Demokrasi ve Atılım Partisi Neden Bendenizin Yazılarımı Yayımlamıyor
Merhaba. Demokrasi ve Atılım Partisi Neden Bendenizin Yazılarımı Yayımlamıyor başlıklı yazımı yorumlarınıza sunarım.
"“Yazarlık, sonsuz bir kafein bağımlılığıdır; kelimeler uyumaz, kahveyse hikayenize eşlik eder.” – Franz Kafka"
"“Yazarlık, sonsuz bir kafein bağımlılığıdır; kelimeler uyumaz, kahveyse hikayenize eşlik eder.” – Franz Kafka"
Merhaba. Demokrasi ve Atılım Partisi Neden Bendenizin Yazılarımı Yayımlamıyor başlıklı yazımı yorumlarınıza sunarım.
Hatırlayacaksınız: Yaklaşık 10 yıl önce dönemin Başbakanına TC Başbakanın Senin maaşın ne kadar? diye bir sorusu olmuştu. Bunu sormanın amacı Türkiye basınında çıkan yanlış bir haberdi. O habere göre KKTCde bir müdürün o dönem için 10 bin TL aylık maaş aldığı yazılmış ve adadaki tüm memurların bu kadar
Ez dinalîm…
Oy oy dinalim..
Dinalîm’in ne olduğunu bilir misiniz?
Aslında yalnız hastalıkta değil, derdi olan herkes dinale/inler, anlatabiliyor muyum?
Çocuklar, önce "üff!" "püff!" dediler. Ama bir kaç gün sonra ısrarlı ve kararlı olduğumuzu görünce pes ettiler ve işin tadını almaya başladılar. Birinci ayın sonunda baktık ki çocuklar kendi harçlıklarından kitap almaya başladılar. Oğlum, Dan Brown'un "Cehennem" adlı kitabını, kızım da Stephenie Meyer'in "Alacakaranlık"adlı kitabını aldı. Anne ve
İngilizler, uzun bir süre İrlandayla uğraşmışlar. Bir türlü bu insanlara yaptıkları güzellikleri kabullendirememişler. Sonra fak etmişler ki, bu insanların hepsi cadı ve hepsi sihirle uğraşıyor. O halde yapılması gereken de, bu sihirle uğraşan canlıların elebaşlarını yok edip, sihir ve sihirbazlığı ortadan kaldırmak Bu çaba insanlık tarihi için büyük
Her devrim, baskaldiri, cesaret orneginin sonu mutlu bitmeyebilir ama her seye ragmen tarafini ve kimligini belli ederek sevgi ve saygimizi kazandin. Bizim umutlarimiz bitti ama senin bitmesin lutfen
Bir sofradayım sanki sofra bezi var sadece. Yenilir yutulur bir durum değil açıkçası. Cimriliğin daniskası somfamda. Akıllar kıt, yürekler boş, beyinler fukara... Nereden tutsan sofra bezi aynı. Tat alınacak hiçbir şey yok. Kıtlık elde... Elimden ne gelebilir? Dudaklar boş sürahi... İçmeye varlar. Ağızlar kazan, yemeye varlar. Bir duvarın
Fransızlar, Kuzey Afrikaya medeniyet ve özgürlük götürdüler. Ama gel gör ki, Libyalı Ömer Muhtar gibi nankörler bunun kıymetini bilemedi ve oraya giden Fransız askerleriyle savaştılar. Sen kalk Akdenizi aş medeniyet götür, ama oradaki insanlık düşmanları seni mağdur etsinler.
İki defa eklediğim yazı, kaydedilmiş gibi görünmesine rağmen sayfada yer almıyor.
İçimizde ki Ruslar hala anlamamış olsalar da; “süper güç” dedikleri Rusya’nın şişirilmiş kocaman bir balon olduğunu bir kez daha gördük, hep birlikte müşahede ettik…
“Köşe bucak kaçmak” buna denilir…
Gördünüz mü nasıl kaçtığını…
Dünyanın geleceğinin konuşulduğu 21. İklim Değişikliği Konferans’ının hiçbir karesinde
-Elektriğe zam yapılıyor, vatandaş sofrasındaki peyniri kaldırıyor.
-Petrole zam yapılıyor, vatandaş sofrasına koyduğu zeytin sayısını on taneden beş taneye indiriyor. -Ulaşım ücretlerine zam yapılıyor, vatandaş yemeğini yağsız pişirmeye başlıyor. -Doğalgaza zam yapılınca da vatandaş şarteli indiriyor ve mutfağın kapısına da kilidi vuruyor. Görünen o ki, vatandaşın
Bu, bir bayram yazısıdır. Meşrebi hafif olmasa da, maksadı hafiften bir küçük tebessümdür.