kemal pismisoglu

Loading...

konuşmanın değil susmanın anlam kazandığı bir öykü.
Arkamdan bir ses geldi. Aslında duyduğum bir ses sayılmazdı. Çünkü kulağıma gelen müzik eserlerindeki sus gibi bir sessizlikti. Garip bir melodisi vardı ve bu benim çok hoşuma gitmişti.
sadece suslardan oluşan bir şarkı gibi.
Enfes.

İntihar Ya da Yaşam

ölümü bir kaç saniye öteye koyduğu için kalan yaşamını da bir kaç saniye içine sığdırmak zorundaydı.
hiç zorlanmadı.
hatta bu bir kaç saniye içinde bile sıkıldı.
hayatın tek düzeliği ve hepimizin sıradanlığı üzerine bir öykü.

Biber Dolması

sıradan bir akşam yemeğinde geçen, oldukça sıradan iki doktor çiftin sıra dışı aşklarını anlatan sımsıcak, iç gıcıklayıcı bir öykü,
yazı bittiğinde yüzünüzde tatlı bir gülümsemenin olacağını garanti edebilirim.
şuan mutlu ve umutlu değilseniz,
okuyun, ve yaşam enerjiniz artsın.

Sevişme Sesi

“ben çocukken anne ve babamın sevişme seslerini dinleyerek uyurdum. Zamanla annem ve babam arasındaki sevgi bitti. Ondan sonra, onların kavga seslerini dinleyerek uyur oldum.”

Resimlerle

İki elimin arasına sığabilecek büyüklükte bir dünyam var.
İnsan okyanusunun ortasında,
Dört tarafının canlıların çevirdiği,
Bir ada gibi,

Doktor Olmak Bir Oyundur.

hani vardır, filmler,
iki saat boyunca oturur bakarsınız. bir sürü şey olur, bir sürü şey yaşanır. sonra ilginç bir final olur. ve film biter.
ben her filmin sonunda bunu düşünürüm.
yani tüm bunlar, bir solukta biten bu final sahnesi için mi yaşandı.

Batık Bir Geminin Seyir Günlüğü

Bir hamal gibi gözlerim, altındaki torbacıklarda taşımaktan yorgun, görmüş olduğu ihanetlerin ağırlıklarını. Bir merhem bulsam da derimi gersem diyorum.
Yüzümdeki tüm çizgiler silinse ve bu yeni hayatımda yorgunluğun değil, mutluluğun resmini çizsem, çehreme.

Başa Dön