Üç Öküz İle Kurt (Mevlâna"dan Masallar)

yazı resimYZ

Üç öküz bir arada,
Otluyorken merada,
Bir kurt bunları görmüş.
Plân kurup düşünmüş:
“Önce düşman edeyim,
Parçalayıp yiyeyim.
Böl, parçala sonra yut!
Bundan başka yok umut...”
Bir gün bakmış öküzler,
Ayrı ayrı yerdeler.
Yaklaşıp birisine,
Seslenmiş ikisine:
— Ey öküzler bakınız,
Şu bön arkadaşınız;
Yakışmıyor çayıra.
Bunun rengi kapkara.
Razı olursanız siz,
Ben de onu ücretsiz,
Çayırdan ayırırım,
Sizleri kurtarırım.
Sizin olur çayırlar,
Dereler ve bayırlar...

Onlar ses çıkarmamış,
Kurt hemen parçalamış.
Üç gün geçmiş aradan,
Kurt çıkıp gelmiş dağdan.
Plân yapıp haince,
Yaklaşarak sinsice:
— Sarı öküz şuna bak,
Bu boz öküz çok ahmak,
Rengiyle övünüyor,
Seni küçük görüyor!
Gelme de imdadına,
Bakarım icabına...
Sana kalsın çayırlar,
Şu dağlar, bütün sular...

Sarı öküz sevinmiş.
Gülmüş ve neşelenmiş.
Ona kalmış tüm otlak (?)
Düşünmemiş ki çatlak;
Bir gün sıra gelecek!
Kurt onu da yiyecek...

Kurt yine çıkıp gelmiş,
Öküze şöyle demiş:
— Gel yanıma hey densiz,
Sıra sende edepsiz!..

Kaçmış kurtulamamış,
Etek öpmüş, yalvarmış:
— Kurt kardeş gel eyleme.
Ne olur beni yeme!
Seninle dost olalım,
Birlikte yaşayalım...

Kurt demiş ki: — Vay ahmak!
Dostları sattın kaypak!
Öküzden dost edinmem,
Yiyeceğim vazgeçmem.

Öküz demiş: — Birader,
Alnıma yazmış kader.
Tecelliden kaçılmaz.
Bana süre ver biraz,
Dünyada kalanlara,
Nasihatle onlara
Hâlimi anlatayım,
Bir ibret aktarayım...

Kurt ona izin vermiş,
Öküz şöyle söylemiş:
Ey geride kalanlar,
İbretten anlayanlar.
Üç arkadaş, üç candık;
Hırsımıza kapıldık,
Düşman sözüne kandık.
Aldatıldık, yanıldık…
İbret alın hâlimden,
Ben ölmüştüm ilk günden.

Ahmet KARAASLAN
16/02/2000 - KAYSERİ

]

Başa Dön