenliğe başladım. On yıl kadar İzmir’de çalıştıktan sonra, yeniden bozkırlara döndüm...
4 yaşından bu yana resim çizerim. Bir dönem yazdıklarım, çizdiklerim değişik dergilerde yayınlandı... Dergi çevrelerinin uzağında olmam zamanla bağlarımı kopardı onlardan.
Beş şiir kitabım yayınlandı.
Fısıltılarla da Olsa Söyle, 1990 (Saypa Yayınevi, Ankara)
Yarın Yeniden, 1996 (Gerçek Sanat Yayınları, İstanbul)
Ben Gidersem Ay Sendeler, 2000 (ART Yayınevi, Ankara)
Bilirsin Aşk da Serseri , 2003(ART Yayınevi, Ankara)
Ateş Çiçeği, 2003(ART Yayınevi, Ankara)
Şimdi... Asurlu despotların gözlerini oyarak serbest bıraktığı binlerce tutsağı, 1800’lü yıllarda Afyon yakınlarında, Bekir Paşanın çevre köylülerle birleşerek yaktığı Emreler Köyünü, Hitit köylülerini, Asurlu tüccarları Anadolu’da aşiretlerin iskanları sırasında yaşadıkları zulmü, 12 Eylül öncesini ve sonrasını kısacası onbinlerce yıldır acının tarihini bir destan zincirinde yazmaya çalışıyorum...
Yayına hazır 4 kitaplık şiirim var. Zamanımı, araştırarak ve yazarak geçirmekteyim; hala Tabaklar köyündeki babadan kalma kerpiç evde; bazan Hititli bazan Frigyalı sanısına kapıldığım köylülerle birlikte...
Adnan DURMAZ
Konum
afyon
Özellikler
toplumcu gerçekçi
Etkiler
başlangıçtan bu güne türk edebiyatı-dünya edebiyatı
Benzer Yazarlar
kendime özgü olmaya çalışıyorum biçem olarak
Bağlantılar
http://www.flickr.com/photos/33599107@N00/
http://www.onlinekunst.de/gedichte/durmaz_adnan_leben.html
POPÜLER
-
01
-
02
Bana Yalnızlığını Söyle/
adnan durmaz
13 Eyl 2011 37 dk okuma -
03
Bana Yalnızlığını Söyle…
adnan durmaz
15 Ara 2009 38 dk okuma -
04
Öğretmen Benisa"ya Mektup
adnan durmaz
09 Nis 2008 20 dk okuma -
05
Aşk Devrimcidir
adnan durmaz
29 Ağu 2011 15 dk okuma -
06
Aşk Atına Binen Sözün Zamanda Yolculuğu -
adnan durmaz
29 Ağu 2011 23 dk okuma -
07
Yalnızlar Çağı
adnan durmaz
14 Eyl 2011 16 dk okuma -
08
Yağmur Neyi Dokur Gülün Kalbine
adnan durmaz
28 Ağu 2011 1 dk okuma -
09
Fırat ve Dicle
adnan durmaz
13 Eyl 2012 14 dk okuma -
10
Biz ki Aşkı Sevmekten Öle Öle Öğrendik
adnan durmaz
16 Eyl 2011 3 dk okuma -
11
Yol Çatında
adnan durmaz
28 Ağu 2011 2 dk okuma -
12
Yürekte İz Koyar mı Akıp Giden Gözyaşı
adnan durmaz
28 Ağu 2011 1 dk okuma -
13
Körler Panayırı
adnan durmaz
14 Eyl 2011 3 dk okuma -
14
On İki Eylül Öncesinden Gelen Çocuk
adnan durmaz
28 Ağu 2011 3 dk okuma -
15
Yürek Sözleşmesi
adnan durmaz
26 Kas 2004 2 dk okuma -
16
Günümüz Diliyle Mevlana'dan Rubailer - 2
adnan durmaz
08 Haz 2005 6 dk okuma -
17
İnsanlıktan Çıkış
adnan durmaz
13 Eyl 2011 3 dk okuma -
18
Aşkın Katili
adnan durmaz
17 Eki 2007 12 dk okuma -
19
Kızılkıvrım
adnan durmaz
29 Ağu 2011 35 dk okuma -
20
Hep Dönülmez Bir Yerleri Ararız
adnan durmaz
15 Ara 2009 11 dk okuma