Ýnsanlýk ve Medeniyetler tarihi boyunca halklarýn kurmuþ olduklarý yönetimler
Zaman içinde Firavun,Nemrut,Budha gibi liderleri-kanaat önderlerini “Yarý Tanrý-Tanrý”
Biçiminde “Ýkon” konumuna sokmuþlar veya Antik Yunan’da olduðu gibi “antropomorfojist”
Bir metodla Tanrýlarý “insanileþtirerek” insan ve toplumun kronik problemlerini aþmaya
çalýþmýþlardýr..
Amon ve Ra-Ay ve Güneþ’in oðlu Firavun,Marduk’un yeryüzü temsilcisi ve ruhu Nemrut,
Evren’in “Sonsuz ruhu”nun tecessüm ettiði Budha..
Bunlar artýk o toplumlar ve yaþayan insanlar
Ýçin sorgulanamaz “otorite” ve bütün çözümlerin kutsal kaynaklarýdýr..
Bu anlayýþ ve “Tek Adam” miti bunlardan sonra da asýrlar boyunca devam etmiþtir..
Bazen bu “Mit” bir savaþçý komutan-lider olarak,..
Bazen ruhani bir kanaat önderi olarak tezahür etmiþtir..
O toplum ve insanlar için adeta birer “ruhsal merkez” olmuþlardýr..
Piramitleri inþa ederken acý ve açlýk içinde can veren Mýsýrlýlar için o þartlar da dahi Firavun
Kendilerine “nimet” sunan bir “kutsal aziz”di..
Bir Hintli ve Çinli için Budha’nýn dharmalarý ve aforizmalarý ruhunu ölümsüzlüðe götüren
Bir “kutsal iksir”,onun heykeli evlerinde ve mabedlerinde kendilerini koruyan “Kutsal Giz”di..
Bazýlarý otoritesini “güç ve baský” ile,..
Bazýlarý ise spiritüel motiflerle çevreleyerek saðlamýþlardý..
Çaðlar boyu insanlarýn ve toplumlarýn “yazgýsý” olarak devam eden bu “evrensel statüko”
1789 Fransýz Ýhtilali ile sekteye uðramýþ ve halklarýn kendilerinin “yönetim” üzerinde hak talep
Etmesine uzanmýþtý..
Asýrlarýn bu yerleþik statükosunu yenmek kolay deðildi,..
Kanlý olmuþtu,bedeli aðýr olmuþtu ama “ruhlar,inançlar ve düþünceler”in kendilerini otoriteden
Baðýmsýz olarak ifade etme ve yaþama isteði sonunda galip gelmiþti..
Fakat bu defa da “Ýktidarlar”ýn ortaya çýkardýðý,..
Ruhani kimlikten baðýmsýz “ideoloji” ve “þövenizm”in tek kiþilik aktörleri sahne almaya baþladý..
Monarþi ve aristokrasinin “jakobenleri”nden kurtulduðunu zanneden Yeni Dünya
Bu kez “faþizm” apoletli “tek adamlar” ile tanýþmaya baþladý..
Bolþevizm’in topraklarýnda doðan ve önce Marx’ýn daha sonra Politzer’in ilham kaynaðý
olduðu “devrimci komünizm”in Lenin ile baþlayýp Stalin ile süren “tek adam” yürüyüþü
“þövenizm” boyalý faþizm ile Almanya’da Hitler ve Ýtalya’da Mussolini olarak ortaya çýktý..
40 milyondan fazla insanýn hayatýna mal olan bir dünya savaþýndan sonra Avrupa bu
Heyuladan kurtuldu ve Ýspanya’da Franco’nun düþüþü ile “tek adam faþizmi” sona erdi..
Ve Þark..
Ahh Þark Dünyasý..
Tarihin bütün güzellikleri ve çirkinliklerinin boy verdiði o “münbit” topraklar..
Ýnsanýn ve toplumun maddi ve ruhi güzelliklerinin “medeniyet” kisvesi ile tezahür ettiði
Güneþ’in doðduðu dünya..
Þeddad,Firavun,Hamurabi,Nemrut ile baþlayan “Tek Adam” serüveni sosyolojik genleri
Olarak günümüze kadar süregelen “deðiþmez yazgý”nýn kurbaný toplum..
Halklarýný “cellatlarý”na aþýk olacak kadar duygusal atraksiyonun esir aldýðý arabesk
Kültürün çocuklarý..
Kurtuluþ ve saadetini semadan gönderilmiþ gibi ete-kemiðe bürünmüþ insanlarýn
“uluhiyyeti”nde arayan umutlar ve düþ kýrýklarýnýn,aðýtlarýn makberi..
Ýþte Þark ve insaný bu..
Dünya Tarihi boyunca bir çok “Tiran” ile karþýlaþan insanlýk Firavun,Sezar,Konstantin,Budha,
Hitler ve Mussolini için yazýlmayan övgüyü ve “tek adamlýk”ý bu topraklarda gördüler..
Þevket Süreyya Aydemir ,M.Kemal’e ithaf ettiði “Tek Adam” ile bu alanda tüm “Þark”ýn
tercümaný oldu..
Genlerimizde uyuyan o çocuðu kalemiyle uyandýrdý sadece..
Sosyal,ruhsal,kültürel ihtiyaçlarýnýn çözüm dinamiðini kendi ferdi ve sosyal enerjisinde
Gör(e)meyen,aramayan Þark insaný için klasik hale gelen iki eylem vardýr;
-ya ellerini açýp göklerden görünmez kurtarýcýlar beklemek,
-ya da Göklerin Yer’e armaðaný ve Tanrý’nýn gölgesi olan bir “Ýkon”a baðlanmak..
Bu baðlanma;
Bir müridin þeyhine,
Bir talebenin hocasýna,
Bir toplumun peygamberine olan baðlýlýðýndan bile ötedir..
Onun her sözü “semavi dogma”,
her eylemi “kanun” mesabesindedir artýk..
eleþtirilemez,muhalefet edilemez,sorgulanamaz;
sadece boyun eðilir..
Bu da artýk “itaat kültürü” olarak o toplumun yerleþik kültü olmuþtur..
Ya dini-ruhani bir kisve ile “kanaat önderi”,
Ya siyasi bir kimlik ile “lider”,
Ya askeri üniforma ve apoletleri ile bir “tiran”,
Ya da saray monarþisinin armaðaný bir “kral-sultan” olarak karþýmýzdadýrlar..
Aslýnda her türlü baðlýlýk ve baðýmlýlýktan azade olarak sadece Allah’a “kul” olmak bilinci
Yerine o “kulluða giden ara yol-araç “amaç”a dönüþmüþ ve “alt-bilinç” olarak üst bilincin
Yerini almýþtýr..
Hani Cahiliye döneminde kestikleri kurbanlarý veya yaptýklarý “dualar”ý önce “ikonlarý”na
getirip sunan ve oradan Rabblerine ulaþmasýný isteyen,bekleyen pagan insanlarý lanetlerdik
ya;..
Þimdi artýk “çaðdaþ paganlar” olduk ama bunu söylemeye veya itiraf etmeye cesaretimiz yok..
Þeyhimizle,
liderimizle,
tiranýmýzla,
kralýmýzla
Allah’a ulaþabiliriz;
aksi takdirde hiçbir eylemimiz o kutsal “Ýzzet-i Dergah”a ulaþamaz,
“Tek Adam”ýn rýzasýný kazan(a)madan “Rýza-i Bari”yi de kazanmak mümkün deðildir..
Eskiden “Ýkonlar” taþ veya aðaçtan açýkta teþhir edilirdi;
Þimdi biz “çaðdaþ paganlar”ýn ikonlarý ise “gizli þirk” olarak kalplerde ve gönüllerde..
Bakarsanýz dýþarýda “þeklen” Allah’a kuluz ama içimizde “Tek Adam”ýn aþký,sevgisi ve
otoritesi var..
Ýrademiz “hür “ ama bu hürriyetin kumandasý “Tek Adam”da,
Bizler ise uzaktan kumandalý,Allah’ýn yarattýðý en mükemmel robot,pardon,varlýðýz..
Evren,evet,bu mükemmel varlðýn etrafýnda dönüyor ama biz mükemmel varlýklar ise
“Tek Adam”ýn etrafýnda dönüyoruz hatta Evren’i ve zamaný bile ona endekslemeye gayret
ediyoruz..
Yani Firavun’dan ve Þeddad’dan,
Nemrut ve Konstantin’den,
Sezar ve Budha’dan
Günümüze deðiþen sadece araçlar ve takvimlerdir..
Þevket Süreyya Aydemir’in “Tek Adam”ý kimdir?..
Sermayenin kucaðýnda “zikir “çeken “Þeyhler”,
Küresel Güçlerin Ýstihbarat kurumlarýyla koyun koyuna yatan “Kanaat Önderleri”,
Küresel Sermaye’nin proje ortaðý “Siyasi Muktedirler”,
Saraylarýnda halklarýnýn alýn terlerini uluslar arasý trustlere peþkeþ çeken “krallar”..
O kitap aslýnda “Þark’ýn beyin-düþünce anatomisi”ni çekiyor..
“Tek Adam”ýn coðrafi seyahatini,
Tarihi serüvenini anlatýyor..
Yani “Biz”i,
Yani “Þark”ý ..
Yani “Efendi hazretleri”ni,
Yani “Hoca Efendi”yi,
Yani “Reis”i,
Yani “Emir hazretleri”ni anlatýyor..
Ýçindeki putlarý-ikonlarý kýr ey Ýbrahim!!..