sancıları sıklaştı dilime doğuyor ay dili
hece ve seslere inat bir yok zirvesi
ey yezdan'ın ruha dürülmüş sırrı
diz çökmüş seyirlerimde,
sal semalarıma çehrelerini
sal da geçeyim söz'den öteye
mah'ım, sese tamah etmiyor ay dili'nde heceler
ay, gök kucağında çırılçıplak bir halde
bin haramiden beter
hep orada oluşunla
nil, yataklarıyla sökülüyor ruhuma
damarlarıma yürüyor derbeder
nil, ülkelerimi zaptediyor çıldırmış nefesiyle
ah bu ne çetin
bu ne cevval müfreze sayha sayha ışıyan
cürufu öz yatağında
kendi cevherinde meçhule taşıyan
yere dev iğneler gibi sokulan ışıklarınla
caydırmadasın mah'ım
günleri geçirmedesin kendinden
şimdi ay dilinde harfler ateş çemberinde
ve hecesizdir tuğyanım
hep burada duruşunla,
umman, arzı endam ederken
nurdan çehresinde tükenişler okunuyor
asılıyor sabrıma azim bir hece
ve hiçliğin sesinden diller taşırıyor
coşkun nehirlere dökülüyor dipsizlik
bir durağım sefalete, belki bir duvak
mah'ım kamusunda çığlık çığlığa
meşktir, üryanlara sessizlik
şimdi nazarınla her aza'da bir can'ım
bu gece de ay dilinde sus'tayım
ay gök kundağında çırılçıplak
ben, sana delirmek üzere iken
nil üzre doğan güneşi salıyorum çoraklara
içime sökülüyor aramî lehçeler
bir son kesbediyorum kendime en baştan
kevnü mekana bulanıyor mührün
çengelinde kızıl dağların.
kum fırtınalarından ümitvarım
böyle olur ay diline azadlığım
bu gece de azamete tutsağım.
süryanî lehçelere yetkilidir sultanlığın.
zebun felekleri sağaltırken kurbiyete,
yıldızlardan sürdüğüm kızağım,
ki sanrılar üstünde gider
söyletiyor nihayeti geceye
ve bir rivayete savruluyor gölgeler
mest olmuşluğum haremeyn'e
ay dilinde
vurgunlara yanaşmış dalgasız bir yakayım
ışığın düşmediği sular acıyor
vurgun yediğinde bu ruh,
soramıyor ay kamusuna aşka denk bir heba
tunçtan perdelerinde yedi kat göğün,
yüksüğüm hem tarumar
hem yüzyıllar giryana çuha
bir' hizada nakışlar
bu gece de seraserden atlasım
seneleri ay diline yordayım…
cevher içinde saklı bir cüruf
kudret elinde bir cansız körüğüm
ateşine yüklenmiş kör bir cürüm
seninle vazgeçiyor dilimden kördüğüm
sal semalarıma ateşini
sal da geçeyim köz'den öteye
mah'ım,
var'a diz çökmüş seyrangâhım
bu gece de dervişliğe aymazım
çevrilmede böylece süngü kendine
sen sağır harflere bir şerh düşerken
gökler, asude bir heceye kesiliyor
ey izlerine turab olduğum
şimdi sağlarım ay sorgucunda
hayat diye çevrildiğim bir anlık yılkıda
gökler, esrik bir geceye dürülüyor
böyle olur ay diline azaplığım
bu gece de sürmelendi açmazım
tanrım
nasıl bir düğüm içre koydun bu insanı?
nasıl bir düğüm içredir can?
kızıl dağları devir sözlerime
devir ki azim şehirlere kurak toprağım
böyle ayrılsın özyangınım yatağından
ve kudret elinde bir cansız körük,
zümrüt çağların vehminde,
son'a koyup gitmede beni körkütük
yok'a çalınıyor meramım
ay dilinde bu gece de susta'yım
seninle bu gece de azamete duldayım
15-12-2007 Ayine Dergisi