Bakışlarımız sisli hatıralarda
Gülüşlerimiz arkamızda kaldı..
Özlem
Güz bahçelerinde
Yüzümüze vuran
Aşk yansımalarıydı..
Özlem
Gecenin içimizde yaktığı ateşti
Özlem
Mezar taşlarındaki sükutun
Yüreklerimize sinmesiydi..
Özlem
Ağırdan dem alan hüzünlerimizi
Duman duman
Yudumlamak çaylarımızda
Baharı görmeden hazanı içmekti..
Bozkırın tezenesinden dinledik Biz
Dokunmadan sevmeyi..
Veyselin türkülerinden öğrendik
Kalbe yolculuk etmeyi..
Gönül bahçesine ektiğimiz umutlar
Boy boy hüzün verse de şakaklarımızda
Yorgun bir yaprak gibi
Düşse de ayak uçlarımıza
Öksüz bir çocuk gibi sakladık yüreğimizde..
Gündüz Güneş akıp gitti
Gece yıldızlar önümüzden
Ve kaybettik
bir çocuğun gözlerindeki
o masum pırıltıları..
Bâkire zamanlardaki
menekşe kokulu duygularımız
solsa
Bitimsiz bir yenilgiye sürgün edilsek
Dinmez bir sızıya meftun olsak da
Yine de Sana tutundum içimde
bir dal sevda ile...