"Tanrı'ya şükür, yaşamak için okumak zorunda değilim – bu beni okumaktan soğuturdu." – Vladimir Nabokov"

Duvar Yazıları (Saçma)

...

yazı resimYZ

Her hikaye kendini tekrar eder.Her insan kendini tekrar eder. Kabul

edilmeyen dualarımdan sonra göğsüme kapanır ellerim.

Acının izini sürdüm şehrin orta yerindeki parka kadar. Yalnız kalpler

sütununun altına oturdum. Üşüdüm yaz sıcağında, dondum.

Vurgulayacak kelime kalmadı yazdıklarımdan sonra. Vazgeçtim

vurulmaktan kederli kelimelerine hüznün. Bir baktımki adım başı hüzün.

Adam boyu hüzün.

Boğuluyoruz bu sarı hüznün içinde. Bu bitmeyen mevsim boyunca, bu

dışarı çıkamadığımız tualin içinde, biraz daha kanıyoruz fırça darbeleriyle.

Bu sıcağı arayışımız bitmeyecek mi hiç göçmen kuşlar gibi... Nereye aitiz

biz. Savruluşumuz durmayacak mı bu ağrılı coğrafyada. Çocukluğumuz

çıksa bir sokak başında karşımıza, dindirir belki sesini ağıtların

ömrümüzün.

Sen kimsin? Dün gece karanlıkta kımıldar gibi oldun. Bütün gücümle

haykırdım boşluğa; Sen kimsin? Boşluğa seslenebilmek için neden ikinci

tekil şahıs sıradanlığına düşürüyorsun beni!

Dün gece koğuştan bir arkadaşımı hatırladım. Çığlıkların sarpa sardığı,

hıçkırıkların insanın içine içine gömüldüğü o koğuştan. Yalan anne! Zaman

herşeyin ilacı değil!

KİTAP İZLERİ

Eşekli Kütüphaneci

Fakir Baykurt

Fakir Baykurt’un Vasiyeti: Kapadokya’da Bir Umut Destanı Bir yazarın son eseri, genellikle edebi bir vasiyetname niteliği taşır; kelimelerin ardında bir ömrün birikimi, son bir mesaj
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön