Şiir > Yeraltı
karamsar
Atom Bombası Atılırsa Belki…
Yalnızlığa attım oltamı / Balıklar doldular / Yalnızlığımı ellerimden aldılar…
olumsuz
Geberince
Göğün yere yakın olan kısmından sövdüm sonelerine / Olur olmadık dilimlenmiş şakakların damlıyor
olumsuz
Rebellicca
bir napalm çıkarttım sonra taştan gömleğimin içinden, / eskiydi ama işe yarayacaktı,
üzgün
Dünyevi O Hazların
Gözyaşlarımla boğuladuruyorum akşamımda sonumu göremiyorum / Şimdilerde içtensizlikler en büyük eksikliğim
karamsar
Araf'ta Duran
ne kızlığı teslimatta erkenci nazenin / ne erkekliğe ilk adımı atmış oğlan çocuğuyuz...
üzgün
Utanç Peçesi
Şafak sökerken bir kurban daha karıştı gerçekliğin güzelliğine, / Kalbinde hayalleri...
olumsuz
Beyoğlu
En büyük katilleri gecenin Beyoğlu'nun arka sokaklarında yaşarlar. / Afyon kokan dudaklarında birer
üzgün
Hüküm
Uzaktaki bir zamanı hayal ederken zihninde / Yorulmus masumiyetinde hissizlik içinde bir gülümse..
karamsar
Meleklerin Dilinden Tanrı'nın Kulağına
Kum denizin kanıtıyken sahil armağan edildikçe / tenini sevgi ve hayattan tecrit etmesi
üzgün
Başucu
Başucu kitabıyım günlerdir dağınık bir dölyatağına / Kokunda dehşetin tınısını arıyorum ..
KİTAP İZLERİ
Engereğin Gözü
Zülfü Livaneli
İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku