Milli Mücadele Nöbetleri Devam Ediyor…
Bu aziz millet dersine çok iyi çalışmış.
Bu millet Tunus’u görmüş…
Mısır’ı görmüş.
Libya’yı görmüş.
Bu millet Suriye’yi, Bahreyn’i görmüş…
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Bu aziz millet dersine çok iyi çalışmış.
Bu millet Tunus’u görmüş…
Mısır’ı görmüş.
Libya’yı görmüş.
Bu millet Suriye’yi, Bahreyn’i görmüş…
26 Ocak /Saat 08:58
İstanbul'da çarşaf görünümünde buz gibi suda 1093 metre yüzmek...
Van’da yıkılıp yeniden yapılan "Atatürk İlköğretim Okulu"nun adının, T.Erdoğan'ın annesi "Tenzile Ana İlköğretim Okulu" olarak değiştirilmesi; “Cumhuriyet İlköğretim Okulu” nun adının da okulu yaptıran Acun Ilıcalı’nın annesinin adıyla(İlknur Ilıcalı İlköğretim Okulu) değiştirilmesi; halkın benimsediği değerleri aşağılama olmuyo mu acaba?
Çocukluğu yaşayamamanın nedeni ise küçükken yeterince oyun oynayamamaktan gelir. Oysa hangimiz çocukluğumuzda Çelik Çomak, Uzun Eşek, Birdir Bir, Evcilik, Saklambaç, Yağ Satarım Bal Satarım ve şu anda aklımda olmayan birçok oyunu oynamadık.
İşte o dönemde oynadığımız bu oyunlar, aslında bizi geleceğe hazırlayan, şu andaki mesleklerimize adım
Sevgili günlüğüm, iyi ki sen varsın. İçimi sana dökmesem, ne yaparım bilmem. Kime dertleneyim? Herkes kendi havasında.
Haksızsam kes kafamı kopar, akan kanın rengi kırmızı değilse sen haklısın.......
“ Suç iğde de var, yünde de var; çıkrıkta da var, yünü eğiren kancıkta da var.”
Hasta bir annenin, her zamanki telaşlı sabah rutininden uzak, huzurlu bir güne uyanışını ve küçük kızı Derin'le yaşadığı tipik sabah mücadelelerini nostaljik bir şekilde anımsayışını anlatan samimi bir anlatı. Günlük koşuşturmacanın içinde, anne-çocuk ilişkisinin tatlı gerginliklerini yansıtıyor.
“Para veren altın bulsun” atasözünü hatırlayanınız var mı?
Peki, “Para veren altın bulsun” atasözü ya da deyimi niçin kullanılır?
Siz de bilirisiniz ki, alış-veriş sonralarında veya borç ödemelerinden sonra para verdiğiniz kişi veya kişilerce en çok zikredilir bu söz…
Daha açık bir
alkının elinde bir düdük olurdu. Bunu, yanından hiç ayırmazdı. Yoldan geçen her araca bu düdüğü çıkarır ve gidene kadar çalardı. Araçta kim olursa olsun onun için fark etmezdi. Kendisi Buradan geçerken, buraya uğramayan, selam vermeyen, bakmayan bu düdüğü yer derdi.
Daha ziyade eski bürokratlardan, emekliye ayrılmış
Hossuko’nun bahsettiği haber mi acaba?
“İçerisi yarılarak bomba yerleştirilen odunlar evdeki sobada patladı. 2’si ağır 7 kişi yaralanırken evde büyük hasar meydana geldi. Jandarma, odunlukta da bomba ile tuzaklanmış başka odunlar ile bir matkap buldu. Soruşturma derinleştirilerek sürdürülüyor.”
Vay be Hossuko dalga geçmemiş demek…
İçerisi geniş bir alana sahip. Masalar özenle yerleştirilmiş ve her şey çok temiz. Pencere kenarında birkaç çift huzur içinde yemek yiyor. Bahçesi de var. Açık ve kapalı alanlarıyla burada her türlü ziyafetler, düğünler, nişanlar, doğum günü partileri, iş ve toplantı yemekleri, yeni yıl ve özel günler için yemekler
Kapıyı hızla çekip Daha da durmam burada diye bağırıp evden çıkıyorum. Garaja iniyor, arabama biniyor ve cıvıl cıvıldır şimdi diye düşünerek caddeye doğru sürmeye başlıyorum. Olanları düşünmek istemiyorum. Sadece araba sürmek ve uzaklaşmak istiyorum.
O yıllarda TRT de oynayan Amerikan dizi ve filmlerinde sizin de dikkatinizi çekmiştir mutlaka, oyuncular birbirlerinin suratlarına yaş pasta fırlatırlardı... Biz de, bizim filmlerde olmaz böyle şeyler derdik. Garibimize giderdi o sahneler, o fırlatılan pastalar birer nimetti bizim için, hala da öyledir.
Gözyaşlarım söndürür mü sizi sarmış ateşi? Bilemem.
Yoksa hep birlikte el ele verip yangınları söndürmeyi öğrenmiş olur musunuz? Bilemem.
Biliyorum, unutulmak umurumda olmayacak. “Ha gayret, ha gayret!... Silip atın artık şu tekinsiz yazgıyı!” diye haykıracağım size göklerden.
Soru bu, işareti bile var hem de çok güzel, harika bir işaret. Kafanızda eğer bir takım sorular varsa çeşitli konularda, işte o zaman soru işaretleri de gelip beyninizde yer ediyorsa, endişe etmeyin fazla, o soru işaretleri yazılı olmadığı için, bir kaç saniyede uçar gider... Soru sorulduğu zaman haliyle
Birine kızmak, zehir içip başkasının ölmesini beklemek gibi birşeydir. BUDDHA
Beklenmedik bir kriz için önceden bir hazırlığınız yoksa, kriz yönetimi yapamıyor, riskleri kestiremiyor, gereken önlemleri alamıyor, dış siyaseti bilmiyor, emrinizdekileri yönlendiremiyor üstüne üstlük bir de çelişkili açıklamalarla ortalığı birbirine katıyorsanız
Şu anda yaşadığımız 2000'li yıllar büyük TERÖR ÇAĞI'dır. Terör, tüm dünya insanlarını esir alacak. Her birey ait olduğu ülkeyi ve devletini sorgulamaya başlayacak. Çünkü terörü yayan ve yapanın, yaşadığı ülkenin devleti olduğunu idrak edecek. Bu acı gerçekle insan, artık aidiyet duygularından vazgeçmek zorunda kalacak. Küresel çetenin taktığı çiplerin
Yine başarılamaz, sistemin ve küresel güçlerin seçeneklerinden medet umulursa yeni başkanın kısa sürede alaşağı edileceğini ve yeni diktatörlerin yaratılacağını bilelim. Kapitalizmin işleyişi böyle.