Kasabanın Delisi
Hiç kuşkum yok, daha bakan belediyeden dışarı adımını atmadan bizim sokak kaymak gibi olur.
Hiç kuşkum yok, daha bakan belediyeden dışarı adımını atmadan bizim sokak kaymak gibi olur.
Küçük bir ilçede yaşıyoruz ya, belediye hoparlöründen yapılan duyuru, doğal olarak herkesin ilgisini çekti. Gönüllerde yatan aslanların çoğu, kuyruklarını bir ters yüz edip havalandırdılar
Kimi insan çok hayal kurar. Olur olmaz. Hayal dünyasında kahraman olur, futbol yıldızı olur, banka soyguncusu olur; hatta kanatlanıp uçar. Bu onun iç dünyasıdır. Sakıncası da yoktur.
Ama bunları gerçek yaşamla karıştırmamalıdır.
Eskiden yolda yürürken kendi kendine konuşanlara deli derlerdi.
Bir anda "Karanlıkların Prensi" ile gözgöze eldik.
En sonunda bunu da mı yapacaktın Yaşar usta! Nasıl baş ederiz? Bunun zırt pırt kontrolü var, yeni moda çıktı sezaryeni var, beşiği var bebek odası var, maması var bezi var. Hastalığı ustalığı. Bitmedi, altısında okula başlayacak. Okul giderinin üstüne dersane zorunluluğu var. Üstüne cep telefonu, bilgisayarı. Say babam
\- Şöyle etli butlusundan yok muydu, evladım?
\- Amca Bekir Kuş'u tanıyor musun?
\- Tanıyorum.
Daha adının ilk duyulduğu yıllarda ürküntü vermiştir bana. O zamanlar adı kopitür olan aygıt için, “Olağanüstü bir şeymiş, ne sorarsan yanıt verirmiş, boşu yokmuş.” diye anlatırlardı. Yine övünerek bir şey daha anlatırlardı, bizim aklıevvellerden biri de çıkmış, “Ne var ne yok?” demiş; kompitür ne diyeceğini bilememiş, infilak etmiş.
Ağlasak, dellensek yakışmaz; serde yiğitlik var.
"Yıl uğursuzun heriiif" dedi karısı, "Yıl uğursuzun!"
\- Beş yıl kitap okumanı yasaklıyorum!
Leblebinin faziletleri saymakla bitmez malum...
Her üç ayda bir seçim olsun, demekte haksız mıyız?
\- Hem kocam değil mi ayol? Sever de, döver de!
Amaç, borcumuz ödensin avukat bey. Biz borçtan çook korkarız.
\- Apandisit ameliyatı olduğumu söylemiş miydim? Bir sarışın hemşire vardı. Yaşı, boyu, güler yüzlülüğü
Bilirsiniz, kulağı duymasın etmek, diye bir deyim vardır; satılacak ya da kurban edilecek hayvanın yanında konuşulmaz. Hayvan anlar da canına mı kıyarmış, yoksa üzüntüsünden mi ölürmüş bilinmez, sonu iyiye varmazmış.
Hüseyin amca, dişlerini göstere göstere “Gördün mü nasıl hortladım!” der gibi alaylı alaylı yüzüme bakıyor.
Ne zaman ki, ulusumuzun akciğer yapısının Wirginia tütünü içmeye uygun yaratıldığı saptandı, işler tersine döndü.
30.11.1959'da İzmir'in Bayındır ilçesine bağlı Furunlu Köyü'nde doğdum. İlkokulu köyde, lortaokulu Çırpı Mustafa Adanır Ortaokulu'da okudum. Bayındır Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliği başta olmak üzere birçok işte çalıştım. Ege Tıp Fakültesi'nde memur olarak işe başladım. Buradaki on bir yıla yakın çalışmam süresinde önce İzmir Namık Kemal Akşam Lisesi'ni, ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. İlk Beş yılını İzmr merkezde, kalanını Bayındır'da olmak üzere yirmi iki yıla yakın bir süredir serbest avukatlık yapmaktayım. Evliyim, Alp Deniz adında sekizinci sınıf öğrencisi bir oğlum var.
İzmir'in Bayındır ilçesi'ne bağlı Furunlu Köyü'nde doğdum. İlkokulu köyde, orta okulu Çırpı Bucağı'nda, sekiz dokuz yıl ara verdikten ve geçimimi sağlayacak gelire kavuştuktan sonra, Liseyi İzmir Namık Kemal Akşam Lisesi'nde okudum. Sonra Dokuzeylül Hukuk Fakültesi'ni bitirdim. Yirmi yıla yakın süredir serbest avukatlık yapıyorum. Bayındır'da oturuyor ve çalışıyorum. Evliyim, sekizinci sınıfta okuyan Alp Deniz adında bir oğlum var.
Bayındır-İzmir
Mizah öyküleri yazmaya meraklıyım. Mizahı seviyorum.
Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü
Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü