"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Eleştiri

120 / Film Eleştirisi

O gece hayatımın en kararsız anlarını yaşadım. Bir yandan çaresizce silah bekleyen binlerce asker, subay, Süleyman: Harbin tam ortasında cephesiz kalmış her evden bir Süleyman, her evin bir oğlu, bir babası ve diğer yandan hem çocukluklarına doyamamış, bahar yaşamamış fidanlarımız. Hiçbir şey yapamadan yüreğimin bir yarısı, gitmeyin çocuklar,

Mevlana'nın Aşkı

Bu kitabı Elif Şafak’ın Aşk’ından önce okumayı dilerdim.Çünkü bazı bilgilerin birbiriyle çelişmesi, farklı kaynaklardan yazılan çoğu şey sizi kitap okurken karmaşaya sürüklüyor, kitabın sihrini öldürüyor.

Huzuru Batıda Aramayın!

Rönesans'la başlayan, antik Yunan ve Roma esintileriyle dolu lâik, dinsiz bir süreçten sonra doyumsuz Batı, tekrar Ortaçağ'a, kiliseye ve ket vurulmuş özgürlüklere dönme eğiliminde. Hangi Avrupa ülkesine giderseniz gidin, kaldığınız otellerin odalarında bir İncil'i pekala bulabiliyorsanz, kiliselereskisinden daha fazla insanı çekiyorsa , İsa daha fazla sevilip, Meryem'e daha

Edebiyat Hayat Memat Üzerine I

Bu yıpratıcı süreci doldururken bu günlerde elimde Cevat Akkanatın edebiyat hayat memat adlı denemelerden oluşan kitabı var. Kitap üç bölümden oluşuyor; Sanat Edebiyat , Edebiyat Hayat , Hayat Memat. Toplam 174 sayfadan oluşan bu eser, bazen kişisel, bazen toplumsal, bazen düşünsel, bazen edebi, bazen sanatsal eleştirilerden oluşan bir

Uçan, Uçurulan, Uçuşturulan Bunca Şey Arasında Uçan Otomobiller...

Yüz yıllık hayallerimizden biri daha gerçekleşmiş de haberimiz yok..
Bir zamanların şu meşhur Jetgiller’inde görmeye alışık olduğumuz türden uçan arabaların bir benzeri, duyduğuma göre ki eğer doğruysa işittiklerim, eski Nasa çalışanlarınca günümüze uyarlanıp modernize edilmiş son şekliyle sürülecekmiş piyasaya.
Üstelik bunların seri üretimi 2011

Bu Yazının Adı Yok

Çoğunluğu Anadolu’nun dört biryanından okuyup yetişmek isteyen köy çocuklarıydılar. Kayıtsız şartsız devlet otoritesinin hâkim kılındığı bir coğrafyada, fakir köylerinde kendi yağıyla kavrulmaya çalışan, bir dilim ekmek ile bir kaşık un çorbasına kanaat eden, üstündeki kırk yamalı urbasıyla, çoluk çocuğunu kimseye muhtaç etmemek için yaşam kavgası veren köylü babaların

Yüzlerce Hayattan Biri...

İki insan konuşmaktaydı:
"...Neden dürüst ve iyi insanlar hep kaybetmeye mahkumdurlar?..Neden hep kötüler kazanmakta?.."
"...Çünkü; kötüler yanlışlarına sıkı sıkıya sarılır ve asla vazgeçmezler. Ama; dürüst ve iyi insanlar doğrulara sarılmaktan vaz geçerler..."

Kürt Tarihsel Diyalektiğinin Paradoksları mı?

Kürt aydınların kendi kadim geçmişini metodik eleştiri süzgecinden geçirmeden onun ontolojik açılımına ulaşmadan, elde edilen değerlerin bugüne kadar oluşturdukları ve kült haline gelmişliğini, özsel ve manipüle edilmemiş ilahi bilgi kaynaklarına sunup rafine etmeden, oluşturmak istedikleri Sosyo-kültürel ve siyasal hareketlilik, onlara modern dünyanın ilmi ve siyasi perspektifinde üstlenmek istedikleri

Başa Dön