Şu an nerede miyim sevgili günlüğüm✍🏻
Bil bakalım…
Aaaa çok ayıp kaçak mı dedin bana; cık cık cık…
Kıyamam ki sana ağzına biber süreyim💘
Böyle kaba, saba sözler yakışır mı bize? Rahmetli anneciğime toprak söz götürürse bu günlerde, mahcubiyet yaşar beni de anneciğime karşı utandırırsın.
Yetiştirememişsin sevgili kızım, bu ne, bu nasıl günlük derse! He bir de sevgili günlüğüm mü diyorsun derse, ne derim hadi söyle!
İşte boynunu eğersin böyle yere, gözlerin dolar, anlaştık mı kaba, saba sözler yok bundan böyle…

Hadi başlayalım İstanbul’a gelince yine zamanımız dar ne kadar zamanda buluşuruz bilmiyorum…

Şu an cennetten bir köşenin balkonuna çekilmiş erik yiyorum…

Ama yüreğimle götürüyorum seni de her gittiğim yere…
Özledim yine seninle anları yazmayı… Aklımdan çıkıyor musun ki acaba aşkım, tutkum, mutluluğum, gücüm, iç dünyamın dışa dalgalanışı , kimi zaman şahlanışı, kimi zaman kadınsı, kimi zamanda isyankar yanım… İnsanım ya hani o bakımdan tüm duygularımın yansıması sende.

Aquarally’i yüzümüzün akıyla keyifle bitirdik.
Biraz yorgunluğum var… Canım ve de çok sevgili günlüğüm zaman içinde zaman olacaksın… İyi dinle beni…
Plan yapmadan akacaksın zamanın kadehine, o bilir seni götüreceği yeri…
Bir tatil planın olmasın mesela, ama benim koca pembe bavulum gibi bavulunda olmasın… Yordu beni yok artık araba kullanma zamanım geldi…
Plansız yaşamak kanımın deli aktığını gösterdi ikinci kez…
Anlamadın değil mi neden bahsettiğimi?
İstanbul’a mı gideyim, Datça’da mı konaklayayım diye düşündüm Palamutbükü’nden ayrılıp Datça yoluna koyulunca…
Sağolsun çok kibar iki aquarally 🏊🏻 arkadaşımında arabanın arka koltuğunda kafasını şişirdim.
En sonunda ay didimmmm yol kenarında indirecekler beni diye düşünürken geldi mi Datça’dan badem kokuları.
1’inci bölüm